T24 - Fethullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, Gülen'in "kanun ve meşruiyet dışına çıkan hiçbir hareketi icra etmesinin, desteklemesinin, yanında yer almasının, onaylamasının mümkün olmadığını" belirtti.
Erdemli, yaptığı yazılı açıklamada, iddianamelerde "Ergenekon Terör Örgütü" olarak geçen davalarda ilk operasyonlardan itibaren toplumda bir kesimin, soruşturma ve kovuşturmalarda yaşanan her gelişmeyi, kamuoyunu yanıltarak Fethullah Gülen aleyhinde iftira kampanyalarına dönüştürmeye çalıştığını savundu.
Bu maksatla ortaya atılanların medya organlarında sanıkların hukuki haklarını korumak adına "masumiyet karinesi" ve "hukukun üstünlüğü"nden dem vurarak masum insanlara "yargısız infaz yapıldığını" savunduklarını ifade eden Erdemli, şunları kaydetti:
"Maalesef konuyu Sayın Gülen'e getirdiklerinde, onun hukuki haklarını yok sayarak, savundukları değerleri ayaklar altına almakta ve insafsız bir biçimde müvekkilime karşı büyük bir kin ve husumet oluşturmaya çalışmaktadırlar.
Oysa savundukları tarafta bombalar, lav silahları, cephanelikler, suikast planları, millete kurulan kanlı tuzaklar, demokrasiye vurulmak istenen darbeler, halkın hür iradesiyle seçtiği meşru iktidarın devrilmesi, anarşi ve terör faaliyetleri yer almaktadır. Saldırdıkları tarafta ise din, dil, ırk ayırımı yapmaksızın sevgi, kardeşlik, barış, birlik ve beraberlik, hoşgörü ve diyalog çağrıları; eğitime, ilme ve fenne teşvik faaliyetleri; anarşi ve teröre karşı durma; demokrasiye sahip çıkma, halkın özgür iradesine saygı, milletin egemenliği fikriyatı durmaktadır.
CHP'li İsa Gök ve Bahçeli'ye cevap
Sayın Gülen aleyhindeki propagandalar, kişilik haklarına saldırılar o noktaya gelmiştir ki, bir milletvekili dahi, kendi tabanını üzecek şekilde canlı yayında bütün vatandaşlarımızın huzurunda Meclis kürsüsünden alenen müvekkilime çete suçlaması yaparak yargısız infazda bulunabilmiştir.
Bu olayın ardından bir siyasi partimizin Sayın lideri, 'adli süreçlerde kanun ve meşruiyet dışına çıkıldığı, bu uygulamaların kasıtlı ve bilinçli bir şekilde bir merkezden yönetildiği ve Fethullah Gülen'i zan ve töhmet altında bıraktığı kanaatinin yaygınlaştığı' yönünde son derece üzüntü verici bir açıklamada bulunmuştur."
Hukukta beraat-i zimmetin asıl olduğunu bildiren Erdemli, suçluluğu kesin bir şekilde ispatlanmadıkça, kimsenin suçlu muamelesine tabi tutulamayacağını belirtti.
"Samimi bir yaklaşımla dahi bir kişiden, faaliyetlerini durdurarak böylece suçsuzluğunu ispat etmesi istenemez. Zira hukukta menfinin ispatı olmaz" diyen Erdemli, şunları kaydetti: "Sayın Fethullah Gülen'in kanun ve meşruiyet dışına çıkan hiçbir hareketi icra etmesi, desteklemesi, yanında yer alması, onaylaması da mümkün değildir. Her kim de yasaların dışına çıkar suç işlerse, mutlaka cezasını görmelidir.
Ülkemizde son günlerde birtakım polemiklerle, tahriklerle müvekkilim bir kavganın içine çekilmeye çalışılmaktadır. Bugüne kadar olduğu gibi, ülkemizin içine girdiği bu seçim sürecinde de Sayın Gülen siyasi polemiklere taraf olmayacak, kavga ve kaos isteyenlere prim vermeyecektir."
Türkiye'nin birçok kez seçim süreci geçirdiğini vurgulayan Erdemli, demokrasiyi inkıtaya uğratma ve darbe teşebbüslerinin de ilk defa görülmediğini ifade etti.
Gülen aleyhindeki kampanyaların da yeni bir durum olmadığını belirten Erdemli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Ancak kamuoyu bilmektedir ki, Sayın Gülen tüm bu süreçlerde her zaman sağduyulu hareket etmiş, adaletten, hakkaniyetten hiçbir zaman taviz vermemiştir. Onlarca yıldır sürdürülen linç faaliyetleri karşısında sadece adli makamlar nezdinde hukuki haklarını aramış, hukuka aykırı hiçbir mukabelede bulunmamıştır. Kendisine bu haksızlıkları reva görenlerin dahi ıslahına, hidayetine dua etmiş, hiç mülayemetten ayrılmamış, insana saygıyı esas alan üslubunu asla bozmamıştır.
Ancak bazıları ülkemizde halen kavga ve kaosla bir yerlere varmayı arzu ediyorlarsa, halkımızın hissiyatını anlayamıyorlar demektir. Yüce milletimiz bu seçim sürecinde de kimin daha güçlü kaos çıkardığına değil, kimlerin hangi planlarla halka hizmet projeleri geliştirdiğine bakacaktır. Meclis kürsüsünü ülkemizin manevi dinamiklerine hakaret için kullananların, seçmenlere hangi projeleri sergilediği merak konusudur. Bilinmelidir ki halkımız artık kavga ve gürültüye değil; 75 milyona yönelik sevgi ve kardeşlik projelerine itibar etmektedir."