Sabah gazetesi yazarı Erman Toroğlu, Fenerbahçe'nin yabancı oyuncularının Avrupa'da oynanan maçlarda farklı oynadıklarını belirterek, "Madem böyle oynuyorsunuz kardeşim, Türkiye Ligi'nde neden saçma sapan işler yapıyorsunuz!" ifadesini kullandı.
Spor yazarları, UEFA Avrupa Ligi A Grubu'nda Fenerbahçe'nin Manchester United'ı 2-1 yendiği karşılaşmayı değerlendirdi.
Erman Toroğlu: Fenerbahçe bundan sonra iyi gider
Fenerbahçe'nin bu sene seyrettiğim ikinci iyi futbol oynadığı maçtı. Biri Feyenoord maçıydı, biri de bu karşılaşma. Şimdi şunu diyebilirsiniz, "Kardeşim bu Manchester United, yıllardır seyrettiğimiz en kötü Mancehser United!"
O zaman benim aklıma şu geliyor: Fenerbahçe'de oynayan özellikle de ithal futbolcular yurt dışı maçlarını, hele böyle vitrin maçlarını çok daha fazla özel görüyorlar. Buna yerli futbolcular da ekleniyor o zaman Fenerbahçe'deki bu manzara ortaya çıkıyor. Madem böyle oynuyorsunuz kardeşim, Türkiye Ligi'nde neden saçma sapan işler yapıyorsunuz!
Mehmet Demirkol: Vay vay vay!
69. saniyede gelen gol sıradan bir gol değil. Sıradan bir vole ya da rövaşata da değil. İleride benzeri atıldığında ‘Sow vuruşu’ olarak adlandırılabilecek bir gol. Bir jenerik marka... Neredeyse bir icat... Bu kadar uzaktan, bu kadar beklenmedik bir vuruşun gol olması rüya gibi.
Hem de golü attığınız kale Manchester United kalesi, hem de kalede De Gea gibi yıldırıcı bir duvar var. Uzak ve şandel bir ters vuruşla geçti Senegalli. Savunma, kaleci, herkes paralize oldu. Bundan daha masal, daha efsane bir başlangıç sanırım hayal edilemezdi.
Tebrikler. İlk maçta oluşan durum tam bir saçmalıktı. Kadro mühendisliği ne kadar hatalı olsa da bu Manchester United’ı durdurabileceğini göstermeliydi. Bu anlamda önemli. Hem de çok. Pozisyon vermeden.
Cem Dizdar: Serin kalırsan kazanırsın
Fenerbahçe takımı kaleden Topal/Souza hattına kadar neredeyse alternatifsizdi. Dick Advocaat bir gün önce, “Volkan ve Lens bize savunmada yardım etmek zorunda” dediği için de geriye ‘iki bilinmeyen’ kalmıştı. Sow tahmin edilebilirdi. Sürpriz, Van Persie’nin yokluğu oldu.
Ve ilk devre boyunca görüldü ki, Alper’in sahadaki varlığı takım savunması açısından son derece doğru bir karardı. Bu seviye maçlarda bir başka gereklilik de, ‘serin kalmak’tır. (Bu durumun İngilizcesi ‘cool’ olabilir!...) Bunun için de formül açıktır; kenardaki kibirli (Mourinho) ile sahadaki kibirliye (İbrahimoviç) karşı sakinliği ve eğlenceyi kullanmak... Rakibe aldıracağın kartı yok yere almayacak yani Volkan Demirel gibi davranmayacaksın!
İkinci devreye de aynı düzen, aynı güvenle başladı Fenerbahçe. Oyun merkezini ister istemez biraz geri çektilerse de bu, saha içi etkiyi ManU’ya bıraktıkları anlamına gelmiyordu. Lens’in muazzam golünden sonra iyiden iyiye güvenli oynamaya başladılar. Herkes fazladan iş yapıyordu.
Ömer Öründül: Çok önemli bir galibiyet
Bu sezon ilk defa tribünlerin dolması futbolcular için maç öncesi büyük moraldi. Bir de buna daha ikinci dakika dolarken, Sow'un mükemmel golü eklendi ve takımın motivasyonu üst düzeye çıktı. Bu erken golden sonraki taktik plan, rakibin kendinden güçlü olduğunu göz önüne alarak takım halinde topun arkasına geçerek iyi yerleşimli bir alan daraltan savunma olmalıydı.
Öyle de oldu. Devre sonuna kadar topa sürekli sahip olan taraf Manchester United'dı. Ama Fenerbahçe coşkulu, disiplinli ve yardımlaşmalı takım savunmasıyla rakibine net pozisyon vermedi. Bütün futbolcular ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştı. Ben en çok son bir buçuk senedir ilk defa Alper'i beğendim.
Tabii ki bu mücadele UEFA'da haftanın maçı olacaktır. Çünkü üç gol de birbirinden güzeldi. Bana göre Fenerbahçe'ye verilebilecek en büyük zarar fizik açıdan güçsüz olan Robin Van Persie'nin sürekli ön plana çıkarılması...
Uğur Meleke: Bravo Moussa, hayal kurduğun için...
ManU'nun, İngilizlerin "top heavy (bir tarafı çok ağır, diğer tarafı çok hafif)" diye tarif ettikleri dengesiz bir kadrosu var.
Bazı oyuncuları Real’i kıskandırabilir; ama bazı bölgelerindeki herkesi serbest bıraksanız kimse almaz belki de.
Dün ManU’yu alt edenlerin hepsi tarihe geçti ama birine ayrı parantez açmak gerek: Sow belki biraz hayalci, bazen bu hayalciliği başına da iş açabiliyor.
Ama bazen de öyle güzel bir noktada gerçekleşiyor ki düşleri, dün geceki gibi harika anlar yaşayabiliyor Moussa. Bravo genç adam, hayal kurduğun için.