P24
Fenerbahçe milli aradan sonra lige galibiyetle dönmek istiyordu fakat sarı-kanaryalar yine üç puana ulaşamadı.
Fanatik gazetesi manşetindeki habere, “Bazı şeyler hiç değişmiyor” başlığını attı ve “Spor Toto Süper Lig'e tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yapan Fenerbahçe 9. hafta maçta maçında Sivasspor ile deplasmanda karşılaştı. Mücadele 0-0 eşitlikle sona erdi ve Fenerbahçe'nin galibiyet hasreti bu maçla birlikte 4 maça çıktı” ifadelerine yer verdi.
Fotomaç gazetesi, “Kayıp aranıyor” başlığını kullandı ve “Sezona iyi bir başlangıç yapamayan Fenerbahçe puanları saçmaya devam ediyor. Bu sezon taraftarlarını hayal kırıklığına uğratan sarı-lacivertli ekip, Demir Grup Sivasspor karşısında da bekleneni veremedi ve sahadan 1 puanla ayrılmak zorunda kaldı: 0-0. İKI takımın da pozisyon üretmekte güçlük çektiği düşük tempolu maçta Fenerbahçe, özellikle ikinci yarının sonlarında etkili oldu. Roberto Soldado kale önünde çok önemli fırsatlar yakalamasına rağmen golle buluşamadı. 73. dakikada da Mehmet Ekici'nin frikik atışında top direkte kaldı. Bu sezon gol bulmakta oldukça zorlanan Kanarya, Başakşehir maçında olduğu gibi maçı golsüz tamamladı. Puanını 9'a yükselten konuk ekip, 15. sıradan yine kurtulamadı. Fenerbahçe perşembe günü Anderlecht'e konuk olduktan sonra Ankaragücü'nü ağırlayacak” dedi.
AMK gazetesi manşetin yanındaki habere, “Tutun Fener düşüyor” başlığını attı ve “Spor Toto Süper Lig 9. hafta mücadelesinde Sivasspor ile karşılaşan Fenerbahçe, yine beklenen sonucu alamadı ve zorlu deplasmandan 0-0’lık beraberlikle ayrıldı” ifadelerine yer verdi.
Hürriyet gazetesi manşetten verdiği habere, “Dibe takıldı” başlığını attı ve “Süper Lig 9. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Sivasspor'a konuk oldu. Mücadele 0-0 eşitlikle son buldu. Fenerbahçe Mehmet Ekici, Soldado ve Frey ile önemli pozisyonlar yakalasa da 3 puana ulaşamadı. Fenerbahçe 9 puan ile Sivasspor ise 10 puan ile haftayı kapadı. Sarı-lacivertliler ligde 4 haftadır 3 puan kazanamıyor. Fenerbahçe ligde bir sonraki hafta Ankaragücü'nü konuk edecek. Sivasspor ise Kayserispor deplasmanına gidecek” ifadelerini kullandı.
Sabah gazetesi habere manşetinde, “Fenerbahçe 1 puana abone” başlığıyla yer verdi ve “Ligde kazanmayı unutan Fenerbahçe, Sivas deplasmanında da 1 puanla yetindi. İlk yarıda kaleye isabetli şut çekemeyen Kanarya, 9 hafta sonunda 9 puanda kaldı” dedi.
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Fener’in yüzü gülmüyor” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Sivasspor'la golsüz berabere kaldı” dedi.
Yeni Şafak manşetindeki habere, “Umut yok” başlığını attı ve “Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında ligde zor günler geçiren Fenerbahçe deplasmanda Sivasspor'un konuğu oldu. Karşılıklı atakların olduğu mücadelede gol sesi çıkmadı” ifadelerini kullandı.
Vatan gazetesi, “Gülmeyi unuttu” manşetiyle çıktı ve “Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe deplasmanda kötü gidişatını sürdürdü. Sivas'ta her iki takım da etkili pozisyonlar buldu ancak maçta gol sesi çıkmadı. Fenerbahçe böylece puanını 9'a çıkarırken Sivasspor ise 10 puana yükseldi. Sarı-Lacivertliler gelecek hafta evinde Ankaragücü'nü ağırlayacak. Sivasspor ise Kayserispor'a konuk olacak” ifadelerine yer verdi.
Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Fener tek tek eriyor” başlığını attı. Haberde, “Fenerbahçe galibiyete hasret kaldı. Süper Lig’de 8 haftada 8 puan toplayan sarı-lacivertliler net fırsatları harcadığı Sivassspor deplasmanından da beraberlikle döndü” ifadeleri yer aldı.
Uğur Meleke Hürriyet gazetesindeki, “Bu futbol Prime Time’ı hak etmiyor” başlıklı yazısında, “Geçen haftaki Malatya-Sivas maçını izleyebildiniz mi bilmiyorum... Hem 11’e 11’ken, hem de 11’e 10’ken garip bir oyun vardı Malatya’da. Orta sahalar yürüyerek geçildi, bir bu kalede, bir o kalede net pozisyonlar yaşandı maçın büyük bölümünde. Hemen hemen aynı Sivas takımı vardı dün yine sahada. Son derece aç. Her topu direkt hücuma taşımayı deneyen, sürekli gol düşünen bir takım. Tamer Tuna’yı tebrik etmek lazım bu sıra dışı tavrı için. Ancak aynı Sivasspor bu aç görüntüsü sebebiyle bolca da açık vermişti Malatya’da. Eğer Fenerbahçe teknik ekibi geçen haftaki Malatya-Sivas maçını izlediği halde dünkü 11’i seçtiyse enteresan. Malatya’daki maçı izlemedilerse acı... Zira Sivas’ın oyun kurucusu, sağ beki Douglas. Onun olmadığı bir günde siz topa daha fazla sahip olmayı hedeflemeli, soldan hücum edebilecek bir kadroyu sahaya sürmelisiniz. Ancak Cocu, sanki Sivas’ı daha önce hiç izlememiş, Douglas’ı hiç duymamışçasına arka arkaya iki sol bekle çıktı sahaya. Üstelik kulübede oturan tam 4 adam, Valbuena, Alper, Barış ve Ferdi’nin her biri o pozisyonda oynayabilecekleri halde. Cocu kalıcı olmak istiyorsa artık şunu anlamalı: Süper Lig’de bir İstanbul büyüğünün A planı, uzun santrforuna şişirip serseri top kazanarak hücum etmek olamaz. Bu ligin koşullarında bir büyük takım bunu sıkışan bir maçın son çeyreğinde düşünebilir ama A planı bu olamaz. Dün son yarım saatte orta sahalar yürüyerek geçilmeye başlandığında her 2 takım da bolca pozisyon buldu ama o Rus Ruleti bölümüydü maçın. Her iki ekip de atabilirdi, ikisi de atamadı. Cocu bence o son yarım saate bakıp çok pozisyon ürettiklerini, iyi oynadıklarını filan zannetmemeli. MAÇIN 65’inci dakikasında istatistikleri inceliyordum. Son yarım saatlik kaos bölümünün hemen öncesiydi. Sivasspor’un ev sahibi olduğu herhangi bir maçta şutlarda 13-3 önde olmasını garipsemezsiniz aslında. Ama misafir ekip Fenerbahçe’yse garipsiyorsunuz biraz. Bu istatistiğe bakınca konuk ekibin bir İstanbul büyüğü değil, tipik bir Anadolu takımı olması lazım diye düşünüyorsunuz otomatikman. Maçın ilk 65 dakikası itibariyle bireysel performanslara bakıldığında Muhammet Demir ve Emre Kılınç’ın da 4’er şut attıkları görülüyordu. O dakika itibariyle Fenerbahçe’nin takım olarak toplam şut sayısı 3’ken üstelik! DÜN takımların ve futbolcuların ismini hiç bilmeyen, ilk kez futbol izleyen biri tribünde olsa, herhalde sadece onu ayırt ederdi. Öyle farklı duruyor sahada. Ama biraz daha ciddi olsa, sahadan bir asist-bir golle çıkabilirdi Robinho” ifadelerine yer verdi.
Ali Ece Fanatik gazetesindeki, “Elmas parladı ama yetmedi” başlıklı yazısında, “Eğer Fanatik Gazetesi bana bu maçı yazma görevini vermeseydi, karşılaşmanın 15. dakikasından itibaren Elmas ve Robinho’nun topla buluştuğu anlar dışında ilk yarının kalanını izlemezdim. O kadar kısır bir 45 dakikaydı. Slimani ve Benzia’nın yokluğunda teknik yetenek açısından sadece genç Elmas, Fenerbahçe kalite standartına yakındı. 50’de Elmas’ın Soldado’ya attığı savunma arkasına ara pası, üstün kalitesiyle maça olan konsantrasyonumu artırdı. İkinci yarıda daha yüksek tempo ve pozisyon zenginliği vardı. Elmas’ın yanı sıra Mehmet Ekici gibi hücumda üretebilen bir oyuncu da dahil olunca Fenerbahçe bir süre Cocu yönetimindeki en üretken futbolunu oynadı. O dakikalarda Slimani’yi mumla aradı. Frey çalışkan ama teknik açıdan yetersiz. Soldado oynamadıkça paslanan bir yetenek” ifadelerini kullandı.
Mehmet Demirkol ise Fanatik gazetesindeki, “Cocu değil kalite” başlıklı yazısında şu değerlendirmeleri yaptı: “Fenerbahçe’nin sorununun Cocu olmadığı an itibarıyla kesinleşti. Dün bütün çıplaklığıyla ortaya dökülen bu. Sorun kalite... İlk yarıda 2. bölgeden 3’e geçişte ve ortalarda yaşanan sıkıntı 2. yarının başından itibaren, hele de değişikliklerden sonra kale önüne gollük pozisyonlarda indirilen toplarla düzeltildi. Fenerbahçe maç içinde dakikalar geçtikçe iyileşen, pozisyon bulan, yeni metotlar bulup oyuna hakim olan bir takıma dönüştü. Çok net şanslar buldular. Ama bir kalite sorunu var. Büyük ve ağır forma kaliteniz yüksekse size ekstra güç katar. Temelde kalite sorunu varsa baskı oluşur. Bunu hicap duyarak söylüyorum, Fenerbahçe’nin dün sahadaki kalitesi iyi bir Anadolu takımı seviyesindeydi. Çalışkan, özverili, disiplinli. Kaliteli oyuncularınız veteran (Soldado, Ayew) lider oyuncularınız vasat (Hasan Ali, İsmail) Frey’i sınıflandıramıyorum. Hiç kimseyi suçlayamam. Kalite olmayınca olmuyor. Hollandalı teknik adam Türkiye’de yapamaz diye ilk günden bu yana bağıran bendeniz, bugün sorunun Cocu olmadığını net olarak söyleyebilirim.”