Tempo24
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Almanya'daki Deniz Feneri e.V Davası'na ilişkin Almanya'dan gelen dosyanın çevirisinin tamamlandığını açıkladı. Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Boyrazoğlu, 5 klasörden oluşan ve bin 750 sayfa olan evrakın tercümesi sonucu 3 bin 500 sayfa belge elde edildiğini söyledi.
Adli yardım yoluyla istenen belge ve bilgilerin bir kısmının gönderilmediğini belirten Boyrazoğlu, "Eksik gönderilen ve tercüme sonrasında delil olduğu anlaşılan belge ve bilgilerin gönderilmesi için Almanya'dan yeniden adli yardım talebinde bulunulacaktır" dedi.
"Soruşturma neyi gerektiriyorsa oraya kadar gideceğiz" diyen Boyrazoğlu, dosyanın çevirisinin bir suretinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderileceğini ifade etti.
Soruşturmayla ilgili görevlendirilen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nadi Türkaslan'ın, biri Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli 3 kişilik bir heyete, evrakları tercüme ettirdiğini anlatan Boyrazoğlu, yanlış anlaşılmaması için dosyayı savcılıkta tercüme ettirdiklerini belirtti. Boyrazoğlu, ''Görev yapan arkadaşlar da hassasiyetimizi görmüşlerdir'' diye konuştu.
''Tercümenin gecikmesinden kaynaklanan bazı sızlanmaları anlayışla karşıladığını'' belirten Boyrazoğlu, ''Elimizde olmayan nedenlerle bugüne kadar gecikmiştir'' dedi. Başsavcı Boyrazoğlu, açıklamayı 1 hafta önce yapacaklarını, ancak heyetteki emekli Dışişleri mensubunun babası vefat ettiği için tercümenin 1 hafta geciktiğini söyledi.
Başsavcı Boyrazoğlu, soruşturmayı yürüten Nadi Türkaslan ile birlikte çalışmak üzere, Cumhuriyet savcıları Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz'ü de görevlendirdiklerini bildirdi. Savcılık makamında 162 savcının görev yaptığını anımsatan Boyrazoğlu, şunları söyledi:
''Gerekirse hepimiz görev alırız. Ondan da kimsenin şüphesi olmasın. Ne eksik ne fazla, kimseyi suçlamak veya kastımız olamaz. Suç varsa tahakkuk da vardır, suç yoksa artık sonucunu hep birlikte görürüz. Bu aşamadan sonra arkadaşlarımız evrakı inceleyecek, biz de bu incelemede bulunacağız, kendimize bir yol haritası çizeceğiz. Soruşturma neyi gerektiriyorsa oraya kadar gideceğiz. Kamuoyunun duyarlılığını da biliyoruz.''
Dosyanın içeriğine ilişkin şu anda bilgi vermelerinin mümkün olmadığını söyleyen Boyrazoğlu, dosyayla ilgili kısıtlılık kararı bulunduğunu hatırlattı.
Tercüme evrakı Almanya'dan gelinceye kadar, aradan geçen süre zarfında Cumhuriyet savcılarının boş durmadığını, kendilerine göre araştırmalarını yaptıklarını anlatan Boyrazoğlu, ''Bu dosyayı da inceledikten sonra gereğini yapacaklardır, ona inanıyorum'' dedi.
Siyasi telkin olmadı
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, siyasilerin şimdiye kadar, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili lehte veya aleyhte, “şöyle, böyle yapın” diye kendilerine bir telkinde bulunmadıklarını belirterek, “Bundan sonra da bulunacaklarını zannetmiyorum” dedi.
Boyrazoğlu, Ankara Adalet Sarayı toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Daha önceki suç duyurularında, ismi geçen şirketlerin, özellikle Kanal 7'nin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetleme raporları verilmişti. Almanya'dan belge beklemek doğru mu? Yoksa siz harekete geçecek misiniz?” sorusuna, “Belki de geçmişizdir, onu arkadaşlarımız bilir” yanıtını verdi.
“Almanya Başsavcılığının, 'YİMPAŞ dosyasını da Haziran ayında Ankara'ya göndereceklerine' ilişkin bir açıklaması oldu. Size ulaşan bir bilgi var mı?” sorusu üzerine, Boyrazoğlu, “YİMPAŞ ile ilgili dosyanın İsviçre'de olduğunu, konuyla ilgili tahkikatın yapıldığını ve dosyanın Yozgat Cumhuriyet Başvsavcılığına gönderildiğini” söyledi. Boyrazoğlu, “yargılamanın ne aşamada olduğunu bilmiyorum ama YİMPAŞ'ın başkanı olan şahısın bir mahkumiyet aldığını biliyorum” dedi.
Almanya'dan gönderilen adli yardım yazısında, Türkiye'deki 16 kişinin ifadesinin alınmasının istendiğinin hatırlatılması üzerine, Boyrazoğlu, “Almanya'dan bize gelen evrak istinabe evrakıdır. Alman Savcılığının talimatını, ikili anlaşmalar neyi gerektiriyorsa yerine getireceğiz” diye konuştu.
Boyrazoğlu, yargılamanın yeri konusundaki tartışmaların hatırlatılmasına ilişkin bir soruya da “Bunu her aşamada ileri sürebiliriz ama şu anda bizde gözüküyor” yanıtını verdi.
RTÜK Başkanı Akman'ın ifadesi
Hüseyin Boyrazoğlu, “RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, geçtiğimiz günlerde alınan ifadesinin mal beyanıyla ilgili olduğu açıklanmıştı. Akman'ın ifadesi, Deniz Feneri soruşturması kapsamında mı alındı, yoksa farklı bir soruşturma mı var?” sorusunu da “Belki de izahı gereken durumlar vardır, arkadaşlarımız onun için ifadesine başvurmuşlardır” diye yanıtladı.
Boyrazoğlu, “Almanya'dan dosya beklenene kadar Cumhuriyet Savcıları ne yaptı?” şeklindeki soruya karşılık da “Cumhuriyet savcıları, iddianame ve verdikleri takipsizlik kararlarıyla bu cevabı verirler. Beklersek görürüz” dedi.
Bir başka soru üzerine, Boyrazoğlu, Almanya'dan gelen dosyadaki eksik evrakların, şu andaki soruşturmaya engel teşkil edecek bir durum oluşturmadığını ifade etti.
“Soruşturmayla ilgili siyasi baskı iddiaları vardı” denilmesi üzerine, Boyrazoğlu, “Siyasiler niye baskı yapsınlar ki? Varsa böyle bir şey, iktidarlar kendilerini daha güçlü hissederler, yolsuzluk ortaya çıkıp ayıklandığında. O nedenle kimseye, lehte veya aleyhte, 'şöyle veya böyle yapın' diye bize bir telkinde şimdiye kadar bulunmadılar, bundan sonra da bulunacaklarını zannetmiyorum” karşılığını verdi.
“Almanya'daki Deniz Feneri e.V davasında haklarında mahkumiyet kararı verilen kişilerin gerekirse ifadesinin alınması yoluna gidilecek mi?” sorusu üzerine, Boyrazoğlu, “Gerekirse gidilir. Onlar bize nasıl istinabe yazıyorsa, biz de onlara yazarız, çünkü ikili anlaşmamız var. Onlar da cevap verirler” dedi.
Gül hakkındaki dosya inceleniyor
Gazetecilerin, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında “Kayıp Trilyon” davasına ilişkin takipsizlik kararını kaldırmasıyla ilgili sorularını da salonda bulunan Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral yanıtladı.
Kayral, şu anda dosyanın inceleme aşamasında olduğunu, incelendikten sonra o konuda görüş bildireceklerini söyledi. Kayral, “Kapsamlı bir dosya. Bunun yanında, tabi ki tartışılacak hukuki anlaşmazlıklar var. İncelenecek bundan önceki anayasa ve şimdiki anayasamız var. Bunların hepsinin takdir edilmesi lazım. Biz bunları takipsizlik kararının içinde irdelemiştik. Bir de Ağır Ceza Reisi arkadaşımızın söylediği hususlara göre değişik bir çalışma da yapacağız” dedi.
“Dava açma süresinin aşıldığı ve ortada usulsüzlük olduğu iddiaları doğru mu?” sorusuna, Kayral, “Onlar, biz bir karar verirsek ortaya çıkacak” yanıtını verdi.
Gazetecilerin soruları üzerine, Boyrazoğlu, “Adalet Bakanlığına konuyla ilgili henüz evrak göndermediklerini, bakanlığın kanun yararına bozma talebi olup olmadığını bilmediğini” söyledi.
Boyrazoğlu, bu yöndeki başka sorular üzerine, “Bizim takipsizlik kararında ne demek istediğimiz açık olarak yazılmış durumda. Sinan Ağır Ceza Mahkemesi de bizim kararımızı kendine göre doğru bulmamış, takipsizlik kararını kaldırmış. O konuda bir yorum yapmak bize düşmez. Yasal yol neyse sürece uyacağız” diye konuştu.