Dünya

Felluce'de IŞİD sonrası yaşam mücadelesi

Irak‘ın Felluce kenti bundan bir yıl önce IŞİD’den kurtarıldı. Kent, 2014’ün Ocak ayından bu yana IŞİD’in kontrülündeydi. DW’den Judit Neurink Felluce’yi ziyaret etti ve kentte hâlâ IŞİD işgalinin yaralarına rastladı.

02 Temmuz 2017 13:38

Felluce’deki görüntüler acı veriyor. Enkazların ortasında tahrip edilmiş konutlara rastlanıyor ve hâlâ cesetler çıkartılıyor. Sokakta oynarken mermi parçalarına ya da mayınlara basan ve yaralanan çocuklar kentin tek sağlam kalmış hastanesinde en az haftada bir kez tedavi görüyorlar.

Felluce’deki hastanenin müdür yardımcısı Hamid Ebu Fahd DW'ye yaptığı açıklamada “Şimdiye kadar kentin yaklaşık yarıya yakını patlayıcı maddelerden arındırıldı. Hükümetin parası yok ama kentin geri kalanının da acilen tahliye edilip yeniden imar edilmesi gerekiyor” diye konuşuyor.

İç savaş sırasında kullanılan mühimmat, ayrıca stres ve korkular nedeniyle geçen yaz aylarından bu yana kent halkının büyük bir kısmı bir cilt hastalığı olan egzamaya yakalanmış durumda.

Aslında Felluce’de daha önceleri de sağlık sorunları bulunuyordu. ABD'nin 2003 yılında Irak’a müdahalesinden sonra El Kaide’ye karşı kullandığı patlayıcı maddelerin sık sık kanser vakalarına neden olduğuna, bebeklerin ise sakat doğduğuna işaret ediliyor.

IŞİD hâlâ tehdit ediyor

Felluce halkının çoğunluğu kentte hâlâ IŞİD’i destekleyenler olduğunu anlatıyor. Halktan bazıları kentte kalan IŞİD destekçilerini ortaya çıkartmak için yapılan taramalara güven duymadıklarına da söylüyorlar. Çoğu kez bu kişilerin yaptıkları tahrifat sonucunda güvenlik birimlerinin bilgisayarlarında isimlerinin görünmediği ileri sürülüyor.

Halktan çok sayıda insan IŞİD üyelerinin ailelerinin de tehdit oluşturduğu görüşünde. Bu nedenle bu kişilerin kente girmesine izin verilmiyor. Eşi, babası, erkek kardeşi ya da oğlu IŞİD’te savaşmış hiç kimse kente giremiyor.

Bu kişilerin yakınları ya yakındaki Amiriya kentine götürülüyor. Ya da bu kişiler geçen yılki çatışmalar sırasında kentin yakınındaki kamplara yerleşen sivillerin arasına karışmaya çalışıyorlar.

Erkek çocuklarının gittiği bir okulda öğretmen olan Cemal Naj kentteki çocukların çoğunun beyninin yıkandığını, izolasyon ve çocukların ihmal edilmişliğinin de yeniden radikalleşmeyi gündeme getirebileceğine dikkat çekiyor ve "hükümet bu sorunla nasıl baş edeceğini bilmiyor“ diyor.

Çocukların kendilerine saygılarının yeniden oluşabilmesi ve IŞİD ile bağlantılarını kesebilmeleri için özel bir merkez kurulması gerektiğini belirten Naj, bu yapılmazsa bu çocukların yeni IŞİD'e katılabileceğini söylüyor.

"500 dolara temiz kağıdı”

Bu nedenle "Anneler ve Yetimler Örgütü“ adlı kuruluş El Kaide ile Amerikan askeri güçleri arasında çıkan çatışmalarda eşlerini, babalarını yitirmiş olan dul kadınlara ve çocuklarına destek veriyor. Kuruluş, tek tek aile fertlerinin örgüt ile ilişkileri ne olursa olsun IŞİD üyesi kişilerin ailelerine suçlu gibi muamele edilmesinin tehlikelerine işaret ediyor.

Irak'taki Şii güvenlik güçleri ise bu konuda farklı düşünüyor. Onlar temelde her Sünni’yi potansiyel bir IŞİD yandaşı olarak görüyor ve onların ailelerinin de suça ortaklık ettiklerini savunuyorlar.

Ancak “Anneler ve Yetimler Örgütü“ adlı kuruluştan Abdülcabbar Hüseyin, bu ailelerden bazılarının para karşılığı kendilerine temiz kağıdı çıkarttıklarını ve parayla özgürlüklerini satın aldıklarını belirtiyor.

Hüseyin bazı IŞİD üyelerinin özgürlüklerini 500 dolar karşılığında satın aldığı ve kentin idari birimlerindeki iyi ilişkilerini kullanarak adlarını kara listelerden sildirdikleri yönünde haberler duyulduğunu söylüyor.

Felluce’nin geleceği

Halk arasında kentte güvenlikten sorumlu milislere karşı duyulan güvensizliğin IŞİD’e karşı duyulan güvensizlikten daha fazla olduğuna da işaret ediliyor. Abdülcabbar Hüseyin güvenlik birimlerinden bazılarının IŞİD’ten farkı olmadığını, bunların konutları tahrip ettiğini, daha sonra da oturmak üzere bu konutlara sahip çıktıklarını anlatıyor ve ekliyor: “IŞİD’in yaptığı insanlığa karşı işlenmiş suçtu. Ama eğer Felluce’nin geleceği olması isteniyorsa durum bu şekilde devam edemez."

Sadece IŞİD'e ve milislere duyulan güvensizlik sorun oluşturmuyor. Erkek okulunun Müdürü Kifah Mehemid Nuvaf "Hükümete de güvenimiz yok" ifadesini kullanıyor. ABD'nin 2003 yılındaki müdahalesinin ardından Irak'ta Sünniler iktidarı Şiilere devretmek zorunda kalmıştı.

O tarihten bu yana Sünniler devletin ayrımcı politikalarına maruz kaldıklarını öne sürüyorlar. Mehemid Nuvaf "hükümet sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bizim hâlâ elektrik su gibi ihtiyaçlarımız karşılanmıyor. Ama daha önceleri de böyle şeyler aynen yaşanmıştı. O yüzden de El Kaide ile IŞİD’in Irak’ta işi kolay olmuştu“ diye uyarıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Judith Neurink