Fehmi Koru*
Referandum günü canınızı sıkmak istemezdim.. ama tarihi bilmezsek hep şaşırırız..
Herhalde referandumla ilgili yoğunlaşma sebebiyledir; yoksa Milli Gazete’nin fotoğraflı haberini Barzani Ailesi’ne yakın Rudaw sitesinin sağladığı bilgiler ile geliştiren Hürriyet’in başlığı bu denli havada kalmazdı.
“Çok tartışılacak fotoğraf: Harita başında” başlıklı haber..
Fotoğrafta, Irak’ın kuzeyindeki bölgenin cumhurbaşkanı Mesut Barzani ve bölge yönetiminin dışişleri bakanı Falah Mustafa ile İngiltere dışişleri bakanlığının Ortadoğu ve Afrika’dan sorumlu devlet bakanı Tobias Martin Ellwood ve İngiltere’nin Bağdat büyükelçisi Frank Baker bir harita üzerinde çalışırken görülüyor..
Churchill’in hıçkırığı
Öyle bir fotoğrafın biraz daha eskisine bir yerde rastlamadım, ama gözümde canlandırabiliyorum: Yıl 1921.. Sir Winston Churchill.. Kahire’de.. İngiliz yönetiminin karargâh olarak kullandığı otelde.. elinde cetvel.. önüne Ortadoğu haritasını açmış.. yeni ülkelerin sınırlarını çiziyor…
Sıra tarih boyunca hiç var olmamış Ürdün’e ve onun doğuda Suudi Arabistan’la arasındaki sınırına geldiğinde.. biraz önce mükellef bir sofradan kalkmış olan Winston Churchill’i hışkırık tutuyor ve elindeki cetvel.. harita üzerindeki çizgiyi çizerken kayıyor..
İşte Ortadoğu haritası ve işte sağ aşağıda ‘Churchill hıçkırığı’….
İnanmadıysanız Ortadoğu haritasının o kısmına bakınız…
Araplar o kısmı bugün bile ‘Hâzukat Winston’ (Winston’un hıçkırığı) diye anar…
Ortadoğu’da hâlâ süregiden sorunların temelinde İngilizlerin çizdiği o harita yatar…
Hürriyet’in ‘çok tartışılacağını’ sandığı haritayı da yine İngilizler mi çizecek?
O başlığın sebebi, herhalde, referandum kampanyası sırasında çıkan AB üyesi ülkelerle sürtüşmelerde sürekli Türkiye’nin yanında görüntüsünü vermiş İngiltere’nin böyle bir işe soyunmasının getirdiği şaşkınlık olmalı.
Türkçesi bizlerden farksız ve sosyal medyayı fazlasıyla esprili kullanan İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’a beslenen sempati de o şaşkınlığa yansıyorsa hiç şaşırmam.
Ne yapalım dünyamız böyle bir dünya…
MI5.. MI6.. ve Fransa ile İngiltere..
Geçen hafta bir AVM’deki kitapçı zincirlerinden birine ait bir mağazada son çıkan eserlere göz atarken, İngilizce bölümünde, daha önce haberdar olmadığım ‘A Line in the Sand’ (Kumda Çizgi) ile karşılaştım.
Yazarı James Barr tarihe meraklı bir meslektaşımız. Daily Telegraph’tan bir gazeteci.
454 sayfalık eserde Ortadoğu’nun İngilizler eliyle yeniden oluşturulduğu dönem anlatılıyor.
Kitabın en başlarında daha önce sorulsa da cevabı alınamayan bir soru karşılığını buluyor.
Şu soru: “Filistin’de kendi devletlerini kurmak üzere örgütlenmiş Yahudi teröristlerin İngiliz yönetimini sona erdirmek üzere sahneledikleri eylemleri kim finanse ediyor, onlara silâhları kim sağlıyordu?”
Barr’ın ‘Yahudi terörist örgüt’ diye andığı Hagana örgütü idi; örgütün en görkemli eylemi de, 22 Temmuz 1946’da İngilizler’in Filistin’de karargâh olarak kullandıkları King David Oteli’nin bombalanması…
Değişik milliyetlerden 91 kişi hayatını kaybetmişti o eylemde…
Hagana örgütünü kim finanse ediyor, militanlarına silâhları kim veriyordu?
Yazar, 2007 yılında, daha önce günyüzü görmemiş bir belgeyle karşılaşır; daha doğrusu yukarıdaki soruya cevap teşkil eden birkaç cümleyle…
İngiliz istihbarat örgütü MI5’ın bir görevlisi 1945 yılında Ortadoğu’yu dolaşmış, dönüşte dış istihbarat birimi MI6’ten bazı ajanlarla da görüşmüş ve izlenimlerini bir rapor haline getirmiş…
Raporda dikkat çeken cümleler şunlar:
“Teröristler Fransızlardan destek alıyor gibi. (..) Biz ‘çok gizli’ bazı kaynaklardan Fransız görevlilerin bölgede Hagana’ya gizlice silâh sattığını öğrendik; ayrıca Filistin’de huzursuzluk çıkarma niyetleriyle ilgili raporlara da ulaştık.”
Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı sırasında, İngiltere Fransa ile el ele vererek sonunda Osmanlı Devleti’nin tarihe karışmasını getirecek bir işbirliği ile Ortadoğu’yu birlikte yeniden dizayn etmişlerdi.
‘Sykes-Picot anlaşması’…
İngiliz ajanın raporunu yazdığı sırada (yıl 1945) Fransa Nazi işgali altındaydı ve İngiliz askerleri Fransa’nın işgalden kurtulması için Almanlar ile savaşıyordu…
“Biz” diyor Barr, “Fransa kurtulsun diye savaşır ve ölürken.. güya müttefikimiz olan Fransızlar.. İngiliz askerleri ve görevlilerini Filistin’de öldürsünler diye.. Yahudi teröristlere gizlice arka çıkıyorlardı.”
Fransa İngiltere’ye bunu yaptı da.. İngiltere başkalarına hiçbir yanlışlık yapmadı mı?
Geçmişte yaptıysa.. bugün de.. müttefik bildiklerine yapamaz mı?
Harita çizmek İngilizler’in eski meşgalesi…
En tepedeki fotoğrafa bir de bu bilgiler ışığında bakın.