Gündem

Fehmi Koru: Öğrencileri direnişe sevk edecek yanlış kararlar ve verilen kırıcı mesajlarla ülkenin sinir uçlarıyla tam bu sırada oynanmasının bir anlamı olmalı

06 Şubat 2021 09:58

Fehmi Koru*

Yeni değil, dünyada aşı uygulaması başladığı ilk günden itibaren, özellikle bizde Çin aşısının tercih edildiği belli olur olmaz, kiminle karşılaşsam “Aşı olacak mısın?” sorusuna muhatap ediliyorum. Onun için bu yazının en başında sizlere de cevabımı duyurmak istedim.

Elbette olacağım. Bir an önce maskeden kurtulmak istiyor ve tam anlamıyla özgürlüğüme kavuşma yolunda ilk adımı atmaya hazırlanıyorum. Aşının hangi ülkede kimler tarafından üretildiğini de önemsemiyorum. Sıranın bana da gelmesini bekliyorum.

Sıra ise bir türlü gelmiyor.

En son bildiğim, 75 yaş üstünde olanlara duyuru yapıldı ve kendisine duyuru gelenler bildirilen yerlerde aşılarını oldular. Günlerdir sıranın bir alt yaş grubunda olan bizlere gelmesini bekliyorum; belki geldi de bilgisi bana ulaşmadı endişesiyle her gün SMS üzerinden 2023’e mesaj gönderiyorum. Şu cevap hiç değişmedi: “COVİD-19 aşılaması için öncelikli grupta değilsiniz.”

Yani sıra henüz 70 yaş üstü gruba gelmedi.

E-nabız üzerinden de sorgulamak mümkün, ama ben yine de daha kolayıma geldiği için SMS üzerinden sorguluyorum. O yöntemi sizlerle de paylaşayım: SMS’e büyük harfle ASI yazıp bir ara verdikten sonra ardına TC kimlik numaranızı ve en sona da yine bir ara vererek kimliğinizin seri numarasının son dört rakamını ekleyip 2023’e gönderiyorsunuz. Aşı sıranızın gelip gelmediğini en kestirmeden öğrenmenin yolu bu.

Zengin ülkeler, fakir ülkeler

Aşı konusunu ciddiye alan ve vatandaşlarını bir an önce aşılamak için bayağı çaba harcayan ülkeler var. Genellikle zengin ülkeler bunlar. Fakir ülkeler ise hala aşıyla tanışmış değiller. Tereddüt yaşadığı için geç başlayıp arayı hızla kapatma çabasına giren aslında zengin ülkeler de bulunuyor.

“İsrail vatandaşlarını aşılılıyor mu” merakını yazı konusu yapan çıktı. Almanya’da iki Türk bilim insanının ürettiği aşıyı alıp vatandaşlarının bütününü aşılamayı ilk başaran ülke oldu İsrail. Bunu da aşıyı üreten şirketle yaptığı özel anlaşmayla sağladı. Anlaşmaya göre, İsrail aşıyı ilk ve çok sayıda alacak, buna karşılık aşının yapılanlar üzerindeki etkileriyle ilgili bilimsel bulguları şirketle paylaşacak.

Muhtemelen bu anlaşma sayesinde aşı fiyatında da indirim elde etmiştir İsrail.

İsrail muhasarası altındaki Filistin’de ise halkı aşılama başlamadı. Sağlık personelinin tümüne bile yetmeyecek kadar az miktarda aşıyı Filistin’le paylaştı İsrail. Hepsi o kadar. Filistinliler korona konusunda kendi hallerine bırakılmış durumda.

“Filistinlilerin aşı ihtiyacıyla ilgilenelim” diyeceğim, ama bizde de aşılama işi beklenenden yavaş gidiyor. Sıra henüz 70 yaş üstüne gelemedi. Üreticilere aşı siparişinde gecikildiği anlaşılıyor.

Yoksa yerli üretim aşı mı bekleniyor?

Aralarında doktor dostların bulunduğu ortamda bu soru gündeme geldiğinde bilebilecek durumda biri, “Çok bekleriz” dedi. Aşı üretiminde ihtisaslaşmış ‘Hıfzıssıhha Enstitüsü’ on yıl kadar önce kapatılmış. O enstitü faaliyetine devam ediyor olsaymış, şimdiye çoktan korona aşısı konusunda mesafe alınırmış…

Enstitü kapatıldıktan sonra değişik bulaşıcı hastalıklara karşı aşılar yurtdışından temin edilmeye başlanmış.

Biri, “Domuz gribi aşısı milyonlarca doz dışarıdan satın alındı, o zaman başbakan olan Tayyip Bey aşının menşeiini kuşkulu bulduğunu ve kendisinin kullanmayacağını açıklayınca hepsi çöpe gitti” bilgisini paylaştı.

Hiç değilse kuşkulu bir aşı vatandaşa yapılmamış, fena mı?

Birkaç yıl önce bir rahatsızlık yüzünden hastaneye yattığımda benimle ilgilenen deneyimli bir doktor mutlaka olmam gereken aşılar üzerine benimle konuşmuştu. Onun yönlendirmesiyle hastanede bir-iki aşı oldum. “Zona hastalığına da aşı bulundu, 50 yaş üzeri erkekler zona için kritik yaş grubu sayılıyor, siz de o gruptasınız, aşısı ülkeye geldiğinde olmanızı tavsiye ederim” demesini de not etmiştim.

Kötü bir rahatsızlık zona. Vücudun değişik yerlerinde sinir uçlarına musallat oluyor, müthiş rahatsızlık veriyor. Birkaç meslektaşın başına geldiğini hatırlıyorum.

Bir yurt dışı seyahatte, uğradığım bir marketin eczane bölümünde isteyene zona aşısı yaptıklarını görünce doktorumun tavsiyesi aklıma geldi, oldum.

O ülkenin vatandaşlarına bedavaydı aşı, benden para aldılar, pahalıydı.

Aynı markette değişik aşılar vatandaşlarına ücretsiz yapılıyordu.

Normale çabucak dönmezsek kötü

Şu korona döneminde aşı gelene kadar doktorlar zatürre aşısı tavsiye ettiler. Ben korona aşısını beklemeyi yeğledim.

Kafası karışıklar milleti aşı konusunda yanlış yönlendiriyorlar. Normale dönmemiz ancak aşılanmamızla mümkün olabileceği halde kendi kafa karışıklıklarını başka insanlara da geçirme yolunu tutanlar var. Korkarım pek çok ülke bizden önce normale dönebilecek, bizler geride kalacağız ve bunun cezasını pek çok alanda çekeceğiz.

Normale dönmemizin gecikmesi durumunda, alınan haklı tedbirler yüzünden düşülmüş ticari hayatın felç hali, uzun sürecek, esnafın kendine gelmesi gecikecek. İşyerini kapatmadan umutla bekleyenler de çoktan kepenk indirmişler arasına katılacak. Başta hizmet sektörü olmak üzere pek çok alan muattal hale gelecek. Turizm büyük yara alacak.

Ülke gündeminin tartışma maddelerinin başında aşı konusu gelmesi gerektiği ve hükümetin bu alanda ciddi teşvik edilmeye ihtiyacı bulunduğu halde, suni gündemlerle meşgul olmamız üzücü. ABD’de vaka sayısında büyük düşüşler yaşanıyor, aşılar işe yarıyor besbelli. Vaka sayısında bir ayda yüzde 65 gerileme görülmüş orada. Ölü sayısı 450 bini aşan ABD’de her geçen gün bir öncekinden daha az ölüm vakasıyla karşılaşılıyormuş.

Bizde ise vaka sayısı artıyor.

Zona için ‘sinir uçları hastalığı’ demiştim ya, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşandığı türden öğrencileri direnişe sevk edecek yanlış kararlar ve ardından verilen kırıcı mesajlarla ülkenin sinir uçlarıyla tam bu sırada oynanmasının bir anlamı olmalı.


*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.