*Fehmi Koru
Bugün bayram. Kurban Bayramı.
Merak etmeyin, herbirinizin -bu arada benim de- türlü çeşitli işlerle meşgul olacağımız bu gün lafı fazla uzatacak değilim.
Yazıyı kısa tutma kararımın birinci sebebi bu; meşguliyetler…
İkinci sebebi de, lafı uzatırsam yazacaklarımla bayramınızı zehir etme ihtimalim.
Malum ya, ne kadar gayret edersem edeyim, günün olayları herkes gibi beni de karamsar yapıyor.
Ayrıca bu bayramdan ben bayağı umutluyum.
Hükümet -siz bunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan diye de okuyabilirsiniz- dört günlük kurban bayramına 15 temmuz’un yıldönümünü de katarak tatili dokuz güne çıkardı.
Önümüzde dokuz koca gün var.
Umutlanmamın sebebi, muhalifi ve muvafıkıyla, yandaşı ve candaşıyla herkesin, bu dokuz günü, dünya olayları ve ülkemizde yaşananlar üzerinde düşünerek, sorunlara çözümler üretmesi gerekenlerin ihmal ettiği boşluğu bizzat kapatmaya çalışma ihtimalidir.
Geçmiş bayramlarda siyasi partilerin yönetim kademesinden insanlar bir gün öncesine kadar sert çıktıkları rakip partilerin yöneticilerini ziyaret ederler, ziyaret edilenler de kendilerini ziyaret edenlere aynı şekilde mukabelede bulunurlardı.
Çay-kahve muhabbeti bu yıl bakarsınız muhabbetlerini artırır.
Yine şimdikine benzer uzun bayram tatillerinde, geçmişte, ziyaret sayesinde hiç olmayacakmış gibi görünen gelişmelerle karşılaşıldığı olmuştur.
Kurulacağına yüzde yüz emin olunan hükümetler, parti liderlerinden birine beklenmedik ziyarette bulunanların ikazları sonucu kurulamaz olduğu gibi, öncesinde ölümüne düşman görüntüsü veren liderler bayram sonrasında kurdukları koalisyon hükümetinde yan yana görev alabilmişlerdir.
Bu bayram tatilinden de, ben, sonrasında seçim tarihinin erkene alınmasını getirebilecek bir sürpriz bekliyorum.
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bayramda bir araya gelmelerine dikkat etmek gerek.
Milletvekillerinin bayramı seçim bölgelerinde geçirmeleri beklenir. İktidar milletvekilleri uzun zamandır halkla doğrudan temasta değillerdi; bayramda ister istemez kendilerini seçenleri dinlemek zorunda kalacaklar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayramını kutlamaya gelecek AK Parti milletvekilleri bölgelerinin hassasiyelerini ona aktardıklarında hava değişebilir.
İktidar cephesi ‘‘Ne olacaksa bir an önce olsun’’ noktasına gelebilir ve muhalefetle uygun bir seçim tarihi üzerinde uzlaşma arayışına girebilir.
Bu gün hem sözü uzatmayacağımı hem de karamsarlıktan uzak duracağımı vaat ederek bu yazıya başladım. Siyasetten söz açmayacağımı söylemedim.
Umudum, siyasetin bayramdan sonra herkese iyimserlik getirmesi.
Bayramınız kutlu olsun, mutluluk getirsin…