Fehmi Koru*
Ertuğrul Özkök kendisine bilgi sunulması amacıyla özel olarak davet edildiği Harvard Üniversitesi’nde alanının en yetkin uzmanlarından Prof. Gökhan Hotamışlıgil’den karaciğer hücresiyle ilgili heyecan verici bilgiler alır ve kendi ifadesiyle ‘hayatının en önemli günlerinden birini yaşar’ iken, Almanya’daki kankası Kai Diekmann da hayatının en zor günlerini en zararla atlatma mücadelesi vermekte.
Herhalde haberi olmuştur; konuyu en ayrıntılı aktaran dünya gazetelerinden biri de Amerikan Washington Post çünkü.
Kai Diekmann, tıpkı bir zamanlar ülkemizde Ertuğrul Özkök ne idi ise, Alman medyasının amiral gemisi Bild’in yayın yönetmeni olarak mesleğinin zirvesinde bir gazeteciydi. Tam 15 yıl boyunca o görevini sürdürürken, bir yandan da Özkök’ün yönettiği Hürriyet gazetesinin de yayın kurulunda üyelik görevini yürütmekteydi.
Diekmann Hürriyet yönetiminde söz sahibiydi, Özkök de Bild’e köşe yazılarıyla katkıda bulunuyordu.
Eş zamanlı olarak ikisi de konumlarını kaybettiler…
Özkök şimdi eşine mektuplar yazıyor ve o mektupları internet üzerinden paylaşıyor. Bu arada bir TV kanalında haftalık programı da var.
‘‘Acaba Diekmann şimdilerde ne yapıyor?’’ merakımı bir türlü gideremezken, birdenbire şu sıralarda Batı dünyasını derinden sarsacağa benzeyen bir skandal haberinde adıyla karşılaşıverdim.
Meğer Kai Diekmann yalnız Bild’ten ve Hürriyet’ten maaş almıyormuş, Uber firmasının da maaşlı elemanıymış…
Daha önce ‘Panama Papers’ adlı 40’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet üyeleri, yüksek bürokratları ve iş insanlarının adlarının karıştığı finansal bir skandalı ortaya çıkartan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (International Consortium of Investigative Journalists, ICIJ) örgütü, bu kez ilgisini serbest taksicilik firması ‘Uber’ üzerine çevirmiş bulunuyor.
ICIJ 100 ülkede 280 araştırmacı gazetecinin işbirliğiyle uzun erimli çalışmalar yürüten bir meslek örgütü.
Uber, dünyanın pek çok ülkesinde, var olan izinli taksilere rakip olarak faaliyet gösteriyor. Milyarlarca dolar değerinde bir firma. Aslında bir bilgisayar programı Uber. Cep telefonunuza indiriyorsunuz ve oradan sizi bulunduğunuz yerden bir başka yere götürecek bir araç talep ediyorsunuz. Program kendisine bilgilerini önceden vermiş geniş araç filosundan bulunduğunuz yere en yakın olanlardan birini derhal size gönderiyor. Seyahat ücreti, önceden programa yüklediğiniz kredi kartınızdan ödeniyor.
Araç filosuna eli yüzü düzgün aracı olan herhangi bir kişi katılabiliyor.
Dünyanın her ülkesinde varlığını sürdürmeyi amaçlayan Uber, kuruluşuyla birlikte, büyük bir güce sahip oldu. Var olan taksilerin şoförleri ve örgütlerinin şiddetli tepkilerine muhatap olmayı göze alarak…
Hatta belgelere göre, yararına kullanmak üzere çatışmacı ortamı teşvik ederek…
Taksicilik her yerde kuralları olan bir meslek. Örgütleri de var. Hemen her ülkede taksi sayısı sınırlı. Uber’in sınırsız sayıda serbest şoför ve araç filosuyla rekabete başlaması var olan taksi sistemini her ülkede ayağa kaldırdı.
Çatışmalar bile çıktı.
Başgösteren şiddetli itirazları bastırmak için Uber’in büyük bir karşı hamleye başvurduğu yıllar sonra ifşa edildi.
Sistemi kendilerine de izin verecek tarzda yeniden dizayn ettirebilmek için her ülkede en etkili kişilere hulul etme girişiminde bulunmuş Uber. Bunun için kesenin ağzını sürekli açık tutmuş… Her ülkede en etkili kimse, onu, kendilerine serbest çalışma izni sağlamak ve mümkünse çalışmalarını yasal hale getirmek üzere ikna faaliyeti yürütmüş…
Tabii tamamen duygusal yollara başvurmayı da ihmal etmeyerek…
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Uber’in sempati taarruzu başlattığı dönemde ülkesinin ekonomi bakanıymış. Paris başta olmak üzere ülkenin bütün illerindeki şoför örgütlerini karşısına almayı da göze alarak Uber’den yana tedbirlere onay vermiş Macron…
Türkiye’de de konu Uber’in ülkeye ilk girişiyle birlikte hararetli tartışmalara yol açmıştı, hatırlayacaksınız…
Ekmeğini taksicilikten kazananlar ile Uber şoförlerinin çatışmalarına da tanık olunmuştu.
Uber ülkemizde en etkili kişiye ulaşmanın ve onu ikna ederek kendilerine yasallık kazandırmanın yolunu arayıp durmuş. Birileri Uber’e Cüneyt Zapsu’yu tavsiye etmiş; onun eskisi kadar etkili olmadığını öğrenmişler ve 150 bin dolarlık anlaşma bozulmuş. Ardından ismi bir ara başka vesileyle çok geçmiş iş insanı Ekin Alptekin ile Türkiye’yi büyükelçi olarak Washington’da temsil etmiş Namık Tan’ın kurucusu oldukları firmayla anlaşmışlar. En son olarak da bir müteahhitin kapısını çalmışlar…
Bu arada Mehmet Şimşek ve Ali Babacan’la da görüştükleri araştırmacı gazetecilere ulaştırılan belgelerden anlaşılıyor.
Benim fark ettiğim, Uber yönetiminin dünyanın önde gelen insanlarının yıllık buluşma mekanı olan Davos’u ilişki ağlarını genişletmek için kullandıkları…
Gazetecilere hulul edip lehte yazı yazdırmak çabasına girdikleri de anlaşılıyor.
Kendilerine para karşılığı hizmet sunanlar da aldıkları yüklü meblağları hak etmek için tanıdık gazetecilerin adlarını ‘‘Ona yazılar yazdırdık’’ diye firmaya bildirmiş olmalılar.
Ertuğrul Özkök erkekte sakal ve bıyık sevmez ama kankası Kai Diekmann’ın son hali bu..
Ancak Ertuğrul Özkök’ün Almanya’daki kankası Kai Diekmann o türlerden değil. Bild’in başındayken Uber’de de maaşlı eleman olarak resmen çalışmış. Belgeler bunu gösteriyor. Kendisi de konunun peşine düşen meslektaşlara ‘‘Evet çalıştım, ne olacak’’ tarzında cevap vermiş zaten.
Patronundan prim olarak değil, Uber’den doğrudan maaş almış Kai Diekmann… Hakkında yazılar yazmış, servisi ve firmayı övücü Twitler atmış…
Uber’le ilgili tam 124 bin belge üzerinde aylarca çalışmış ICIJ örgütü mensubu gazeteciler. Konuya ilişkin Amerikan Washington Post ve İngiliz Guardian gazetelerinde çıkan uzun araştırma ürünü haberlerin altında çok sayıda gazetecinin imzası bulunuyor. Türkçe haber arayanların kaynağa erişmesi zor; yayın hakkını almış olan Deutsche Welle’nin Türkçe internet sitesine erişim mahkeme kararıyla yasak…
Harvard’ta Murat Ülker ile birlikte bilgilendikleri hücre araştırması sonrasında yakın dostu Kai Diekmann’ın da adının karıştığı ‘Uber’ skandalı konusuna eğilme fırsatı bulacaktır Ertuğrul Özkök…
Konuyu bir de ondan öğrenmek isterim.