Fehmi Koru*
Emekliler yaşadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün katıldığı bir canlı yayında, daha önce 5.500 TL’ye çıkartılmış en düşük emekli maaşının 7.500 TL olacağını duyurdu.
“Açıklamak yine bana kaldı” diyerek…
Ne güzel.
Geçinemediğinden şikayet eden emekliler artık oylarını AK Parti’den esirgemezler herhalde.
“Ne alaka?” demeyin sakın,
Cumhurbaşkanı aynı zamanda AK Parti’nin de genel başkanı. Emekli maaşlarına zam emeklilerin kara kaşı kara gözü hayrına yapılmıyor herhalde; seçime 7 hafta kalmışken zam gönlü kırık emeklilerin gönlünü yeniden kazanmaktan başka hangi sebeple yapılmış olabilir ki?
Acaba emekliler zam haberinden sonra oylarını kitleler halinde AK Parti’ye yönlendirirler mi?
Kısa süre önce yapılmış zamma rağmen emekliler zor durumdaydı; yeni zamla karşı karşıya kalınan zorluklar aşılmayacak, geçim şartları sadece biraz hafifleyecek. Az maaşlı emeklilere vaat edilen 7.500 TL, TÜRK-İŞ verilerine göre, hâlâ açlık sınırı altında kalıyor.
Olsun, 2.000 TL zam sayesinde tanesi 10 TL olan Ramazan pidesinden kaç tane alınır, hesaplasanıza. [Hesapladım, 200 tane alınabiliyor.]
Zam seçime yetiştirilirse sandık başına gitmeyeceklerden veya oyunu başka partilere vereceklerden karar değiştirenler herhalde olacaktır.
Kaç kişi?
Vaatler emekli maaşlarına zamla da sınırlı değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu müjdeler arasında, kısa süre sonra Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulacak milletvekili aday listesinde yer alacak önemli şahsiyetlerle ilgili bir haber de var. Kendi yardımcısını Ankara’dan milletvekili adayı göstereceklermiş…
YSK’dan, olmaz ya hani, Erdoğan’ın adaylık başvuruna onay çıkarsa, cumhurbaşkanı yardımcısı olarak yeni bir ismin ilan edilmesini bekleyebiliriz. Kendisini beş yıl önce politik hayatın dışına atmış eski bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı teklifi kabul etmediğine göre, bakalım görev kime veya kimlere nasip olacak? Külliye’de Mehmet Şimşek ismini duyunca tüyleri diken diken olduğu anlaşılan isimlerden biri düşünülebilir mi?
Neden olmasın?
Eskiden ‘bakanlar kurulu’ denilen yeni ismiyle ‘cumhurbaşkanlığı kabinesi’nin üyesi 17 bakan da milletvekili adayı olarak gösterilecekmiş…
Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu bunu da…
Rakamı işittiğimde şaşırmadım dersem doğru söylememiş olurum. Sebebi, o kadar çok bakanın varlığının farkında olmamam. Merakımı gidermek için araştırdım, ‘cumhurbaşkanı kabinesi’ zaten 17 bakandan oluşuyormuş.
Demek ki, hepsi seçime milletvekili adayı olarak katılacaklar.
Yine demek ki, AK Parti sandıktan bir kez daha iktidar olarak çıkarsa, bugün bakan olanların hiçbiri yeni kabinede yer almayacak.
Biraz şaşırtıcı gelmiyor mu bu size de?
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ gereği bakanlar -tıpkı ABD’de olduğu gibi- başkanın emir ve talimatlarını yerine getiren görevliler mesabesinde oldukları için, siyasi kimlik taşımıyorlar. Milletvekili olanların istifa etmeleri gerekiyor.
Bakanların milletvekili yapılmak istenmesinin sebebi ne olabilir?
Milletvekili olunca dokunulmazlık zırhına kavuşacaklar; sebep bu mu?
Hemen “Evet, sebep bu” diyemiyorum; çünkü o zaman AK Parti büyüklerinin seçimlere iki aydan daha az süre kalmışken, sandıkta başarısız olacaklarını kabul ettikleri anlamına gelir bu. Oysa AK Parti’nin genel başkan yardımcısı, daha birkaç gün önce, seçimden kendi adaylarının cumhurbaşkanı çıkacağını, AK Parti ile MHP oylarının Meclis’te çoğunluğa sahip olmayı garantilediğini duyurmamış mıydı?
Sıklıkla gerçekleştirdikleri kamuoyu yoklamaları öyle gösteriyormuş.
Mehmet Ali Kulat’ın başında bulunduğu MAK Araştırma firmasının son raporu farklı bir tablo yansıtıyor. Kendilerine “Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusu yöneltilmiş kişilerden AK Parti’ye (%34.2) ve MHP’ye (%6.3) oy vereceklerin toplamı %40’a ancak ulaşıyor. Buna göre, yeni seçim yasası barajı %7’e indirdiği halde %6.3 oyla MHP kendi başına seçime girdiği takdirde Meclis’te temsil edilemez hale geliyor.
Sürprize hazırlanalım: MAK’ın bulguları istikametinde oluşursa, yeni meclisin, ilginç bir yapısı olabilir.
Tabii, partilerin ve ittifakların önünde bu tabloyu değiştirmek için bayağı bir zaman var. Tarafların bir günü bile boş geçirmemeleri gerekecek günler ve haftalar…
Acaba milletvekili olmayı bakanlar mı istedi yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan mı öyle münasip gördü?
Bu sorunun cevabı için Abdülkadir Selvi’nin aydınlatmasını beklememiz gerekebilir.
Milletvekili aday listeleri en az kampanyaları renklendirecek vaatler kadar etkili olacaktır.
Parlak isimler hangi partilere ilgi gösterecek?
Yeni partilerin kendi başlarına veya ittifak yaptıkları partiden gösterecekleri milletvekili adayları partilerin hiyerarşisinden isimler mi olacak, yoksa toplumu en geniş biçimde temsil eder görüntüsünü verecek, isimleri işitildiğinde o partilere ilgiyi oy verme düzeyine çıkartacak şahsiyetler mi?
Düne, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu en düşük emekli maaşına 2.000 TL zam yapılacağı haberiyle veda etti toplumun önemli bir grubunu oluşturan emekliler; bakalım bugün daha hangi yeni müjdelerle karşılaşacağız.
Merak etmeye değer.