Gündem

Fehmi Koru: Eksen fena halde kayıyor, ancak ekseni bu defa iktidar değil muhalefet kaydırıyor

"Şimdi muhalefet ‘Malezya modeli’ ile seçim kampanyası yürütüyor"

12 Nisan 2023 06:43

Fehmi Koru*

Seçim kampanyalarını elden geldiğince izliyorum. Liderlerle bizzat dolaşarak değil, onlarla dolaşanların yazdıklarından. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu dün Çanakkale’deydi; o gezinin izlenimlerini T24 sitesi yazarı Murat Sabuncu’dan okudum.

[Kemal Kılıçdaroğlu’na yıllar önce miting için memleketi Tunceli’ye gittiğinde eşlik etmiştim. Gezinin başından sonuna birlikte olmuş, kendisiyle özel bir görüşme yapma imkanı da bulmuştum.]

Murat Sabuncu’nun yazısında bir bölüm dikkatimi özellikle çekti. Kampanyada bir başka ülkede denenmiş ve başarılı olmuş bir yöntem izlenmekteymiş. O ülkede, çok sayıda partinin iktidara karşı birleştiği 2018 seçiminde, muhalefet seçime giderken kapsamlı bir program hazırlamış olmasına rağmen, kampanyada en temel 10 ana başlıkla seçmen karşısına çıkılmış. Başarılı da olunmuş.

Hangi ülkeymiş bu seçim kampanyası örnek alınan?

Malezya…

Yazar, “Benim anladığım Kılıçdaroğlu ‘Malezya Modeli’ni benimsemiş durumda” diyor.

Bilen biliyor, Malezya benim yakından izlediğim bir ülkedir. 2018 yılında yapılan, sonuçları itibariyle ‘tarihi’ sayılan seçimi, öncesi ve sonrası ile burada değerlendirmiştim. 60 yıllık ve asla yıkılmaz gözüyle bakılan bir iktidarı, birbirine benzemez -hatta bazıları birbirine ölümüne düşman- partiler, tek ittifakta bir araya gelerek sona erdirebilmişlerdi.

İttifakın adı ‘Pakatan Harapan’dı (Türkçesi: Umut İttifakı).

Başlarına, o 60 yılın yarıya yakınında başbakan olarak görev almış, vaktiyle başında bulunduğu partinin ve ülkeyi yönetenlerin yolsuzluğa battığını görünce ileri yaşına rağmen -o sırada 93 yaşındaydı- yeni bir partiyle yeniden siyasete dönen bir politikacıyı geçirerek…

Mahasir Muhammed’i (Mahathir Mohamad olarak yazılıyor.)…

Seçim oldu, muhalefet kazandı ve Mahasir o yaşında yeniden başbakanlığı üstlendi. Ardından da, eski iktidarın bulaştığı yolsuzluklarla hesaplaşma başlatıldı.

CHP’nin Malezya’da olup bitenlerden ders çıkaracak kadar Uzak Doğu siyasetiyle yakından ilgilenmesi hoşuma gitti, ama beni hiç şaşırtmadı.

Şaşırmamamın sebebi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aile bağları sayesinde Uzak Doğu’da yaşananları yakın takibinde tuttuğunu bilmem.

Kemal Bey’in oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, Bilkent Üniversitesi’ndeki siyaset bilimi lisans eğitimi sonrasında, kazandığı bir bursla, yüksek lisans ve doktora çalışmaları için Kore’ye gitmişti. Uzmanlık alanı olarak da Endonezya ve Malezya’daki siyasi hayat konularını seçmişti.

İlk olarak 2015 yılında, o zaman yazdığım Habertürk’te, Kerem Kılıçdaroğlu’nun uluslararası bir toplantıda sunduğu tebliğden söz açmıştım da, ayrıntılarıyla yazdıklarım CHP’ye yakın medyanın da dikkatini çekmişti.

ABD’de sunulan tebliğin başlığı şuydu: “Endonezya ve Türkiye’de İslami partilerin başarısı ve başarısızlığı.”

Habertürk’teki yazımdan bir bölümü aktarayım:

“Neden Endonezya?

“Sebebi basit: Endonezya da Türkiye gibi, uzun yıllar askeri vesayetin etkisi altında kalmış bir ülke. Sukarno, Suharto gibi her seçimde oyların yüzde 90’ını alan generaller yönetmişti ülkeyi. Bizdeki tek parti döneminin CHP’de varlığını sürdüren ‘altı ok‘”‘u varsa, Endonezya’nın vesayet döneminin de ‘pancasila‘ denen 5 ilkesi var…

“Artık vesayet geride kaldı ve çok partili sistem hâkim Endonezya’ya da; o sayede 100’den fazla parti birbiriyle yarışıyor; bunların önemli bir bölümü de ‘İslamcı‘”‘ görüntüde. O partilerin çoğu geleneksel ‘İslamcı’, Refah ve Adalet Partisi (PKS) adını taşıyan ise sadece dindarlara değil toplumun bütününe hitap eden bir yol seçmiş…

“Kılıçdaroğlu, ‘Keskin görüşlerini geride bıraktı, liberalleri yanına aldı‘ diyor PKS için ve ekliyor: ‘AK Parti’ye benzer bir yaklaşım izliyor…‘

“PKS 2009 seçiminde Hıristiyan yoğun bölgelerde Hıristiyan adaylar çıkarmış…

“Çok partili sisteme geçilen 1999 yılından bu yana sadece PKS oylarını artırmış; yolsuzluk ve rüşvete karşı savaş açarak…”

Endonezya’yı izlerken Türkiye’deki AK Parti’yi tanımış Kerem Kılıçdaroğlu.

Sanıyorum, başarının yolunun geleneksel saplantılardan kurtulmaktan geçtiğini de o zaman fark etmiş.

Malezya’da tam altı on yıl sürmüş olan kemikleşmiş bir iktidarın yerinden edilmesi sırasında yaşananlar konusunda CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu bilgilendiren Kerem Kılıçdaroğlu mudur, bilmiyorum. Ancak dikkati bilimsel çalışması sayesinde o bölgede yoğunlaştığından öyle olma ihtimali büyük.

Mahasir Muhammed liderliğinde oluşturulan Pakatan Harapan (Umut İttifakı) ayrıntılı bir program etrafında buluşmuş çok sayıdaki partiden oluşuyordu. İttifak ayrıntılı programıyla kamuoyu karşına çıkmıştı. Seçim kampanyası sırasında, o dönemde ülkeyi sarsan ekonomik krizden nasıl çıkılacağını anlatmanın yanında, krize sebep olan yolsuzluklar da –1MDB Fonu skandalı– etraflıca gündeme taşındı.

İttifak liderinin ileri yaşta bir politikacı olması da seçmenler üzerinde olumlu bir etki unsuruydu. Seçmenler Mahasir’in çizmelerini giyerek politika hayatına yeniden dönmesini bir fedakarlık olarak değerlendiler.

Dönemin başbakanının çevresiyle birlikte milyarlarca dolarlık yolsuzluklara bulaşmış olmasının yerli-yabancı medyada kendisine yer bulması da muhalefete yardımcı oldu.

Seçim Malezya’da muhalefet tarafından öyle kazanıldı.

CHP lideri olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediği, birbirine ters bakan partileri bir ittifakta buluşturma gayretinin, Saadet Partisi liderinden destek görmesi, Temel Karamollaoğlu’nun da Malezya’yı ve oradaki ittifakın temel direklerinden PAS partisini tanımasındandır.

Mahasir’in can düşmanı bellediği, ancak ittifakta işbirliği yaptığı Enver İbrahim’i de tanır Saadet Partililer.

Ahmet Davutoğlu da bir dönem Malezya’daki bir üniversitede öğretim üyesi olarak çalışmıştı.

Murat Sabuncu’nun “Benim anladığım Kılıçdaroğlu ‘Malezya Modeli’ni benimsemiş durumda” cümlesiyle paylaştığı bilginin altında bu arka-plan yatıyor.

Herhalde hatırlanacaktır: İktidara ilk geldiğinde AK Parti’nin ülkeye ‘eksen kayması’ yaşatacağı iddiası Malezya örneği üzerinden gündeme taşınmıştı.

Muhalefet tarafından.

Şimdi muhalefet ‘Malezya modeli’ ile seçim kampanyası yürütüyor.

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.