Gündem

Fehmi Koru: Bir sözcüğü dilimize çevirirken, bazılarımızın ‘vahim hatalar yapma izni’ mi var?

“‘Inpunity’ anlamını karşılayacak bir Türkçe sözcük ararken aklıma ‘yasaksavar’ geldi; fakat onun da farklı anlamlara çekilebilme ihtimali var”

19 Mayıs 2021 08:03

Fehmi Koru*

Ne zaman İngilizce hukuki-siyasi bir metin okusam mutlaka karşıma çıkan bir sözcük var; metni okurken anlamını zihnimde canlandırabilsem bile sözcüğün içinde yer aldığı cümleyi dilimize çevirmem gerektiğinde zorlanırım.

Her dile ait sözcüklerin bir başka dilde ifadesi her zaman tatmin edici olmayabilir; ancak yine de ‘inpunity’ sözcüğünün tam bir karşılığının her dilde bulunması gerekir.

Türkçede yok galiba.

Açın, herhangi bir sözlüğe bakın, o sözcüğün Türkçe karşılığı olarak ‘cezasızlık’ veya ‘cezadan muaf olma’ anlamının verildiğini görürsünüz.

Ne demek cezasızlık, ne demek cezadan muaf olma?

ABD’de ve başka ülkelerde çeşitli örneklerini gördük; güvenlik güçleri toplumsal olaylarda orantısız güç kullanabiliyor, ölümlere bile yol açabiliyor; neden? Kendisine ceza verilmeyeceğini bildiği için; yani ‘inpunity’ sayesinde… Majestelerinin hizmetinde bazı istihbarat ajanlarının öldürme izni var; yani kendisine “Gerekli gördüğünde silahını kullanıp hedefi ortadan kaldırabilirsin, merak etme yargılanmayacaksın” güvencesi veriliyor.

Fakat bu James Bond filmleri ile bizde son zamanlarda ekranlara gelen bazı dizilerde oluyor. ABD’de bir siyahiyi öldürdüğü için yargılanmayacağını sanan bir polis memuru yargılandı ve ağır cezalara çarptırıldı.

Demokratik toplumlar ‘inpunity’ sözcüğüyle ifade edilen muafiyetleri kabul etmez. Suçu kim işlerse işlesin, hangi amaçla işlemiş olursa olsun olayın üzerine gidilir ve suçlu yasalarda karşılığı bulunan cezaya çarptırılır.

Siyasetçinin kural dışı işlemleri de sorgulamaya tabidir.

İsrail’in şimdiki başbakanı yolsuzluk iddialarıyla yargı önünde; cezalandırılma ihtimali büyük. Bir süre önceki İsrail cumhurbaşkanı cinsel taciz suçlamasıyla yargılandı ve hapse girdi. Fransa’nın eski bir cumhurbaşkanı da yolsuzluktan yargılandı ve hapis cezası aldı. İngiltere’de çeşitli sebeplerle parlamento üyeleri aleyhine açılmış sorgulamalar sona varmak üzere. Lordlar Kamarası üyesi ünlü bir romancının da yolu İngiltere’de hapse düştü.

Büyük ihtimalle Donald Trump da benzer bir akıbete uğrayacaktır ABD’de…

Konuyu aklıma getiren, hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları üzerine hükümetteki koltuğunu terk etmek zorunda kalmış bir eski bakanla ilgili CHP tarafından Meclis’e sunulan araştırma önergesinin, dün, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmesi oldu.

Neden?

Görevinden af edildiğine göre bakanla ilgili medyanın diline düşen iddialar ciddiye alınmış demektir. Bakanı atayan irade onu görevden de aldı. Ancak aynı irade bakan hakkında ayyuka çıkmış iddiaların doğru olup olmadığının araştırılması yolunda hiçbir çaba göstermedi. Dünkü red kararı, iktidarı oluşturan iki partiye mensup milletvekillerinin de, iddiaların araştırılmasına izin vermeye niyetli olmadıklarını gösteriyor.

Bu da, siyasiler için bizde ‘inpunity’ zırhı olduğunu akla getiriyor.

Daha önce de, yine görevlerinden başka iddialar yüzünden alınmış bakanlar vardı; onlar da siyasi ve hukuki soruşturmalara uğratılmadılar. O eski bakanlardan biri bugün ülkemizi önemli bir başkentte büyükelçi olarak temsil etmekte.

Neden demokratik ülkeler ‘inpunity’ sözcüğü ile ifade edilen bir işlem ve eylem genişliğine geçit vermiyor?

Anlaşılabilir sebeplerle: Yapanın yaptığının yanına kar kaldığı bir siyasi ortam, başkalarının da benzer yanlışlıklara sapabilmesini teşvik edebilir. ‘Temiz toplum’ olma ideali yara alır ve bu durum toplumun bütün katmanlarına sirayet eder.  

Hatasız kul olmadığı gibi, hata yapanların cezalandılmadığı bir düzen de olmaz.

Toplum bu durumu kaldıramaz.

İktidar partisinin genel merkezinde işe alınmış birinin lüks araç içerisinde madde keyfi yaptığının videosu zihinlerde hala canlı; o kişiyle ilgili herhangi bir cezai işlem yapıldı mı? Bu sorunun cevabı bilinmiyor.

Cezalandırılmayan her hata ve onu yapan her kişi toplum nezdinde o hatayla hiç ilgisi olmayanların bile suçlanmalarına yol açabiliyor.

Dün bir başka gelişme daha yaşandı. Muhalefet partilerinden birinin lideri, siyasi tutum açısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu’yu karşılaştırdığı için zehirli okların hedefinde.

Konunun bu biçimde ele alınması, AK Parti çevresinden yönetilen kınamalar, basit ve fazla önemsenmeyecek bir benzetme olduğundan muhtemelen hiç iz bırakmayacak bir cümleyi üzerinde tartışılır hale getirdi.

Galiba bunun da bir hata olduğu iktidar saflarında fark edilmiyor.

‘Inpunity’ anlamını karşılayacak bir Türkçe sözcük ararken aklıma ‘yasaksavar’ geldi; fakat onun da farklı anlamlara çekilebilme ihtimali var.

En iyisi o sözcüğü dilimizden uzak tutmak…


*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.