*Fehmi Koru
Günlük takip listemde bulunan farklı ülkelerin gazetelerinde dün hep aynı fotoğrafla karşılaşınca şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
Yukarıda görüyorsunuz; çoğunun saçlarına kır düşmüş bir grup kadın ile erkeğin fotoğrafı bu.
Önde oturan grubun en yaşlısı kadını çıkartabiliyorum; ABD’nin Merkez Bankası başkanı iken Joe Biden tarafından hazine bakanlığına atanmış Janet Yellen o…
Hemen onun arkasındaki sıranın ortasında oturan kadın da tanıdık; o da daha önceleri IMF başkanlığı yapmıştı, şimdilerde Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanı olan Christine Lagarde… Ön sıranın ortasında oturan esmer erkek de 10 Downing Street adresli İngiliz başbakanlık konutunun komşusu (adresi: 11 Downing Street) olan İngiltere’nin finans bakanı (Chancellor of Exchequer) Rishi Sunak…
İş kadını olan eşinden dolayı dünyanın en zengin politikacısı Sunak…
Tanımadığım diğerlerinin de parayla ilgili kişiler olduğunu çıkarıyorum.
Fotoğrafa eşlik eden haberi okuyunca tahminimin doğru olduğu anlaşılıyor. Dünyanın ekonomileri güçlü ve kendilerinden ‘G7’ler’ diye söz edilen yedi ülkesinin para işlerinden sorumlu politikacıları ile merkez bankaları başkanları, uluslararası kurumların başındaki meslektaşlarını da aralarına alarak, Almanya’da bir araya gelmişler.
Eski başkent Bonn’a yakın Königswinter kasabasında.
Toplantı sonunda dünyaya mesaj olsun diye de o fotoğrafı çektirmiş olmalılar.
Beni şaşırtan hepsinin yüzlerine yansıyan neşe.
Aralarında gülümsemeyen bir-iki kişi sadece.
Oysa sorumlusu oldukları alan, onların para musluklarını ellerinde tuttukları her ülkede, uzun yıllar görülmemiş ciddiyette bir sorunla karşı karşıya.
Enflasyon sorunuyla.
Rishi Sunak, son 40 yılın en yüksek enflasyon oranına ulaşıldığını, aynı gün, ülkesinin istatistik kurumundan öğrenip oraya gelmişti.
İngiltere’nin yıllık enflasyonu yüzde 9 artık…
G-7’yi oluşturan ülkelerin her birinin durumu İngiltere’den farklı değil.
Nasıl oluyor da bu hanımlar ve beyler gülebiliyorlar peki?
Öndegelen ülkelerin ekonomilerini de sarsan hayat pahalılığının en bilinen sebebi, dünyayı iki yıl boyunca etkisi altına alan Pandemi. Salgın pek çok ülkenin kendini dünyaya kapamasına, üretiminin durmasına, tedarik zincirlerinin aksamasına yol açtı.
Şimdi de temsilcileri Königswinter’de toplanan ülkelerin hepsi, kendi halklarına refah olarak yansıyacak ve enflasyonu daha kısa sürede aşağı çekmeye de yarayacak bütçe kaynaklarının ihmal edilmeyecek bir bölümünü kendilerinden uzakta süregiden bir savaşa ayırmayı kabullenmiş görünüyorlar.
ABD, yine toplantıyla aynı gün, Ukrayna’ya 40 milyar dolarlık çoğu silaha gidecek bir yardım paketini Senato’dan geçirdi. Böylece 2014 ile 2022 yılları arasında Washington’un Ukrayna için ayırdığı maddi kaynak 60 milyar dolara ulaştı.
Tabii Amerika’nın silah fabrikalarına gidiyor o miktarın çoğu…
G-7 ülkeleri, toplantıdan sızan bilgiye göre, hep birlikte, Ukrayna’ya 19.8 milyar dolarlık yeni silah yardımı sağlayacakları taahhüdünde bulundular.
Toplantıya ev sahipliği yapan Almanya, toplantının konusu Ukrayna merkezli olduğu için, ülkenin başbakanı ile hazine bakanını da Königswinter’e davet etmişti zaten.
Ukrayna başbakanı Denys Shmyhal ile hazine bakanı Sergii Marchenko da o fotoğrafta yer alıyor olmalı. Kendilerini tanımadığım halde, fotoğrafı çekenin “Gülünüz lütfen” uyarısına rağmen yüzlerindeki ciddiyeti silememiş iki kişinin onlar olabileceğini tahmin ediyorum.
Kolay değil, milyarlarca dolar ülkelerinin yıkımına yol açan bir savaş devam edebilsin diye veriliyor.
Batı bloku, Rusya’yı -daha doğrusu Vladimir Putin’i- tehlike olmaktan çıkarma projesini Ukrayna üzerinden gerçekleştirme çabasında.
Erken bir arazi temizliği projesi bu.
Fotoğraftaki hanımlar ve beyler, kendilerinden daha farklı bir alanda sorumluluk taşıyan birilerinin belirlediği amaca hizmet edecek yakıtı -parayı- sağlamakla görevli kişiler.
Politikacıların aldığı karar, NATO’dan verilen askeri stratejik ve lojistik destek ile fotoğraftaki para işlerinden sorumlu olanların sağladığı maddi kaynaklar sonucunda, yalnızca Ukrayna’da taş taş üstüne kalmıyor, dünyada sayıları milyarla ifade edilen aç insan aç kalmaya devam ediyor.
Sürecin sonunda mevcut açlara yeni açlar da eklenecek.
Dünya bugünküne benzeyen bir dönemi İkinci Dünya Savaşı sırasında da yaşamıştı.
Adolf Hitler’in temsil ettiği ‘tehlike’ bertaraf edilebilsin diye…
Bir de savaş sonrasında oluşturulacak ‘yeni dünya düzeni’nin sağlayacağı zeminde kendileri için savaşsız geçmesini planladıkları dönemin gelmesini çabuklaştırmak için…
Herhalde şimdilerde de Rusya’yı ‘tehdit’ olmaktan çıkarmayı ve Çin’i niyetlerini revize etmeye zorlamayı hedefleyen güncel projenin bir parçası olarak, savaş sonrası için bir hazırlık mutlaka vardır.
Zihinsel planda bir hazırlıktan söz ediyorum.
Königswinter’da buluşup milyarlarca dolarlık bütçeleri savaşa akıtma kararlılığını duyuran hanımlar ve beylerin beşuş çehrelerini ben böyle okudum.
Bakalım tarih bu günler için ileride ne yazacak…