Ligin kapanış mücadelesinde sahasında ağırladığı Diyarbakırspor'la 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, takipçisi Galatasaray'ın, Kayseride golsüz berabera kalması sonrası puan kaybetmesi avantajını iyi değerlendiremedi.
Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın zeminin futbol oynamak için çok sağlıklı olmadığını belirten Mert Aydın, Diyarbakırspor'un ilk yarıda orta sahada kurduğu baskıyla Fenerbahçe'ye çok top oynatmadığını ifade ediyor.
Maçın son yarım saatinde Fenerbahçe'nin baskı kurduğunu ancak bu baskının bedelini hem Diyarbakırspor golüyle hem de Lugano'nun sakatlığıyla ödediğini ifade eden Aydın, Fenerbahçe'nin 1 puanını Santos'la son dakikalarda kurtardığını belirtiyor.
NTVSpor yazarlarından Mert Aydın'ın "Diyarbakır geçit vermedi" (7 Şubat 2010) başlıklı Fenerbahçe-Diyarbakırspor maçı analizi şöyle:
Diyarbakır geçit vermedi
Fenerbahçe kendi sahasında ağırladığı Diyarbakırspor ile 1-1 berabere kalarak takipçisi Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada fırsat tepti.
2010 yılının start almasıyla birlikte gol üstüne gol atmaya başlayan Fenerbahçe, ligin en iyi oyun bozan takımlarından birini ağırlıyordu. Aslında Diyarbakırspor'dan çok Ziya Doğan'ın en önemli özelliğiydi bu. Klasikleşmiş transferi Ayman'ı getirdikten sonra zor kaybeden bir takım yarattı Doğan. Belki zor kazanıyorlar ama onları yenenler de öyle terlemeden sahayı terk edemiyor.
Şükrü Saracoğlu Stadı'nın zemini kurtarılmaya çalışılıyor. Bu süreçte Fenerbahçe'nin özellikle Diyarbakırspor tarzı takımlar karşısında işi pek de kolaylaşmıyor. Bunun yanında takımın en formda oyuncusu Uğur da bu nedenle sakatlanabiliyor.
Maçın başlamasından itibaren anladık ki beklentilerimizi doğruymuş. Fenerbahçe orta sahasına baskı koyan Diyarbakırspor, rakibin oyun kurmasını engelledi. İstediği oyunu ortaya koyamayan Fenerbahçe'de sinirlenme en üst düzeye geldi.
8'de Bebbe'nin uzaklardan denemesi Volkan'ın bakışları arasında üst direkten geri geldi. Kamerunlu ilginç bir adam. Yıllardır ülkemizde. Türk vatandaşı da oldu. Kendi milli takımında oynamadığı için Türk statüsünde oynamaya başladı. Sonra bir gün Kamerun'dan müjdeli haber geldi. Milli olunca artık Türk olarak oynayamaz hale geldi.
İkinci yarıya Özer'in topsuz ve adamsız alanda sakatlanmasıyla başladı Fenerbahçe. 53'te Emre soldan ortaladı. Semih'in kale önü vuruşu yetersizdi. 58'de Emre, bu kez rakibi Tazemeta'ya gollük pas attı. Diyarbakırlı oyuncu, Volkan'ı çalımlayamadı.
65'ten itibaren Fenerbahçe, Daum baskısına başladı. Alman teknik adamın ilk döneminin sembolüydü bu baskı. 20 dakikalık ölümcül bir baskı. Ligin ilk yarısında bu baskının eseri yoktu. 2010'la birlikte Daum baskısı geri dönmüştü. Ancak bu baskının bir bedeli de arkadaki boşluklardı. Bir de üstüne Lugano'nun sakatlığı eklendi. 83'de Ayman uzaklardan öyle bir füze gönderdi ki top ağlarda göründü: 0-1.
90'da kornerde yaşanan karambolde kafayı dokunan Andre Santos oldu: 1-1. Mehmet Topuz sonlarda rakibiyle didişince atılıverdi bir anda.
Fenerbahçe için peşin şampiyonluk hükmü verenler bir kere daha oturup düşünecekler. Ama asıl düşünmesi gerekenler bu zeminde kendi oyuncularının sakatlanmasına ve savunmaya niyetli rakiplere imkan verenler.