Frankfurter Allgemeine Zeitung Donald Trump'ın seçmenin gözünü korkutarak Kongre seçimlerinde Cumhuriyetçi adaylara destek vermesinin siyaseti zehirlediğini ifade ediyor:
"ABD'yi ilk bölen Donald Trump olmamıştır. Sıkıntıların ekonomik, sosyal, kültürel ve nüfus yapısının değişmesinden kaynaklanan nedenleri de var. Ancak Trump bölünmeye karşı çıkmadı. Kamuoyunu sonuna kadar siyasi karşıtlarına karşı kışkırttı. Göç konusunu, sanki Amerika batma tehlikesiyle karşılaşmışçasına dramatize etti. Sınırların korunup denetlenmesinin meşru çıkarların gereği olduğu tartışılmaz. Ancak Trump'ın niyeti akla yatkın göç politikası uygulamak değil. Seçmenlerinin endişe ve önyargılarından zehirli kokteyl üretiyor. Siyasete ne kadar zehir karıştığını Kongre seçimlerinin sonucu gösterecek.”
Neue Osnabrücker Zeitung Kongre ara seçimlerini konu alan yorumunda ABD'nin kendiyle meşgul olmaktan küresel sorunlarla ilgilenemediğini yazıyor:
"Eski Başkan Obama haklı. Beyaz Saray'daki halefi tam bir şeytani düşman imajını yansıtan popülisttir. Donald Trump sorumluluk üstlenip çözüm yolları göstereceğine korku ve nefreti körüklemeyi tercih ediyor. Bunun haricinde, ABD yönünde ilerleyen insanları neyin beklediği Kongre seçimlerinden sonra belli olacak ve muhtemelen Trump'ın korktuğu başına gelmeyecek. Lakin Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisini ve Senato'yu kaybetseler bile hiçbir şey bir anda düzelmeyecek. ABD ve ortakları şöyle veya böyle bölücü retoriğin olumsuzluklarıyla yaşamaya devam edecekler. Acil küresel sorunlar ise şimdilik çözümsüz kalacak.”
Süddeutsche Zeitung, Başbakan Angela Merkel'in Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) genel başkanlığından çekilme kararını konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Merkel'in genel başkanlığa aday olmayacağını duyurması, savak kapağı açılmışçasına çoktan konuşulması gereken konuların tartışmaya açılmasını sağladı. Genel başkan adayları ve partililer bölgesel konferanslarda sayısız konuyu gündeme getirecekler. Şeffaflık ve çeşitlilik son derece sevindirici olsa da şu hususu unutmamak gerekir: Merkel'in partisinin ekonomi politikası da esaslı bir şekilde ele alınmalıdır. Hristiyan Demokrat Birlik'in ne istediğini gösteren bir etikete ihtiyacı var.”
Mitteldeutsche Zeitung Hristiyan Demokrat Birlik partisi genel başkan adaylarının seçilme şansının bölgesel parti konferanslarında gösterecekleri performansa bağlı olduğunu yazıyor:
"Aday sayısı arttıkça adayların konuşma süreleri kısalıyor. Konular enlemesine yayıldığı takdirde tartışma ortamı sığlaşır, slogan ve hazırcevaplık yarışı başlar. Sözlü atışmaların adaylardan bazılarının işine geleceği de düşünülebilir. Bölgesel konferanslarda kendini kabul ettiren avantajı kapacaktır. Ayrıca tek önemli olan partinin başına kimin geçeceği değildir. Hristiyan Demokrat Birlik'in Merkel dönemini kapatacağı mı, yoksa Merkel'in politikalarından ayrılacağı mı, sorusu da en az onun kadar önemlidir.”
DW, afp, dpa/AG,HT
© Deutsche Welle Türkçe