(Başbakan Angela Merkel'in koalisyonun icraat programını duyurduğu hükümet açıklaması ve Facebook kullanıcılarının kişisel verilerinin ABD seçimlerinde kullanıldığı haberleri üzerine yaşanan tartışmalar bugünkü basın özetlerinin konularını oluşturuyor.)
Almanya Başbakanı Merkel'in hükümet programını açıkladığı meclisteki konuşmasını Frankfurter Allgemeine Zeitung şöyle yorumluyor:
"Merkel kendi mirasının yükünü taşımaya çalışıyor. Başbakanın da görmezden ve duymazdan gelemeyeceği toplumdaki bölünmenin tek nedeni mülteci politikası olamaz. Ama bu politika bölünmenin ana kırılma çizgisini oluşturuyor. Bu hattın bir tarafında Merkel'in Alman cömertliğinin gururu, karşı tarafında ise 'devletin başarısızlığı' ve sınırların kaderine terk edilmesinden duyulan öfke duruyor. Bu durumun Merkel'in gözünden kaçmadığını ilk kez hükümet açıklaması sırasında öğrendik. Merkel, başbakanlığının ve yasama döneminin sonunda birliği yeniden pekiştirmiş ve 2017 genel seçimlerinden ders almış bir hükümetin başı olarak Berlin'den ayrılmayı düşünüyor.”
Die Welt gazetesi Başbakan Merkel'in iddialı vaatlerde bulunmaktan kaçındığı görüşünü savunuyor:
"Başbakan Merkel'in yeniden seçilmesinin ardından yaptığı ilk hükümet açıklaması coşturucu ve hayranlık uyandırıcı bir konuşma olmadı. Bunun bir nedeni kendine özgü ifade tarzı, diğer nedeni ise hükümet açıklamalarının bakanlıkların metin hâline getirilmesi için başbakanlığa gönderdikleri yapı taşlarının birleştirilmesiyle ortaya çıkmasıdır. Willy Brandt dışındaki hiçbir başbakan elindeki kumu, sözleriyle altına dönüştürme ustalığını gösterememiştir. Yine de Merkel'in sözlerinden, hükümetin 24 Eylül genel seçimlerinde seçmenden yediği tokadı içselleştirdiği anlaşılıyor. Koalisyon hükümetinin Willy Brandt'ın 1969 yılında sosyal liberal ittifak için ortaya attığı 'daha fazla demokrasi cesareti gösterme' şeklindeki sloganına benzer iddialı bir parolası bulunmuyor. Merkel hükümetinin ana düşüncesi 'bir daha böyle bir duruma düşmemek' olabilir.”
Facebook'un yol açtığı kişisel veri skandalını yorumlayan Stuttgarter Zeitung gazetesi Mark Zuckerberg'in sorumluluk göstermesi gerektiğine vurgu yapıyor:
"Facebook kullanıcılarının protestosu şimdiye kadar oldukça cılız kaldı. Boş vermişlikle Facebook kullanma alışkanlığı şimdilik devam ediyor. Ama yatırımcıların huzursuzluğa kapıldığı gözden kaçmıyor. Bu kadar eleştirilen bir sosyal medya organında reklamının yapılmasını kim ister? Ağır bir güven krizi Facebook'un işini tehlikeye sokabilir. Facebook'un patronu Mark Zuckerberg holdingini siyasetin ve yatırımcının çifte kıskacından kurtarmak istiyorsa, şirketini derhal şeffaflaştırmalı ve kendisi de gerçek yüzünü göstermelidir.”
Kullanıcılara ait kişisel verilerin kötüye kullanılmasıyla yaşanan Facebook skandalına Braunschweiger Zeitung gazetesi şu satırlarla değiniyor:
"Facebook çıkmaza girdi. Herkesi kızdıran bu olayın yasa dışı olsa da olağan dışı olmadığını söylemek akıllılık değildir. Para kazanma yöntemlerini önemli ölçüde kısıtlayacak önlemler almayı taahhüt etmek de ticaret mantığına sığmaz. Kızgınlık zamanla geçebilir ve kimse kişisel verilerinin nasıl kullanıldığını merak etmemeye başlarsa, Facebook çok şanslı demektir. Ama toplum olarak tartışmanın kesilmesine izin vermemeli ve kişisel verilerin işlenmesine kesin kurallar getirilmesini sağlamalıyız. Böyle bir uzlaşma Facebook'un şimdilik kazandığı milyarlardan çok daha değerli olacaktır.”
AG,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe