Gündem

FAZ: ABD Türkiye'ye güvenmiyor

ABD'nin Türkiye'de yargılanan Papaz Brunson'ın serbest bırakılmamasına yaptırımla karşılık vermesi, Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları arasında yer alıyor.

03 Ağustos 2018 13:27

Türkiye ile ABD arasında Papaz Brunson'ın tutukluluğuna tepki gösteren ABD'nin iki Türk bakana yaptırım kararı alması ile tırmanan gerginlik Alman gazetelerinde de yorumlanıyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) yorumunda, Amerikalı papazın takas oyununda koz olarak kullanılmasını eleştiriyor:

"Ankara, ABD ile ilişkiler sanki yeterince bozulmamış ve bir müttefikini daha rencide edebilirmiş gibi davranıyor. Amerikan Senatosu zaten Rus S-400'leri konuşlandırıldığı gün devreye girmek üzere Türkiye'ye karşı yaptırım kararı aldı ve aynı zamanda F-35 savaş uçaklarının teslimatını erteletti. Taraflar diyalog başlatmak yerine gerginliği tırmandırmakla meşguller. Ankara, rehin tutulduğu anlaşılan Amerikalı din adamını Fetullah Gülen veya İran yaptırımlarını ihlal ettiği için ABD'de hüküm giyen Hakan Atilla ile takas etmeye hazır olduğunu teyit etti. Şimdi bütün Türkiye, ABD'nin haklarında yaptırım kararı aldığı iki bakanın yurt dışındaki olası servetini konuşuyor. Yaptırımlar aynı zamanda ekonomisinin üzerinde kara bulutların dolaştığı Türkiye'ye güvenilmediğini de gösteriyor.”

Neue Osnabrücker Zeitung (NOZ) Türkiye ile ABD arasındaki gerginliğin tırmanmasına şu satırlarla değiniyor:

"Karşılıklı tehditler iki NATO müttefiki arasındaki gerginliği arttırıyor. Bu iki bakımdan tehlikeli bir gelişmedir. Anlaşmazlık ittifakın havasını bozuyor. Aynı zamanda Türkiye'yi Rusya'ya daha fazla yaklaştıracak. Hükümetin kamuoyundan gelen baskıya boyun eğip, yaklaşık iki yıldır tutuklu bulunan Amerikalı din adamı Andrew Brunson'u serbest bırakacağı sanılmıyor. Brunson sonunda ‘ver papazı, al papazı' oyununda siyasi rehine durumuna düşebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de yaşayan Fetullah Gülen'i Türkiye'ye getirtebilmek için takası bizzat önermişti.”

Frankfurter Rundschau gazetesi Trump yönetiminin iki Türk bakana yaptırım uygulama kararı almasını şöyle yorumluyor:

"Otokrat devlet başkanı tek o dilden anladığı için, Erdoğan'ın şantaj girişimine yaptırımla karşılık verilmesi doğrudur. Ancak ABD yargısının prestijine gölge düşürdüğü ve Erdoğan'ın alıkoyma taktiğini güçlendirdiği için, takasın dillendirilmesi başından beri doğru değildi. Yaptırımlar geç kaldığı gibi Erdoğan'a şahlanan enflasyonunun suçunu ABD'ye atma imkânını da yarattı. Erdoğan şantajdan kârlı çıkıyor. Tutukluları iade yetkisini bu yüzden Başkanlık makamına verdi. Bu mafya politikasıdır ve kabul edilemez. Daha geçenlerde yine bir Alman siyasi nedenlerle gözaltına alındı. Avrupa Birliği acilen resmi rehin almaları önleyici bir yanıt bulmalıdır.”

Rhein-Zeitung gazetesi Brunson olayında diplomatik gizliliğin ihmal edilmiş olmasını eleştiriyor:

"İki Türk bakana karşı yaptırım adıyla uygulanan misillemenin sonuç vereceği şüphelidir. Trump, Erdoğan gibi egosu güçlü kişilerin bu yolla etkilenemeyeceğini bilmeliydi. İzmir'de küçük bir cemaati olan Brunson yüzünden kıyamet koparmak yerine diplomatlar gizlilik içinde din adamının Türkiye'den çıkarılmasına çalışmalıdırlar. Ancak ‘önce ben' ve ‘önce benim ülkem' anlayışıyla davrananlar karşılıklı engel çıkarınca sonuç bu oluyor. Makul çözüm yolları aramak yerine sonunda kapışıyorlar.”

DW, afp, dpa/AG, BÖ

© Deutsche Welle Türkçe