Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Rumen futbolcu Olimpiu Morutan'ın transferinde sona yaklaştıklarını söyledi.
Tecrübeli teknik adam, Süper Lig'in 2. haftasında Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan ve 2-1 kazandıkları Atakaş Hatayspor müsabakasının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Galatasaray'ın genç oyuncuları transfer etme konusunda kararlı olduğunu anlatan Terim, "Genç, izlediğimiz, yetenekli oyuncuları transfer ediyoruz. Bu planımızdan vazgeçmiş değiliz. 8 Eylül'e kadar transfer devam ediyor. Bazı oyuncularımızla görüşüyoruz, bazı oyuncularımıza talep var. Bazı oyuncularımızla sonlandıracağız. Yaptığımız plan içinde bazı bonservisler yüksek gibi görünebilir ama özellikle oyuncu maaşların az olduğu bir prensiple devam ediyoruz. Başkanımız bizzat kendisi ilgileniyor. Morutan da beğendiğim bir oyuncu. Ufak tefek şeyler kaldı. Her an sonlanabilir. Yetenekli bir genci daha kadromuza katmak istiyoruz." diye konuştu.
Kariyeri boyunca gençlere güvendiğini dile getiren Fatih Terim, "Türk futboluna birçok genç kardeşimizi hediye ettiğim, dokunduğum, yardım ettiğim veya vesile olduğum söylenebilir. Onları büyük oyuncu olarak görmek insanı mutlu ediyor. Gençlere çok güveniyorum. Hayatım boyunca güvendim. Yardımcılarım da genç. Ben de gençken oynadım. Ancak bu, yaş almış veya tecrübeli dediğimiz doğru ve iyi profesyonellerin bizle olmayacağı anlamına gelmesin. Ne hepsi çok tecrübeli ne de hepsi genç olur. Şimdi bu karışımın fazlası genç olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni transferlerden Barış Alper Yılmaz'ın performansını yorumlayan Terim, "Çok kısa süre girmesine rağmen Barış'ın birkaç hareketi beni çok mutlu etti. Daha çok şans alacaklar. Çarşamba-pazar oynuyoruz, binlerce kilometre gidiyoruz. Bu hiç kolay değil. Bu yorgunluklarda paylaşımlar çok önemli. O gençlere öğretmek istediğimiz şeyler, Galatasaray formasının ve kulübünün ne anlama geldiği. Bunun farkına varıp bu formayı o duygularla taşımasını sağlamak istiyoruz. Ayrıca fizik, taktik anlayışını geliştirmek. Herkesin geldiği noktadan ileride olduğu bir gerçek. Onları başarılı görmekten, çok çalışarak formayı almalarından çok mutlu oluyorum. Hatta formayı aldıktan sonra hafif kaprislerinden, büyük oyuncu havasını takınmalarından hoşlanıyorum. Kendine güvenen ve dik adamlardan bize daha çok lazım. Galatasaray, her oyuncunun ederini vermekten çekinmez." şeklinde görüş belirtti.
"Oğulcan'ın oynamamasından üzüntü duyuyorum"
Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, Çaykur Rizespor ile sözleşme feshindeki sorun nedeniyle lisansı çıkarılamayan Oğulcan Çağlayan'ın oynayamamasına çok üzüldüğünü söyledi.
Oğulcan'ın farklı kategorilerde milli takım forması giydiğini hatırlatan Terim, şunları kaydetti:
"Kendi aramızda halledebileceğimizi söylemiştim. Halletme noktasında iki tarafın da profesyonelleri Florya'da müthiş bir çalışma gerçekleştirdi. Sonrasında 3 aşağı 5 yukarı oyuncular ve rakamlarda anlaşıldı. Ondan sonra Federasyon, Rizespor ve Galatasaray ile ilgili bazı konular gelişti. Ben bu konuların uzağında kalmak istiyorum ama olaya başka bir pencereden bakmak istiyorum. Bu konu bir şekilde camialar arasında halledilir, halledilmelidir. Çeşitli kategorilerde milli takımlarda Türkiye'ye hizmet etmiş bir Oğulcan var. Daha da hizmet edecek. Biz de faydalanamıyoruz. Onun da bu konulardan dolayı sıkıntılı olduğu bir ortam yaşıyoruz. İşin başka boyutlarında olmak istemiyorum. Gönlüm Oğulcan'ın bir an evvel oynayabilmesinden yana. Oğulcan'ın oynamamasından üzüntü duyuyorum."
"Marcao'ya mümkün olan en yüksek cezayı verdiler"
Terim, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun (PFDK) Giresunspor maçında kendi takım arkadaşı Kerem Aktürkoğlu'na şiddet uygulayan Marcao'ya 8 maç ceza vermesine şaşırmadığını söyledi.
Marcao'nun sevkine verilecek alt sınır cezanın 5, üst sınır cezanın ise 10 maç olduğunu aktaran Terim, "Sekiz maç cezayı tahmin etmek zor değil. Kopyacılardır onlar. Marcao'nun hareketi yanlış olabilir ama mümkün olan en yüksek cezayı verdiler. Galatasaray Kulübü olarak buna da biz itiraz edecek değiliz. Tasvip etmediğimiz bir şeyi savunacak değiliz ama oyuncu bizim oyuncumuz. Ona sahip çıkmak da bizim görevimiz. Kızmak ve gereğini yapmak ne kadar görevimizse diğerini yapmak da bize yakışan. Hoş bir şey değildi ama o da hatasını anladı. Ben az bir ceza beklemiyordum. Ben gittiğim zaman daha önceleri birileri kaç maç yiyeceğimi söylüyor. Kulübümüzün kurullarla ilgili fikirleri çok açık. Marcao'ya 2-3 maç ceza verilmesini beklemiyordum. Mümkün olsa daha da çıkarırlardı." ifadelerini kullandı.
"Hakemin görevi oyunun devamını sağlamak ve güzelleştirmektir"
Fatih Terim, hakemlerin futbolcuların vakit geçirmeye yönelik hareketlerine izin vermemesi gerektiğini söyledi.
Terim, Atakaş Hataysporlu futbolcuların maçın genelinde zaman geçirmeye yönelik hareketlerde bulunduğunun söylenmesi üzerine, "Bunu engellemesi gereken hakemlerdir. 'Vakit geçirmesi bir şey değiştirmez. Ben vakti sonunda eklerim.' demek futbol adına doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü oyunun bir momentumu vardır. Onu kaçırdıktan sonra istediğiniz kadar ekleyin. Oyun oyunluktan çıkar. Hakemin görevi oyunun devamını sağlamak ve güzelleştirmektir. İlk yarıda sahaya 4 kez doktor girdi. Sadece bunlar 5 dakika 58 saniye. Dört dakika uzatıldı. Rakip istediği gibi oynar ama buna müsaade etmeyecek olan hakemlerimiz." diye konuştu.
Maçta penaltılarının verilmediğini savunan Terim, şöyle devam etti:
"İlk yarıda kornerde Nelsson ile olanı anlatmaya gerek yok. İkinci yarı enteresan pozisyon var. Diagne kaleciye faul yapmadı. Yapsa bile hakem erken düdük çaldı. Ya gol olursa. Kaleci kendi oyuncusuyla çarpıştı. Diagne faul bile yapsa hakem beklemeliydi. Video Yardımcı Hakemlerin (VAR) aktif hakemlerden olmasından yana değilim. Bir hafta sonra maç idare edecek. Geçen hafta Babel'in ayağına basılan pozisyonda taraflı tarafsız herkes penaltı diyor. Oradaki VAR kardeşimiz bu hafta Alanya'da aynı pozisyona sarı kart gösterdi. Allah'tan VAR uyardı ve gidip kırmızı kart gösterdi. Onların 1 hafta sonra böyle şeylere maruz kalmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Çelişkiler yumağı var. Orta hakem buna odaklanmalı, VAR hakemi de o uzmanlık alanına odaklanmalı."