Gündem

Fatih Erbakan: Acımız taze, SP'nin başına kimin geçeceği önümüzdeki günlerde belli olur

Fatih Erbakan, Necmettin Erbakan'ın ceneze töreni sonrası konuştu.

01 Mart 2011 02:00
T24 - Oğul Fatih Erbakan, 85 yaşında vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın ceneze töreni sonrası konuştu. Oğul Erbakan, Genelkurmay’ın törene katılmasını insani bir davranış olarak yorumladı, resmi tören yapılmamasının kişisel bir tercih ve İslamiyetin gereği olduğunu söyledi; acı tazeyken yeni lider konusunun gündeme gelmediğini belirtti ve babasının son anlarına ilişkin bir anısını anlattı.

Eski Başbakanlardan ve Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı bugün yüzbinler uğurladı. Vefatının ardından Saadet Partisi koltuğuna kimin oturacağı henüz netlik kazanmamışken oğul Erbakan'dan açıklama geldi. NTV'de Can Dündar'a konuşan Fatih Erbakan, "Bugün bununla ilgili bir mesajım olmaz; bir görüşme de olmadı zaten, acı çok taze. İnşallah önümüzdeki günlerde kararlaştırılır ve hepimiz için hayırlı olur. Önemli olan prensiplere bağlı kalmak, çizgiyi bozmamaktır." dedi.

Siyasi Partiler Kanunu'na göre, Saadet Partisi'nin 45 gün içinde yeni liderini açıklaması gerekiyor.

Cenaze törenideki toplumun birçok kesiminden insanı görmenin kendisini ve ailesini çok memnun ettiğini söyleyen Fatih Erbakan, "Vaktiyle yaşanan sıkıntılar ve siyaseten karşı karşıya gelişler olabilir ama insani bir davranış olarak orada toplanılması güzel bir şeydi. Memnun olduk ve tüm katılanlara teşekkür ediyoruz." dedi.

"Cenaze törenine Pakistan’dan Tunus’tan Filistin’den, dünyanın her yanından, İslam dünyasından temsilciler geldi" diyen oğul Erbakan, herkesin çok üzgün olduğunu, ortak mesajlarının ise Milli Görüş hareketinin devam etmesi yönünde olduğunu vurguladı. Erbakan şöyle devam etti: "Prof. Erbakan’ın vasiyetinin yerine getirilmesi ve hedeflere ulaşılması için çalışılmasını istiyorlar. ‘Buna ulaşmak inşallah Milli Görüşçülere nasip olur’ diyorlar, inşallah da böyle olur."

Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vasiyetinin olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Erbakan, özel bir vasiyeti olmadığını, "Büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulması için Milli Görüş’e bağlı kalarak çalışılmasının' en büyük vasiyeti olduğunun altını çizdi.

Erbakan babasıyla ilgili şu sözleri söyledi: "Siyasi kimliğinin yanında insan olarak da örnek biriydi. Bize her bakımdan örnek olurdu. Kendisi özel bir çaba sartfetmez, yanında bunulduğunda halinden tavrından önemli mesajlar alınırdı. Önemli ve iyi bir inasanı; örnek bir insanı kaybettik. O açıdan da büyük bir kayıp. Büyük bir siyastçi, ahlaken az rastlanır kişi olması nedeniyle büyük bir kayıp. İnşallah onun izinden gidip ona layık oluruz."

Babasının son nefesine kadar siyaset için çalıştığını söyleyen Erbakan, "Babam hasta yatağındayken aklı 12 Haziran seçimlerindeydi. Saadet Partisi'nin çalışmalarını, teşkilatları takip ediyordu" dedi.

Erbakan, Dündar'ın "İçinizde ukde kalan bir şey var mı, size emanet edilen bir misyon hisssediyor musunuz?" sorusunu "Ukde kalan önemli bir nokta var. Kendisi hatılaralarını yazamadı. 2-3 yıldır ısrarcıydık ve çalışmalara başlandı ama çok yol alınamadan vefat etti. Önemli birçom dile tercüme edilecekti. Faydalı olacaktı o anılar ama ömrü yetmedi." diyerek yanıtladı.

Babasıyla ilgili son anısını anlatan Erbakan, "Yoğun bakımdayken içeri girdim. Baş ucunda kiremit duruyordu. ‘Elhamdülillah kiremitimiz burada duruyor’ dedi. Namaz kılmak için teyemmüm yaptığı kiremitti. Birçok insan ufak bir hastalıkta dahi ibadetini aksatırken, kendisi o halde bunu yapmadı ve ben bunu unutamam. Siyaseti de dini bir vecibe olarak görüyordu.." dedi.

Oğul Erbakan, 85 yaşında hayatını kaybeden Erbakan'ın cenaze törenine Genelkurmay düzeyinde katılım olmasını şöyle yorumladı: "İnsani bir vazife, insani duygu ve düşüncelerin içlerinde olduğunu gösteren bir davranış. Muhterem babamızın Türkiye ve dünayaya yaptığı hizmetlerin karşılığıydı. Beklenen de odur, bizim hiçbir zaman ordumuzun geneliyle ilgili bir sorunumuz olmadı. Yakışan da, son görevlerini yerine getirmeleriydi ve böyle davrandılar; teşekkür ederim."