Spor

Fatih Altaylı: Kulüpler Yasası bu haliyle çıkarsa, kulüpler başkan ve yönetici bulamaz

"VAR, futbolun keyfini öldüren bir hale gelecek"

27 Haziran 2018 14:36

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, çıkması dört gözle beklenen Kulüpler Yasası'nın taslağını inceledi ve "Kulüpler yasası biraz ağır olmuş" yorumunda bulundu. Altaylı, Dünya Kupası, VAR ve UEFA'nın Galatasaray hakkında verdiği kararı da değerlendirdi

- Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzon eski başkanların borç yükü nedeniyle resmen krizde. Her şey yeni yönetimlere kaldı. Yeni başkanlar isyanda. Ve gidenlerin umurunda değil. Bu iş nasıl yürüyecek? Devlet niye ‘Kulüpler Yasası’nı çıkaramıyor?

"- Kulüpler Yasası’nın bir taslağını gördüm. Hemen hemen tamamlanmış bir taslak. Ancak mesele şu ki, bu kulüplerin şirketleri, zaten Serma Piyasası Kurulu (SPK) ile sorumlu. Kulüpler Yasası biraz fazla ağır olmuş. Bu haliyle çıkarsa kulüpler başkan ve yönetici bulamazlar. Çünkü yöneticilere çok ağır sorumluluklar yüklüyor. Kendi dönemleri ile sınırlı olmayan sorumluluklar. Oysa bu sorumlulukların dönemle sınırlı olması ve genel kurullarla paylaştırılması lazım. Kulüplerin borçlarından ve harcamalarından yöneticiler birebir sorumlu tutuluyor yasa taslağında. Bunu genel kurul onayından geçmiş borçlanmalar için bu kadar ağır uygulamamak lazım. Buna karşın genel kurulların onayladıkları mali tablolarla ilgili sorumluluğunu artırmak lazım."

"Bu iş böyle yürümez"

"Bir örnek vermek gerekirse; Galatasaray’da Dursun Özbek’in yarattığı tahribat genel kurul tarafından ibra edildi. Ama o tahribattan genel kurul üyeleri de teker teker sorumlu olacak şekilde bir yasal düzenleme olsa bak bakalım böyle kolay ibra ederler miydi Özbek ve benzerlerini! Bu yasayı yapan arkadaşların biraz da işin içinde olan insanlardan fikir ve yardım alması gerek diye düşünüyorum. Ama şunu da söyleyeyim. Bu iş böyle yürümez. Birkaç yıl içinde tüm kulüpler patron şirketine dönüşmek zorunda kalırlar. Gel başkan ol, har vurup harman savur, burada reklamını yap, egonu tatmin et sonra sıfır sorumlulukla çek git. Böyle bir şey sürdürülebilir değil."

"Herkesin elinde Neymar, Messi, Ronaldo yok"

- Dünya, Rusya’da şu gerçeği gördü; artık defans yapayım, kontrollü oynayayım yok. Yetenekli adamlar ve dikine oynanan yaratıcı futbol etkili oynuyor. Bizim teknik adamlar bunun farkında mıdır? Siz ne düşünüyorsunuz?

"- Güzel söylüyorsunuz da, dikine oynayan o yetenekli adamlardan kaç tane var, nerede var! Herkesin elinde Kevin De Bruyne, Eden Hazard, Neymar, Messi, Ronaldo yok. Orada ‘krem dö la krem’ futbolcuları izliyoruz. O söylediğiniz futbolu oynayabilen birkaç ülke var. Keşke herkes bu futbolu oynayabilse... Ama şuna katılırım; bu yönde gelişecek bir futbol çok daha keyifli ve izlenebilir olacaktır. Endüstriyel futbol için böylesi daha iyi ve tribünler için daha heyecanlı, buna bağlı olarak da daha fazla gelir getirir. Teknik direktörlerin de bu yönde bakmaları elbette daha iyi olacaktır ama mesela siz Aykut Kocaman gibi teknik adamların böyle bir futbol oynatacağını düşünüyor musunuz!"

"Ronaldo adam gibi adam"

- Messi ve Ronaldo için neler söyleyeceksiniz?

"- Messi, milli takımında her zaman hayal kırıklığı yaratıyor. Ronaldo ise tam tersi... Canla başla, ‘milli duygular’la oynuyor. Zaten ikisi arasında adamlık farkı da çok büyük... Ronaldo adam gibi adam... Tabii Arjantin’de bir sıkıntı var. Eskiden İngiltere böyleydi. Hala da tam kurtulmuş sayılmaz ya, şahane futbolculardan çok kötü bir milli takım yapardı İngiltere. Şimdi de Arjantin bunu başarıyor. Her biri süper yetenek 10 adamdan, berbat bir takım yapmayı başarıyorlar yıllardır. Arjantin’de en açık görünen takımın lideri yok. Messi, lider olmuyor orada. Gerçi Barcelona’da da Messi’ye takımın lideri demek zor. Ronaldo ise tam bir lider... Avrupa Şampiyonası final maçını hatırlayın. Kenardan takımı yönetti Ronaldo. Sahadakiler kadar aktifti son dakikalarda kenarda."

"Rusya'dan da herkesten de daha iyi yaparız"

- Organizasyonu nasıl buldunuz? Klasik soru, biz de yapabilir miyiz? Statlarımız yeterli mi? Seyircimiz hazır mı?

"- Rusya’ya ya gitmediğim için organizasyonla ilgili bilgim maçlardan ibaret ve orada bir sorun yok. Gidenlerden aldığım bilgi, organizasyonda bir sıkıntı olduğu yolunda. Normaldir. Eski Doğu Bloku ülkeleri bu işleri yapmakta bazen beceriksiz olabiliyorlar. Bizde olsa nasıl olurdu? Gayet başarılı olurduk diye düşünüyorum. Türkiye bu tip organizasyonları yapmayı iyi biliyor. Herkesin canla başla çalıştığı bir durumumuz oluyor bu işlerde. Rusya’dan da herkesten de iyi yaparız diye düşünüyorum. Statlarımız elbette yeterli. Belki final için elden geçirilmiş bir stat iyi olabilir. Zaten Rusya da öyle yaptı. Eski bir stadı şahane biçimde yenilediler. Seyircimiz hazır mı? Bence değil."

"Dünya Kupası'nın favorisi çok"

- Grup maçları artık sona ermek üzere. Sizce şu an itibariyle favori kim?

"- Emin olun favorim yok. Almanya çok kötü oynuyor ama her zaman favoridir. Brezilya umduğum gibi çıkmadı ama her daim favoridir. İspanya en önemli favoridir. Aynı yarımadanın bir diğer takımı Portekiz favoridir. Biliyorsunuz ben Hırvatlar’ı her zaman çok beğenirim ve en beğendiğim maç Hırvatistan- Arjantin maçı oldu. Urugay, sürpriz maçlar oynadı. İngiltere ilginç bir tempo yakalamış görünüyor. İyi bir kupa diyebilirim bu açıdan. Çok favori var bence."

"VAR, futbolun keyfini öldüren bir hale gelecek"

- Dünya Kupası’nda ‘VAR’ın problemleri sanki giderek fazlalaşıyor. Bu sezon Türkiye’de de nasıl uygulanacağı kafalarda soru işareti. Maçları izledikçe ‘VAR’ hakkındaki görüşleriniz nasıl oluşuyor?

"- VAR’ın çözüm olmayacağı ortada. Sadece tartışmaları katmanlı hale getirir, daha öte bir işe yaramaz diye baştan beri söylüyorum. Futbolun keyfini öldüren bir hale gelecektir VAR. Her hafta bana aynı şeyleri söyletiyorsunuz ama kusura bakmayın fikrim değişmeyecek. FIFA eğer bu yola girecekse yani video hakemlik başladıysa burada kalmaz. Amerikan futbolu gibi her şeyin videodan kararlaştırıldığı bir hale gelir sonunda. Oysa futbol basitliği ile hataları ile güzel. Ancak ortadaki paralar, endüstri haline gelmiş bir oyunda basitliğin kalmaması da normal olabilir. Futbol giderek tribündeki fakirlerin, sahadaki milyonerlerin oynadığı oyunu izlediği bir hale geldi."

"UEFA, kararının sağlamasını yapmak istemiş olabilir"

- Galatasaray için yeni bir inceleme başlatıldı. UEFA ilk kez böyle bir şey yapıyor. Ama yetkisi de varmış. Ne düşünüyorsunuz?

"Bununla ilgili çok net bir bilgim yok. Ancak İtalyan kulüplerinin, özellikle de Milan’ın, UEFA ile ciddi sıkıntısı var. Belki bununla ilgili bir durum olabilir. Muhtemelen, Galatasaray’ın vermiş olduğu rakamları ‘double check’ yapmak yani bir kez daha görmek ve sağlamasını yapmak istemiş olabilirler."

"4 büyük kulüp, gırtlağa kadar borçta"

- Galatasaray transferde durgun. Sizce para mı yok?

"- Kimde hareketli ki, Galatasaray’da hareketli olsun. Tüm kulüplerimiz, özellikle transferde aktif olması beklenen 4 büyük kulüp, gırtlağa kadar borçta ve UEFA kıskacında. Fenerbahçe’nin borcunun Aziz Yıldırım’ın söylediğinden nerede ise iki kat fazla olduğu ortaya çıktı. 2 milyarın üzerine borcu varmış. Keza Galatasaray’ın durumu ortada ve UEFA’dan daha yeni bir anlaşma ile zaman kazandı. Aynı anlaşmalardan Fenerbahçe ve Beşiktaş yaptı. Beşiktaş bu yıl Şampiyonlar Ligi gelirlerinden mahrum kalacak ve ciddi sıkıntıya girecek. Elbette ki, hiçbiri çok rahat transfer yapamazlar. Bir de Dünya Kupası var. Pek çok kulüp ve futbolcu Dünya Kupası’nın sonucunu bekliyor. Buradaki futbolcuların piyasası kupadan sonra oluşacak. Ama asıl neden elbette ki, UEFA anlaşmaları. Kimsenin sokağa atacak parası yok, zaten paraları da yok."