Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, kuraklığın tarıma etkilerini tespit etmek ve yol haritası hazırlamak için harekete geçildiğini belirtti. Fakıbaba üretimin etkileneceğini öngördüklerini ifade ederek, sigortalı çiftçilerin zararlarının karşılanacağını söyledi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör de kuraklığın devam etmesi halinde, 2018 yılında tarla ürünlerinde yüzde 10 ila 50 üretim kaybı yaşanacağını söyledi.
Türkiye, on yılların en büyük kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, HABERTÜRK’ün günlerdir gündeme getirdiği kuraklıkla ilgili önemli bir açıklama yaptı. 1970’lerden bu yana en kurak yılın yaşandığını kaydeden Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, “Kuraklık mutlaka ürünleri etkileyecek ama oranını şu an bilemiyorum” dedi.
Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre, sigortalı çiftçilerin olası zararının karşılanacağını belirten Fakıbaba, tarım ürünlerine yönelik destekleme oranlarının yasayla belirlendiğini, bu oranlar kapsamında çalışmaların yapılacağını vurguladı.
İllerden rapor istenecek
Tarım Bakanlığı, kuraklığın tarıma etkilerini tespit etmek için illerden rapor isteyecek. Meteoroloji’den gelen veriler de değerlendirilecek. Tablonun ortaya çıkmasının ardından atılacak adımlara ilişkin yol haritası oluşturulacak. Yağış miktarının beklenenin altında olması nedeniyle yurt genelinde barajların doluluk oranları düştü. İstanbul’daki 10 barajın doluluk oranı yüzde 65, Ankara’da yüzde 20, İzmir’de ise yüzde 34 seviyesinde.
Tedbirler gelecek hafta açıklanacak
Kuraklık İzleme Komisyonu ve Tarımsal Kuraklık Yönetimi Koordinasyon Kurulu çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık kaynakları, “Büyük ihtimalle gelecek hafta alınacak tedbirleri duyuracağız” dedi.
Tarla ürünlerinde fiyat artışı yüzde 30'u bulabilir
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör de kuraklığın devam etmesi halinde, 2018 yılında tarla ürünlerinde yüzde 10 ila 50 üretim kaybı yaşanacağını söyledi. Kuraklığın devam etmesi halinde fiyat artışının yüzde 30’ların üzerinde olabileceğine dikkat çeken Güngör, “Buğday, arpa, pamuk, pancar, soya fasulyesi, ayçiçeği gibi tarla ürünlerinde üretim düşebilir.
Seralardaki üretim damlama sulama sistemi kullanıldığı için fazla etkilenmez, üretim kaybı olmaz. Sıkıntımız tarla üretiminde” dedi.
Kuraklığın sebebi olarak iklim değişikliğini gösteren Güngör şöyle konuştu:
"Son 40 yılda Türkiye bu kadar kurak bir döneme girmedi. Yağışların az olmasının yanı sıra şehirlerdeki yapılaşma sebebiyle yağan yağmur ve kar da toprakla buluşmuyor, betonlaşma kuraklığı körüklüyor."
"Polikültür ziraat tehlikede"
Kuraklığın en çok Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini, kısmen de İç Anadolu Bölgesi’ni tehdit ettiğini söyleyen Güngör, en çok Adana, Antalya ve Şanlıurfa’nın etkileneceğini öngördü. Bu kentlerde birden çok ürün için “polikültür ziraat” yapıldığını vurgulayan Güngör şöyle konuştu:
"Kuraklık mısır, pamuk, soya, narenciye, fıstık, buğday üretilen alanlarda verimi doğrudan etkiler. Karadeniz bölgesi ise aşırı yağış olabileceği öngörüsü ile riskli."
"Tarımsal kuraklık riski de artacak"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) meteorolojik kuraklığın ardından tarımsal kuraklık riskinin arttığı uyarısında bulundu. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, yetersiz yağışa dikkati çekerek, çiftçilerin tarımsal faaliyetten kopmaması için gerekli önlemlerin alınmasını ve olası kuraklık durumunda çiftçi kayıplarının telafi edilmesini istedi.
"İklim değişikliğine göre ürün planlaması yapılmalı"
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, ürün planlamasının iklim değişikliğine göre yapılmasını önerdi. Tarımsal büyüme ile ilgili teşvik planlamalarının değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kopuz, “İthalatın büyümesini engelleyecek, Türkiye’de ekilebilir ve üretebilirürün desenleri tekrar teşviklerle yükseltilmeli” dedi.