Ekonomi

Faizi artırmayan Merkez Bankası, likidite piyasasındaki 'temkinli duruş' ifadesini 'sıkı duruş' olarak değiştirdi

"TCMB'nin sıkı likidite politikası duruşunu korumasını bekleniyor"

21 Ekim 2015 20:57

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faizlerde değişiklik yapmadığı karar metninde daha önce yer alan "temkinli duruş" ifadesinin "sıkı duruş" olarak değiştirilmesi dikkati çekti. Uzmanlar, "sıkı" ifadesini bir süre daha faiz indirimi olmayacağı şeklinde yorumladı.

Hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre, PPK bugünkü toplantısında yüzde 7,50 olan politika faizinde ve yüzde 7,25 ile yüzde 10,75 arasında yer alan faiz koridorunda değişiklik yapmadı. Karar metnindeki bazı ifadelerin çıkarılması ya da değiştirilmesi ise ekonomistler tarafından, önceki aylarda TCMB Başkanı Erdem Başçı tarafından dile getirilen "sadeleşme" adımları olarak değerlendirildi.

PPK'nın önceki karar metninde yer alan "getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruşun sürdürüleceği" ifadeleri, bugünkü karar metninde kaldırılarak, yerine getiri eğrisine referans verilmeden "gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir" ifadesi kullanıldı.

 

"TCMB'nin sıkı likidite politikası duruşunu korumasını bekleniyor"

 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, TCMB'nin, uzun süreden beri, bankaların fonlama ihtiyacının tamamını haftalık repo ihaleleriyle karşılamayarak piyasa yapıcısı ve borç verme imkanlarını kullanmaya zorlamasıyla fonlama maliyetinin politika faizinin 137 baz puan üzerinde oluşmasını sağladığını kaydetti. Son dönemde TL'de bir rahatlama gözlense de, TCMB'nin sıkı likidite politikası duruşunu korumasını beklediğini ifade eden Bürümcekçi "Genel olarak likidite politikasının esnek bir şekilde kullanımının özellikle sermaye çıkışı olan dönemlerde TL için önemli bir ilk savunma hattı görevi gördüğünü düşünmekteyiz" dedi.

Bürümcekçi, TCMB'nin mevcut mekanizma ile getirebileceği sıkılaşmanın sınırlı kalmaya devam ettiğine değinerek, faiz koridorunun üst sınırı artırılmadıkça gecelik faizinin mevcut seviyesinin üzerine çıkarma imkanının olmadığını, ancak haftalık repo fonlamasını azaltmaya devam ederek ortalama fonlama maliyetini daha yüksek seviyelere çekme imkanı bulunduğunu dile getirdi. TCMB'nin iletişiminde kullandığı getiri eğrisine de değinen Bürümcekçi, toplantı öncesinde 5 yıl vadeli tahvil faizinin yüzde 10,20 seviyesiyle, ortalama fonlama maliyeti olan yüzde 8,80 ve fonlamanın ana kaynağı olan 1 hafta vadeli repo faizi olan yüzde 7,50'nin çok üzerinde olduğunu, bunun da zaten ters getiri eğrisine yani para politikasının sıkı duruşuna işaret ettiğini belirtti.

 

"'Politika faizi, APİ fonlama maliyetine eşitlenebilir"

 

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise TCMB'nin sadeleşme süreci ile uyumlu adımlar atmayı sürdürdüğüne değinerek, karar metninin de süreci daha iyi yansıtır hale geldiğini ifade etti "Temkinli" duruş ifadesinin yerini "sıkı" duruşun almasıyla ilgili olarak gelecek dönemde politika faizinin APİ (Açık Piyasa İşlemleri) fonlama maliyetine eşitleneceğinin anlaşılabileceğini kaydeden Yılmaz, "yatay verim eğrisi" söylemine yer verilmeyerek de sadeleşme süreci ile uyumlu, kafa karıştırıcı uygulamalara son verildiğini söyledi.

Karar metninin TL ve TL varlıklar için pozitif algılanabileceğini dile getiren Yılmaz, "Yatay verim eğrisi ifadesinin kalkması büyüme için pozitif. Önümüzdeki sene yüzde 4,5 büyüme beklentimizi koruyoruz. Aynı zamanda bankacılık üzerinde de aracılık maliyeti açısından olumlu etkilerinin görülmesi beklenebilir" değerlendirmesini yaptı.