Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, faizi artırmanın en önemli sonucunun ulusal paranın değer kazanması olduğunu söyleyerek, "Faiz ulusal paranın değerlenmesi için artırıldığına göre, biz hem faizi yükseltip, hem paramızın değerini düşürerek iktisat tarihine geçen bir başarı yakalamış mı oluyoruz?" diye sordu.
Aktaş, "Faizi artırmanın en önemli sonucu, ulusal paranın değer kazanmasıdır. Paranın kirası artmaktadır çünkü. Kira getirisi yüksek olan bir para söz konusudur artık. O paraya yatırım yapmak avantajlı hale gelmektedir. Yurtiçindeki vatandaşlar daha az harcama eğilimine girer ve tasarruf eder, bu tasarruflarını da TL cinsinden tutmaya başlar. Yabancılar da yüksek getirili paraya, yani TL’ye yönelir ve döviz getirir. Çok döviz gelince yurtiçinde dövizin fiyatı da ucuzlar" ifadelerini kullandı.
Aktaş, şöyle devam etti:
"Teorik olarak faiz artırımından bu sonuç beklenir. Ama faiz arttığı halde vatandaş döviz biriktirmeye devam ediyor ve TL’ye geçmiyorsa ve yabancılar da bu yüksek faize rağmen gelmekten kaçınıyorsa bir sorun var demektir. Son dönemde yaşadığımız da bu değil mi... Hem faiz yükseliyor ya da yüksek seyrediyor, hem döviz! 2012 yılından bu yana olan dönemin ortalama fonlama maliyeti ve dolar kurunu bir araya getirdik. 2018’den bu yana olan dönemde, 2019 yılı istisna, hem döviz kurunu, hem faizi yükseltme başarısını göstermişiz. Bu, iktisat tarihine geçecek bir başarıdır! Normal koşullarda faiz arttığında kur aşağı gideceğine, en azından hızlı bir artış söz konusu olmayacağına göre, sahi bir yerde yanlış mı yapıyoruz acaba?"