Eyüpsultan İlçesi, Gümüşsuyu mahallesinde 28 ada ile 131 parsel içeren ve Kırkmerdiven olarak bilinen bölge, sit alanı olarak kabul edildiği ihaleye açıldığı belirtildi. Tarihi Pierre Loti Tepesi'nin yanında yer alan bölgede vakıflar tarafından kiraya verilen evleri boşaltın talimatı verildiği kaydedildi.
Birgün'den Erk Acarer'in haberine göre, Vakıflar, “Burayı hemen boşaltın” ifadeleriyle talimat verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul 1 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, “Burası sit alanı ancak, biz ne yapılacağını bilemeyiz” dedi. İkamet edenlerin başvurusuna, resmi yazı ile cevap verildi evrakta özetle şu ifadeler dikkat çekti: “Müdürlüğümüz arşivinde yapılan incelemede, bahse konu 28 ada, 131 parselin sit alanı içinde olduğu görülmüştür. Projenin ne olduğu konusunda mal sahibinden bilgi alındığı durumda konu değerlendirilecektir…”
Bölge sakinlerinin Kaymakamlık başvurusuna ise “Direnemezsiniz, bu iş önceden ayarlanmıştır” ifadeleriyle yanıt verildi. Belediye’nin bildirimi de bölgenin 4 sene önce ihaleye açıldığı yönünde oldu.
80 yıldır, vakıflar tarafından kiraya verilen evlerde, o tarihten bu yana ikamet eden aileler var. Binalar 750 metrekarelik bir alana yayılmış durumda. Ancak sit alanı olarak kabul edilen bölge çok daha geniş bir alanı kapsıyor. İçerisinde yüze yakın ağaç da bulunuyor. Burada ikamet edenler, bu ağaçların kesileceği endişesini de taşıyor. Tarihi Piyer Loti tepesinin yanıbaşındaki alana 4 yıldır sit alanı olduğu gerekçesi ile belediye tarafından doğalgaz bile bağlanmazken, iş ranta ve müteahhite geldiğinde değişiyor.
“Koruyu da dümdüz edip, ağaçlarımızı kesecekler"
Ailelere, Vakıflar tarafından gönderilen ve “2 hafta içinde evlerinizden çıkacaksınız” emri olan tebligat ile ortaya çıktı. Koru içinde kalan evlerden birinde, 25 yıldır komşularıyla iç içe yaşayan Funda Sunal; “Kendimiz açısından çaresiz, çevre tahribatı nedeniyle endişeliyiz” dedi: “Bölge Eyüp Sultan’ın tam merkezi, Pierre Loti’nin ise yanı. Kısa bir süre önce evlerimizi acil olarak boşaltmamızı söylediler. Burası bir sit alanı. Bizim oturduğumuz yerler 750 metrekare ancak, alan çok daha geniş. İçerisinde yüzden fazla ağaç var. Bunların yarısı bizim tarafımızdan dikilen meyve ağaçları. Mağdur durumdayız. Ayrıca bir çevre katliamı yaşanacak. Koruyu da dümdüz edip, ağaçlarımızı kesecekler.”
Sunal; “Başvurulacak her yere başvurduk. Farklı cevaplar aldık” diye anlattı: “Vakıflar burayı neden şimdi ve kime satıyor bunu merak ediyoruz. Yer göstermediler. Yıllardır burada oturuyoruz gidecek yerimiz yok.”