Vahdet yazarı Mehmet Şevket Eygi, kadınların başörtüsünün renkli,giysilerinin erkeklerin dikkatini çekecek gibi alaca bulaca olmasının şeriata, Kur’an’a ve sünnete aykırı olduğunu savundu. Eygi, bu türdeki tesettürün şeytani olduğunu da ileri sürdü.
Şehvet konusuna da değinen Eygi, en hafif şehvetin yeme içme olduğunu, en korkunç şehvetin ise riyaset (Reislik / T24) olduğunu belirtti.
Eygi’nin bugün (30 Mart 2016) yayımlanan “Evler Mal Değil Yuvadır” başlıklı yazısı şöyle:
Müslümanın evi elbette hukuken malıdır amma ahlaken mal olmaktan önce yuvasıdır. Evlerine sadece mal gözüyle bakanlar İslam zihniyetinden, kültüründen, ahlakından uzaklaşmışlardır. Evet, önce yuva sonra mal…
***
Şehvetlerin en hafifi yeme içme şehvetidir. En korkuncu riyaset şehvetidir. Bu ikincisi, cinsel şehvetten üç yüz altmış misli şiddetlidir.
***
Kur’an-ı Azimüşşan, azan kötü bir toplum için “Onlar namazı yitirdiler, şehvetlerine uydular” buyuruyor. Tevbe edip doğru yola girmedikçe böyle toplumların başları azaptan, beladan, musibetten kurtulmaz.
***
Kendini çok beğenen, dev aynasında gören, lüks hayat süren bir zata; Ben Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) yolundayım demişsiniz. Yalan söylemişsiniz. O bir vâdidedir, siz bambaşka bir vâdide.
***
Efendi saçma sapan şeytanî soruları ve konuları bırak da, iki metrelik çukura girdiğinde sana sorulacakların cevaplarını öğrenmeye bak.
***
O sözde din okulunda, bütün talebeler, evet bir tek eksiksiz bütün talebeler, vakit namazlarını, okul camiinde, okul imamının ardında topluca cemaatle kılmadıkları müddetçe orası bir İslam okulu olamaz.
***
Nâmahrem yabancı erkeklerin bakışlarını ve dikkatlerini çeken o rengarenk alaca bulaca giysilerle, gökkuşağı gibi başörtüleriyle Kur’an’a, Sünnete, Şeriata uygun tesettür olmaz. Böyle tesettür şer’î tesettür değil, şeytanî tesettürdür.
***
İslam devleti kurulunca Ezan-ı Muhammedî konusunda şunlar yapılacaktır: (1) Bed seslilere Ezan okutturulmayacaktır… (2) Gerekmediği zaman hoparlör kullanılmayacaktır… (3) Hoparlör kullanıldığı zaman ses şiddeti 75 desibeli geçmeyecektir… (4) Cami ve minarelerde akustik kurallarına uyulacaktır… (5) Ses düzenleri ruhsatlı ve ehliyetli uzmanlara kurdurulacaktır… (6) Gayr-i Müslimlerin ve dinsizlerin bile hayran kalacağı Ezanlar okutturulacaktır… (7) Millet güzel Ezan dinlemek için cami yakınlarına koşacaktır… (8) Büyük metropollerde, şehirlerde bedevî kültürlü cahillere Ezan okutturulmayacaktır… (9) Müezzin yetiştirmek için Ezan Enstitüleri kurulacaktır…
***
Yine İslam devleti kurulunca cami helalarından para alınmayacak, Vakıflar İdaresi cami helalarını açık artırma ile kiraya veremeyecektir.