Gündem

Evsen: Anadili öğrenmek İslami bir haktır

"Din Adamlarının Kürt Sorununa Bakışı Çalıştayı'' Diyarbakır'da gerçekleşti. Anadilde vaazın olumlu bir gelişme olacağını açıklad

25 Ekim 2010 03:00

T24 - Diyarbakır'da yapılan "Din Adamlarının Kürt Sorununa Bakışı Çalıştayı''nın ardından basın toplantısı yapıldı. "Barış ve kardeşliğin ancak din adamlarının çabasıyla geliştirilebileceğini" belirten Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen "Kürtçe vaaz için yasal zemin gereklidir" dedi.  


Diyanet-Sen Diyarbakır, Batman, Bingöl, Van, Siirt, Şırnak, Hakkari ve Kars şubelerince ortaklaşa düzenlenen ve çok sayıda din adamının katıldığı 2 gün süren ''Din Adamlarının Kürt Sorununa Bakışı Çalıştayı'' sona erdi. Çalıştay sonrası hazırlanan sonuç bildirgesini Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, şube binasında düzenlediği basın toplantısıyla okudu.

Evsen, Kürt sorununun çok yönlü bir sorun olduğunu, bu sorunu yalnız güvenlik, ekonomik ve kültürel haklar şeklinde ele almanın var olan sorunun çözümüne yardımcı olmayacağını söyledi.

Din Adamları olarak Türkiye'nin her köşesinde sorunlarla muhatap oldukları gibi, bu bölgede de sorunlar ve sorularla muhatap kaldıklarını ifade eden Evsen, ''Hiçbir din adamının bakışı Kuran ve sünnet çizgisinden farklı değildir. İnsanın eşitliği Kuran'ın gölgesinde güvence altına alınmıştır'' dedi.

Kürt sorununun sadece Türkiye'nin değil, Türkiye ile birlikte İran, Irak ve Suriye'nin de sorunu olduğunu vurgulayan Evsen, tek başına Türkiye'de yapılacak düzenlemeler kısa süre için bu konunun çözümüne katkı sağlasa bile, uzun vadede çözüm olabilmesinin meçhul olduğunu ifade etti.

Evsen, Türkiye'nin sorunu çözmede atacağı adımların komşu ülkelere de referans olacağını belirterek, ''Bu konuda Türkiye model ülke olmalıdır. Kendi sorunlarını çözemeyen bir ülke kendi bölgesinde liderlik iddiasında da bulunamaz'' dedi.

Çalıştaya, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Van, Siirt, Şırnak, Hakkari ve Kars Diyanet-Sen şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve din görevlilerinin katıldığını ve önemli kararların alındığını kaydeden Evsen, ''Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz'' ayetine binaen kardeşliğin içi doldurulmalıdır. 'Kendiniz için istediğinizi kardeşiniz için de istemedikçe iman etmiş olamazsınız' hadisi gereğince de bu ülkedeki tüm insanlar empati kurmalı, kendileri için istediklerini kardeşleri için de istemelidir'' diye konuştu.


"Barış ve kardeşlik din adamlarının çabasıyla gelişir"


Evsen, ''Müslüman'ın Müslümana kanı, malı ve ırzı haramdır'' hadisi gereğince çatışmasızlık ortamının uzatılması ve sürekli hale getirilmesini, bu süreçte tüm tarafların somut adımlar atarak kanın durmasına katkı sunmaları gerektiğini söyledi.


Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerk bir yapıya kavuşturulması, Diyanetin içinde Şafiiler, Aleviler ve diğer dini renklerin kendilerini temsil edebilecekleri bir yapı oluşturulması gerektiğini savunan Evsen, şöyle dedi:


''Kürtçe vaaz ve hutbe okunması noktasında fiili bir durum oluşmuş bulunmaktadır. Bu olumlu bir gelişmedir ama, bu fiili durumun yasal bir zemine kavuşturulması zorunluluk arz etmektedir. Diyanet Kürtçe (Kurmanci ve Zazaki) ve Türkiye'de kullanılan tüm dillerde meal, tefsir ve ilmihal çalışması yapmalıdır. Diyanetin Şafi ilmihali olumlu bir adımdır. Bu ilmihalin geliştirilmesi ve Kürtçeye de bu ilmihalin çevrilmesi olumlu olacaktır. Diyanet Türkiye'de barış ve kardeşlik çabalarını yüceltmek için doğuda ve batıda hutbe ve vaazlarda barış ve kardeşlik vurgusu yapmalıdır. Bu tür çalışmalar İnegöl ve Dörtyol benzeri provokasyonları engelleyecektir. Bölgede yaşayanların dini hassasiyetleri hiç bir şekilde göz ardı edilmemelidir. Barış ve kardeşlik çabalarının ancak din adamlarının katkısıyla geliştirilebileceği asla unutmamalıdır.''


Evsen, Kürtlerin kendilerini ifade edebilmesi için bir an önce demokratik bir Anayasa yapılması, insanların temel haklarını kullanmasını engelleyen tüm Anayasal ve yasal engellerin kaldırılması gerektiğini de savunarak, ''Göklerin ve yerin yaradılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır' ayeti kerimesi gereği, insanların anadillerini öğrenmeleri, hayatın farklı yerlerinde kullanmaları insani ve İslami bir haktır. Bu temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasını engelleyen tüm yasaklar kaldırılmalıdır'' dedi.