Ekonomi

‘Evet’ler borsayı uçurur Basel III bankalara risk

Anayasa değişiklik paketinin beklentilerin üzerinde oyla kabul görmesi borsa için ralli habercisi...

13 Eylül 2010 03:00

T24 - Anayasa değişiklik paketinin beklentilerin üzerinde oyla kabul görmesi borsa için ralli habercisi. Dün gece açıklanan Basel III banka hisselerini baskılayabilir. Anayasa değişiklik paketi için dün düzenlenen referandumda ‘evet’ oylarının oranının piyasanın fiyatladığı yüzde 55’ten yüksek çıkması analistler ve ekonomistler tarafından bugün yatırımcıların kâr realizasyonlarının sınırlı kalacağı ve AK Parti hükümetinin siyasi nüfuzunu pekiştirdiği şeklinde yorumlandı. Genel beklenti hisse senedi, bono ve döviz piyasasına alım geleceği yönünde. 

Geçen hafta yeni rekor kıran İMKB-100 endeksinin güne ralliyle başlayacağı öngörülüyor. Gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 8 civarında seyretmesi, dolar/TL’nin ise 1.50 civarında işlem görmesi bekleniyor.


Banka hisselerine Basel III etkisi

Piyasaların alımla açılması beklentisine rağmen bugün bankacılık hisseleri üzerinde dün açıklanan Basel III kurallarının etkili olması mümkün. Dün İsviçre’nin Basel kentinde toplanan 27 ülkenin merkez bankası başkanı bankacılık sektörü için yeni sermaye kurallarını belirledi.
Basel Komitesi bankaların gelecekteki şoklara karşı önlem olarak Tier 1 olarak bilinen kalitesi en yüksek çekirdek sermayesinin toplam varlıklara oranını yüzde 2’den yüzde 4.5’e yükseltmesi kararlaştırıldı. 

Toplam Tier 1 sermayesinin oranının ise yüzde 4’ten yüzde 6’ya yükseltilmesi öngörüldü. Bankaların ayrıca varlıklarının yüzde 2.5’i kadar bir “sermaye muhafaza” tamponu oluşturması gerekecek. Böylece en üst kalitedeki sermayeden ayrılması gereken toplam oran yüzde 7’ye çıktı.


Deutschebank sermaye artırıyor

Basel III nedeniyle bazı bankalar sermaye artırımına gidiyor. Alman Deutsche Bank, dün yaptığı açıklamada 9.8 milyar euro’luk sermaye artırımına gideceğini duyurdu.
Banka elde edilecek kaynağın bir kısmını Deutsche Postbank’ın yüzde 70 hissesini almak için de kullanacak. 


‘Farklı sonuçla mali disiplin gevşemez’

‘İktidar partisi rahatladı’


WOLFANGO PICCOLI, Eurasiagroup

“Piyasalar referandum sonucunu çok sevecek. Sonuçlar AK Parti’nin Türkiye siyasetinde hâlâ baskın parti olduğunu gösterdi. Referandumdan çıkan olumlu sonuç iktidar partisinin kendisine olan destek konusunda rahatlamasını sağlayacağından seçime giderken mali politikada gevçeme eğilimini de azaltacaktır. Öte yandan, seçimlere az bir süre kaldığı için meclisten bazı reformları geçirmek için manevra alanı dar.”


’Kâr satışı sınırlı olur’

ÖZGÜR ALTUĞ, BGC Partners Başekonomisti 

“Piyasada düşünülen baz senaryonun esasında piyasa açısından daha ötesinde bir gerçekleşme ile karşı karşıyayız. Tek parti iktidarı ihtimalinin kuvvetleniyor olması da piyasa algılaması olarak mevcut pozitif seyrin yurtdışından bağımsız olarak devam edeceğini gösteriyor. Üstelik referandumda ‘evet’ oylarının beklenenden de öte fazla olmasının olası kâr satışlarının boyutunu sınırlamasını bekliyoruz.”


Türkiye başarı hikâyesi’

SIMON QUIJANO-EVANS, Cheuvreux Eonomisti

“Kamuoyu yoklamalarının küçük bir farkla ‘evet’ çıkacağını öngördüğü hatırlanacak olursa bu beklentilerin ötesine geçen bir sonuç. Seçimler yaklaşırken bu hükümetin pozisyonunu net bir şekilde güçlendiren, piyasaları da destekleyen bir gelişme oldu. Ekonomik açıdan Türkiye dünya üzerindeki başarı öykülerinden biri olmaya devam ediyor, siyasi gelişmelerin de bunu desteklediği anlaşılıyor. Hisse senedinde ortalama üzerinde ağırlık tavsiyemizi koruyoruz.”


’Endekste hedef 64.000’

YUNUS KAYA, Gedik Yatırım Analisti 

“Sonuç piyasa beklentisinin oldukça üzerinde geldi. Bu son gelen yüzde 60 civarı piyasanın hoşuna gidecek bir olay. İMKB şimdi 61.000 seviyelerinde. Temmuzda yabancı para girişi vardı ve referandumu alıyorlardı.  

Bu yabancı para girişinin artacağını düşünüyorum. Piyasada yarın (bugün) yaklaşık yüzde 1.5-2 civarında bir açılış olabilir sonra alımlar devam edebilir. 


'Endekste hedef 64.000.”

‘Ekonomik istikrarı destekler, demokratik ihtiyacı karşılamaz’

Bankacılar, referandum sonucunu genel olarak siyasi istikrar olarak yorumluyor. Ancak oylanan paketin demokrasiye katkısının az olacağı görüşünde

Referandum sonucunu değerlendiren bankacılık sektörü temsilcileri evet oranının beklentiler doğrultusunda çıkmasının ekonomi açısından iyi yorumlanabileceğini ifade ettiler. Bir bankacı, “Referandum sonucunda yüzde 58 oranında ‘evet’ çıkması 2011 yılında yapılacak olan genel seçimlere etkisi olur. Genel seçimlere ilişkin bir fire olmaz. Partilerin Referandum çalışmasında referahdumu bir güven oylaması şeklinde ifede etmeleri bu sonucu doğuruyor.
Henüz çok zaman var ama ortaya çıkan tablo 2011’de yapılacak genel seçimlerde bir koalisyon hükümeti olmayacağı şeklinde düşünülebilir. Eğer referandum sonucu yüzde 51 - yüzde 49 şeklinde çıksaydı belki koalisyon olasılığı düşünülebilirdi. Ama şimdi en azından siyasi olarak mevcut statükonun devam edeceği görülüyor” dedi.

Bankacı ekonomik açıdan ise şu yorumda bulundu:

“Referandum sonucu ekonomi açısından düşük faiz ve enflasyon ortamının devam edeceği beklentisini güçlendirdi. Politik istikrar devam edecek. Yatırımcılar daha uzun vadede yatırım yapma seçeneklerini değerlendirebilirler.”


‘İdeal sistem değil’

Konuyu Türkiye demokrasisinin gelişimi açısından da yorumlayan bankacılar, referanduma konu olan paketi Türkiye  demokrasisinin ihtiyacını tam karşılamayan bir paket olarak tanımladılar.
Bir bankacı, “Hangi parti olursa olsun, ister AKP ister CHP, eğer bir demokrasi paketi hazırlanacaksa demokraside kuvvetler ayrılığı olmalı ve korunmalı. Pakette Anayasa Mahkemesi ve HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) gibi kurumlara ilişkin çok kritik maddeler var. İdeal bir sistemi herkes tercih ederdi. Ancak refarandumda halkın oyuna sunulan pakette bu özellikler yok, öyle olmadı” şeklinde konuştu.


‘Kılıçdaroğlu hazin bir hikâye’

CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum oylamasında oyunu kullanamamasını hazin bir durum olarak değerlendiren bankacı, “Bir ülkede ana muhalefet partisi liderinin oyunu kullanamaması hazin bir hikâyedir. Vatandaş duyarlılığı olarak olamaz. Olacak bir şey mi? İnanmak çok zor ve komik bir olay” dedi.