Yeniden düzenlenecek "etki ajanlığı" maddesinin, 2025 yılı bütçe görüşmelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda tamamlanmasından sonra yeniden Meclis'e sunulması bekleniyor.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine çarşamba günü başlanan Noterlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nden, muhalefetin tepkisi üzerine çıkarılan "etki ajanlığı" ile ilgili maddenin, gelecek hafta muhalefet ile görüşülerek yeniden düzenlenmesi ve 2025 yılı bütçe görüşmelerinin TBMM Genel Kurulu'nda tamamlanmasından sonra yeniden Meclis'e getirilmesi planlanıyor.
ANKA Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre, "etki ajanlığı" maddesinin geri çekilmesinin ardından AKP, gelecek hafta muhalefet ile bir araya gelerek önerilerini ve itirazlarını değerlendirip yeni bir düzenlemeye gidecek. AKP'nin yeni düzenlemeyi başka bir kanun teklifinin içine koyacağı ve teklifi 2025 yılı bütçe görüşmelerinin TBMM Genel Kurulu'nda tamamlanmasından sonra Meclis'e sunacağı belirtiliyor.
CHP: Yapılacak suçu açık bir şekilde tanımlaması şart
CHP'li kaynaklar ise düzenlemenin mevcut haline ilişkin bir öneride bulunmayacaklarını vurguluyor. "Etki ajanlığı" ile ilgili konunun "üzerinde ciddi çalışılması gereken teknik bir konu olduğunu" belirten CHP'li kaynaklar, "Devletin ilgili birimlerinin görüşlerini almamız lazım. Ama biz burada kriterlerimizi net ortaya koyuyoruz. Kimin nereden, ne kadar fon aldığının bilinmesi ve ortaya konulması gerekiyor. Ajanlık faaliyeti olarak devletin kimi yasal düzenlemelere ihtiyacı varsa bu yapılır ama bu yapılacak yasanın suçu açık ve net bir biçimde tanımlaması, kişiden kişiye subjektif değerlendirmelere yol açmayacak şekilde açık ifade edilen bir ceza maddesi yazılabilir. Bir anda herkesi fail yapan bir yasal düzenlemenin dünyada bir örneği yok. Yine önümüze böyle bir şey gelirse yine ayağa kalkarız" görüşünü dile getiriyor.
Bu konuda "teknik bir çalışma grubu kurulması" gerekliliğinin altını çizen CHP'li kaynaklar, "Katkı istiyorlarsa otururuz masaya, devletin birimlerini dinleriz, uzmanları dinleriz, dünyadan örnekleri dinleriz. Bu ilkeler çerçevesinde bir yasa yapılacaksa buna katkı veririz" dedi.
Zengin: Bu konudaki düzenlemeyi Genel Kurul'a getireceğiz
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de dün yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin yeniden Genel Kurul gündemine sunulacağını söylemişti. Bunun "etki ajanlığı" kanunu olmadığını savunan Zengin, "Dünyada artık casusluk dediğiniz kavram değişti, teknoloji gelişti. Dolayısıyla bu suçların mahiyeti de değişti" demişti. "Yeni nesil casusluk suçlarına" ilişkin bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Zengin, grupların da hemfikir olduğu bu konuya dair düzenlemeyi Genel Kural'a getireceklerini belirtmişti.
Kanun teklifinden çıkarıldı
"Etki ajanlığı" ile ilgili 16'ncı madde TBMM Genel Kurulunda dün akşam MHP hariç beş partinin verdiği önergelerle "Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" metninden çıkarıldı.
AKP'nin önergesinin gerekçesinde, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi öngörülen 339/A maddesi tekliften çıkarılmıştır" ifadeleri yer aldı. Önergelere, CHP, "Söz konusu teklifin 16'ncı maddesi Anayasa'nın 2, 10, 11, 13, ve 25'inci maddelerine aykırıdır", DEM Parti "Teklif metni kanunilik hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olup Anayasa'ya aykırı olduğundan çıkarılması gerekmektedir", İYİ Parti ve Saadet Partisi de "Maddenin uygulamada sebep olacağı olumsuz durumların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır" gerekçelerini ekledi.
Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, "etki ajanlığı" düzenlemesi dâhil bazı maddelerin metinden çıkarılmasının ardından TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
"Etki ajanlığı" düzenlemesi
Kanun teklifinden çıkarılan "etki ajanlığı" düzenlemesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlıklı bölümüne 339/A maddesi eklenmesini içeriyordu. Maddenin başlığı ise "devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" olarak yer alıyordu.
Bu maddede "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin üç yıldan yedi yıla kadar cezalandırılması" öngörülüyordu. Düzenleme bu şekliyle muhalefetin yanı sıra sivil toplum tarafından da suç tanımının belirsiz olduğu gerekçesiyle eleştiriliyordu.
Eserleri infial yaratan Sayna Soleimanpour: Ben neden kadın cinayetlerini güzelleyeyim? |