Gündem

Ethem Sarısülük'ün annesi: Oğlumun mezarına gittiğimde katilin içeride diyecektim; şimdi ne anlatacağım?!

O içeri girdi ben nefes aldım, şimde nefesimi kestiler

05 Eylül 2015 12:35

Oğlu Ethem Sarısülük’ü vurarak öldüren polis Ahmet Şahbaz’ın tahliye edilmesi, Anne Sayfı Sarısülük’i ikinci kez yıktı. Sayfı Sarısülük, tahliye kararına, “O içeri girdi ben nefes aldım, şimdi nefesimi kestiler, yaramı tekrar tazediler. Beni can evimden yaktılar” sözleriyle tepki gösterdi.

Şahbaz’ın içerde olduğu sırada bu pazar Çorum’a oğlunun mezarını ziyaret etme kararı aldığını söyleyen anne Sarısülük, “En azından ben oğluma gittiğimde katilin içeride yatıyor diyecektim. Ben şimdi ne anlatacağım? Oğluma gidecektim, gidemiyorum. Yollarımı kapattılar” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tutan Sayfı Sarısülük, “Katili geri içeri alsın. Ben bir nefes alayım” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın sorularını yanıtlayan (5 Eylül 2015) Sayfı Sarısülük'ün açıklamaları özetle şöyle:

- Yargıtay’ın bozma ve nakil kararından sonra tahliye beklediğiniz bir karar mıydı?

 

Bunu hiç beklemiyordum. O içeri girdi ben nefes aldım. Benim şimdi yaramı tekrar tazediler. Şimdi nefesimi kestiler. Beni can evimden yaktılar. Neden böyle yaptı Tayyip? Benim oğlu şimdi güneşin altında yatıyor. Bu katil gezecek. Zaten içeride besliyorlardı.

Ben çok istedim ziyaretine gideyim diye. Ama benim oğullarım salmadı. Ben oğluma ne anlatacağım şimdi? Söyleyin bana.

 

'TV’den duydum...'

 

TV’den duydum... - Tahliyeyi nasıl duydunuz?

ün (önceki gün) beni çocuklarım bile aramadı. Çocuklarım, “Ben anneme ne diyeceğim şimdi” demişler. Televizyon açtım, oradan duydum tahliyeyi. Beni can evimden vurdular.

- Çok zor bir an olmalı?

Dünyam yıkıldı. Şimdi başka gençler gibi ben de yavrumun ekmeğini yiyecektim. Alicanım söyle kurban olduğum. Sen de evlat yetiştiriyorsun. Her kapı çaldığında ben oğlumun gelmesini bekliyorum. Ben iki ay yavrumun yanında kaldım. Mezarının başında konuştum, dertleştim. Köy benim neyimeydi. Ben yavrum için gittim. O orada yalnız. Anne diyen yok.

- Davanın Ankara’dan Aksaray’a taşınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada kalabalık buldular. Orada arkadaşları yok. Sessizlik içinde katili dışarı çıkartacaklardı. Ama burası erken davrandı, çıkardılar. Ben bu dünyada olduktan sonra sessiz kalmam. Evdeyim, sesimi duyur. O da evlat acısı nedir bilsin?

- İki yıl önceki görüşmemize göre daha güçlü görünüyorsunuz...

Yavrum yıkılmamı istemezdi ki. Asla gözyaşımı görmezdi. Ağlama derdi. Şimdi çocuklarıma da göstermem. Ben çocuklarım için ayaktayım. Akşam oğullarım geldi boynuma sarıldı. Ben katile gözyaşımı göstermeyeceğim. Yıkılmayacağım. Ben bunu başta dedim. Yıkılmayacağım, ayakta kalacağım. Katilden öcümü alacağım.

- Ahmet Şahbaz, ilk anda kapınızı çalıp af dilemeye gelse tavrınız ne olur? Hiç düşündünüz mü?

Kapıma gelmişe hiçbir şey yapmam. Tanrı misafiri derdim. Ama şimdi ne diyeyim. Şu an resmen kapımı çalsa katil diyeceğim.