Hazal Özvarış
Gençliğinde Türkiye solunun önemli isimleri arasında yer alan Hedef Alliance Holding’in sahibi Ethem Sancak, Fethullah Gülen cemaatinin dünyadaki diyalog çalışmalarını yürüten temsilcileri için “alperenler” ifadesini kullandı. Sancak, “İşim gereği dünyayı dolaşıyorum. Bu çok değerli alperenlerin yaptığı işleri gördüğüm zaman çok gururlandım” dedi.
Fethullah Gülen cemaati, dünyadaki diyalog çalışmalarını yürüten temsilcileriyle yaptıkları toplantıları tarihinde ikinci kez medyaya açtı. “2. Uluslararası Birlikte Yaşama Tecrübelerini Paylaşım Toplantısı” başlığı altında yapılan toplantıya yaklaşık 80 ülkeden temsilci katıldı. Ayrıca, toplantıya Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, A Haber Siyaset Danışmanı Ümit Fırat, yazar Orhan Miroğlu, Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun da katıldı.
Moderatörlüğünü Erkam Tufan Aytav’ın yaptığı toplantıda açılış konuşmasını Gülen cemaatinin kurumsal yüzü olarak bilinen Gazeteci ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil yaptı. “Kamuoyunun hizmet hareketini 40 yıldır bildiğini ve tartıştığını” belirten Yeşil, “hareketin merkezine öncelikle eğitim faaliyetlerini koyduğunu” hatırlattı ve cemaatin diyalog çalışmalarını şöyle anlattı:
“Hizmet hareketinin özünde var olan, 2000’li yıllardan sonra projelerle ortaya çıkan başka kültürlerle birlikte olabilme ve ortak çalışabilme arayışları önce yurt içinde başladı. Bunun semeresi olarak Gazeteci ve Yazarlar Vakfı (GYV) kuruldu. Aslında Hocaefendi’nin 1991-92 yıllarda daha görünür hale gelen diyalog çalışmaları, 1994’te müessese şeklini aldı ve 2000’li yıllara gelince yurt dışında da kurumsallaştı.”
Toplatının üç gün süreceğini ve sadece 11 Ekim Perşembe günü yapılan bölümünün medyaya açık olduğunu belirten Mustafa Yeşil, konuşmasına özetle şöyle devam etti:
“Diyalog kelimesi Türkiye’de sık kullanılmakla birlikte içi doldurulmamış bir kelimedir. Biz diyalog derken, başkasını kendi cephemize katma olarak anlamadık. Biz diyalogu kendi inancımıza insan devşirme zihniyetiyle yapmadık. Diyalogu strateji olarak da benimsemedik. Diyalog bir anlayıştır, bir hayat tarzıdır, değerdir. Kalıcıdır ve varlıklarını ilelebet devam ettirler. Diyalog yaparken kimliğimizin erimesinden kaygı duymadık. Çünkü bizi inşa eden değerlere güvendik, kalıcılığına test ederek geçerliliklerine inandık. Bu, farklı düşünceye sahip insanların hiç güzel yanı yok demek değildir. Onların güzel yanlarını kendi ruh dünyamıza, kültürel kimliğimizde filtre ederek istifade edeceğiz; bizdeki faziletlerin de onlar tarafından paylaşılmasına belki zemin hazırlayacağız.”
Yeşil’in ardından Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilcisi Şahit Najam konuştu. Najam, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Dünyada böyle organizasyonlara, benzer toplantılara derin bir ihtiyaç duyulmaktadır; düşmanlık körüklemeyen karşısındakine hükmetmeyi hedeflemeyen dini çoğulculuk ve kültürel çeşitliliğe dayalı bir diyalog anlayışına ihtiyaç var. (...) GYV’ye insanlık için hayati öneme sahip ve 21. asrın seyrinde önemli yer tutacak olan bir konuda böyle bir toplantı organize ettikleri için teşekkür ederim. Katılımcılara da insanlığı nefretten kurtarma adına ortaya koydukları entelektüel gayretten ötürü teşekkür ediyorum. Başarısız olma seçeneği olmadığı düşüncesiyle hepinize içten başarı dileklerimi sunuyorum.”
Konuşmaların ardından Japonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Avrasya, Azerbaycan, Amerika, Brezilya, Almanya, Litvanya, Senegal, Afganistan ve Romanya’da diyalog çalışmaları yürüten Gülen cemaati temsilcileri videolarla sunum yaptı. Sunumlarda yaklaşık 11 ülkede yapılan konferans, panel, festival, sosyal bilimler olimpiyatları, yoksullara yardım, Türkiye’ye yapılan geziler gibi aktiviteler anlatıldı.
Toplantıda Amerika temsilcisi olarak bulunan Niagara Vakfı Başkanı Şerif Soydan, “9 eyalette örgütlü derneklerinin olduğunu ve Kanada dâhil 6 büyük merkezde diyalog faaliyetlerini yürüttüklerini” belirtti. Soydan’ın konuşması ardından gösterilen videoda Ermeni diasporası ile diyalog çalışmaları ve toplantılarının devam ettiğinin altı çizildi.
Toplantının ilk müzakere bölümünde söz alan Hedef Alliance Holding’in sahibi Ethem Sancak, “İş adamıyım. İşim gereği dünyayı dolaşıyorum. Bu çok değerli alperenlerin yaptığı işleri gördüğüm zaman çok gururlandım” dedi. Sancak, konuşmasının devamında diyalog çalışmalarına “spor, ortak kültür ve sanat, doğanın korunması” aktivitelerinin de katılması önerisi getirdi. Ayrıca Sancak, ikinci müzakere bölümünde “
İkinci müzakere bölümünde söz alan Mustafa Yeşil de “Türkiye gibi Türk ve Kürt kavramlarının çok yaşandığı bir ülkede çalışmalardaki Türk vurgusunun Türkiye hassasiyetlerine takılma ihtimalinden” bahsetti. Yeşil, sözlerine şöyle devam etti:
“Elbette biz Türkiye’de yaşıyoruz, Türk’üz, Türkçe konuşuyoruz. Ama birlikte yaşıyoruz ve sanıyorum ki kavramsal mücadelelerin içine girmememiz lazım. Bu hizmete gönül verenler arasında kendini Kürt diye tanımlayan veya o coğrafyadan bize destek veren çok insanımız var. Bizim hassasiyet gerektiren bu noktada aynı duyarlılığı göstermemiz lazım. (…)Biz hiçbir zaman Türk kavramının bu kadar farklı yöne taşındığı bir dönem yaşamadık. Biz şuna inanıyoruz ki yıllarca bu kavram bu topraklarda bir misyonu temsil edilmiştir. Biz etnik mana kullanmadık, yüklemedik. Sunumlarda bu kavramı kullananlar da eminim bu anlamda kullanmıyorlardır. Ama bizim de bu duyarlılığı göstermemiz gerekiyor.”
Ethem Sancak, Yeşil’in Türklük hakkındaki sözleri hakkında da şunları söyledi:
“Bahsettiğiniz olaya (Türklük) farklı perspektiften bakmak gerektiğini düşünüyorum. Hizmet hareketi, 1400 yıllık bir medeniyetin tarihsel süreç içerisinde algılarda yozlaşan, gerçeklikten kopan Müslüman bireyini çağdaş bir şekilde yeniden inşa ediyorsunuz. Ben öyle algılıyorum. Dolayısıyla, ben bir Müslüman enternasyonalizmi bakış açısı içerisinde dünyaya Müslüman’ın ve İslam’ın nasıl olması gerektiğini anlatan bir hareket olarak anlıyorum.”