2003-2007 yılları arasında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nda (YÖK) başkanlık yapan Erdoğan Teziç, Barış için Akademisyenler tarafından imzalanan “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiri yüzünden üniversitelere soruşturma açılması talimatı gönderen YÖK Başkanı Yekta Saraç'a yönelik "YÖK'ün, üniversitelerin olmayan özerkliğini biraz daha genişletmesi gerekirken, iktidarın sözcüsü gibi davranmasına çok üzüldüm. Karşılaştığımız tablo üniversiteler için güven ve onur duyulacak bir durum değil" dedi.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini okuduğunu belirten Teziç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildirideki hususların dile getirilişi ve içeriği, itiraz edilecek zaaflar taşıyor. Çok aceleye getirilmiş. Hakaret ve eyleme çağrı içeren ifadeler yok ama bu şekilde yazılmamalıydı. Önüme bu şekilde bir bildiri gelseydi imzalamazdım. Her şeye rağmen bu bildiriyi imzalayanlar hakkında ağır ithamlarda bulunulmasını ve haklarında kovuşturma açılmasını doğru bulmuyorum. Akademisyenlere kör, cahil, vatan haini gibi sözler söylenmesi bizim utancımız olmuştur. 1982 Anayasasına göre, hiçbir kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Bu durum akademisyenler için ileride kendilerine yönelik hakaretlerden dolayı dava konusu olabilir. Gandi'nin ‘Şiddet eylemleri bilgi ateşinde yakılmalı' sözünden bu nedenle sık sık alıntı yaparım.”
YÖK'ün üniversitelere talimat gönderirken yürütmeden bağımsız özerk bir yapıda olduğunu unutmaması gerektiğini vurgulayan Teziç, “YÖK'ün, üniversitelerin olmayan özerkliğini biraz daha genişletmesi gerekirken, iktidarın sözcüsü gibi davranmasına çok üzüldüm. Karşılaştığımız tablo üniversiteler için güven ve onur duyulacak bir durum değil.”
"Saraç'ın akademisyenler hakkında soruşturma açılması talebi bende hayal kırıklığı yarattı"
YÖK Başkanı olarak görev yaptığı dönemde bugünkü YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın kurul üyesi olduğunu anlatan Erdoğan Teziç, şöyle konuştu:
“Son derece nitelikli ve bilgili bir akademisyendir. Fakat Saraç'ın, bildiride imzası olan akademisyenler hakkında soruşturma açılması yönünde üniversitelere talimat göndermesi bende hayal kırıklığına yol açtı. YÖK'te görev yaptığı dönemde Saraç'ın farklı görüşlerinden istifade ettik. Kurulda alınan kararlara muhalefet etmesinden çok faydalandık. Bizim için onun fikirleri bir nimetti. Belki daha az hata yapmamıza neden oldu. Yaptığımız hatalar olmuştur. O eleştiriler hep bir hata düzeltme imkânı sağlar. Yekta Saraç'tan da bu duyarlılığı beklerdim. Kaybedeceği en çok YÖK başkanlığı olurdu.”