Türkiye'nin önceki ABD Büyükelçisi Namık Tan, ABD'deki Joe Biden yönetiminin öncelikleri ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önceliklerinin çeliştiğine dikkat çekerek, "Biden’ın telefonu belki ne kadar geç gelirse, o kadar iyi olacak gibi görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
YetkinReport için bir yazı kaleme alan Tan, "Biden'ın Türkiye’nin pozisyonlarında ısrar etmesine ve esneklik göstermemesine susarak cevap vermeyi tercih ettiği" değerlendirmesinde bulundu.
"S-400’ler yüzünden adeta tıkanmış olan ikili ilişkilerde açılım sağlanabilmesi için, taraflardan birinin esneklik göstererek, ilk adımı atması gerekiyor" diyen Tan, Savunma Bakanlığı Bütçe Kanunu'nun Washington'a CAATSA yaptırımlarını uygulamak zorunda kıldığını hatırlatarak bu adımın ABD tarafından gelmesinin "imkansız" gözüktüğünü ifade etti.
Tan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Görebildiğim kadarıyla, Erdoğan’ın yegâne arzusu, telefon görüşmesi neticesinde, Biden’ı, büyük bir pazarlık için görüşme masasına çekebilmek… Bu görüşmeyi sağlayabilirse, Biden’ı ikna edebileceğini düşünüyor. Biden ile eskiye dayanan özel ilişkilerine ve Türkiye’nin ABD bakımından vazgeçilmez bir ülke olduğu yolundaki mutlak inancına güveniyor.
Oysa, ABD’nin öncelikleri pandemi yüzünden tamamen değişmiş durumda. Covid’le mücadelede mutlak başarıyı başlıca hedef olarak belirlemiş olan Biden’ın öncelikleri arasında ne Erdoğan ne Türkiye ne de Orta Doğu var.
Kurumsal ilişkilerin hem ikili hem uluslararası planda yeniden güçlendirilmesi, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler gibi Biden yönetiminin öncelikleri arasında yer alan konular da Erdoğan’ın gündemiyle çelişiyor.
Üstelik, tarafların adeta bir restleşme içinde oldukları bir dönemde, gündemi son derece yüklü olan Türkiye–ABD ilişkilerindeki gerginlikleri bir telefon görüşmesiyle yumuşatmak pek mümkün gözükmüyor.
Dolayısıyla, Biden’ın telefonu belki ne kadar geç gelirse, o kadar iyi olacak gibi görünüyor. Nitekim, Biden da Türkiye’nin pozisyonlarında ısrar etmesine ve esneklik göstermemesine susarak cevap vermeyi tercih ediyor.
S-400’ler yüzünden adeta tıkanmış olan ikili ilişkilerde açılım sağlanabilmesi için, taraflardan birinin esneklik göstererek, ilk adımı atması gerekiyor. Böyle bir adımın Amerikan tarafından gelmesi neredeyse imkânsız görünüyor. Zira, ABD Yönetimi, Türkiye S-400’lerden vazgeçmediği takdirde, Savunma Bakanlığı Bütçe Kanunu çerçevesinde, CAATSA yaptırımlarını uygulamak zorunda.