Eski SSK Müdürü ve eski AKP milletvekili Zekai Özcan, “Emeklilik sistemi çöktü. Emeklilerin yoksulluk eşiğinden kurtulabilmesi için en kısa yol, sistemin eksiklerini gidermektir" dedi.
Eski SSK Müdürü Zekai Özcan, Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuştu. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun içine düşürüldüğü duruma tepki gösteren Özcan, “Emeklilik sistemi çöktü. Emeklilerin yoksulluk eşiğinden kurtulabilmesi için en kısa yol, sistemin eksiklerini gidermektir. Emekliler, yerel seçiminin hatırına 2024 Ocak ayında aldıkları asgari 10 bin lirayı alım gücü bakımından bir daha alamazlar” uyarısında bulundu.
Emeklilik sisteminin arapsaçına döndüğünü söyleyen Özcan, "Bir kere kavramları yanlış kullanıyoruz. Emeklilik ‘insan hakkı’ değil, bir sigortalının, memurun belirli prim gün ve yaşı doldurduktan sonra kazanacağı bir ‘hak’tır. ‘İnsan hakkı’na girecek uygulama, kendine bakacak durumu olmayanlara bağlanan aylıklardır. Mesela 65 üzeri yaşlılık aylığı böyledir" dedi.
EYT’yi gasp edilmiş bir hakkın iadesi gibi göstermenin yanlış olduğunu belirten Özcan, “OECD ülkelerinin çoğu çalışılan dönem kadarını kazanılmış hak olarak koruma altına alır” diye konuştu.
İlk yanlışlığın 1969’da yapıldığını öne süren Özcan, “Tahmin edeceğiniz gibi yine bir seçim rüşvetiydi. Demirel gibi değerli bir devlet adamının oy uğruna ilk büyük hatasıydı. Emeklilik için 25 yıl ve 5000 prim günü yeterli görüldü ve kadınların 38, erkeklerin 43 yaşında emekli olmalarının yolu açıldı” dedi.
Özcan, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“17 yıl sonra, bu genç emekliliğin sürdürülmesinin mümkün olmadığı görüldü. Turgut Özal, 1986’da kadınların 55, erkeklerin 60 yaşında emekli olmalarını kanunlaştırdı. Kanun uygulama safhasına henüz girmeden 1992’de AP- SHP koalisyonu emeklilik yaşını tekrar 38/43’e indirdi. 1999’da Ecevit başbakanlığındaki koalisyon hükümeti kadınların 58, erkeklerin emeklilik yaşını kademeli olarak 60 yaşına çıkarttı. İşte bu kanuna yapılan itirazlar sonucunda EYT problemi ortaya çıktı.
"Seçim kaybetmeyi göze alamadı ve sözünden döndü"
Eski kanuna göre çalışmaya başlayan, yeni düzenlemenin kendilerini bağlamayacağını ve dolayısıyla erken yaşta emekliliği hak ettiklerini düşünenler, siyasetçiler üzerinde baskı oluşturan çeşitli sosyal platformlar etrafında birleştiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçim kaybetmeme yol açsa bile bu EYT’lileri emekli etmem’ dediği halde, seçim kaybetmeyi göze alamadı ve sözünden döndü. Muhalefetin de bastırmasıyla önünü arkasını düşünmeden seçim rüşveti karşılığında bir kanun çıkardılar ve milyonlar emekli edildi. OECD ülkelerinde emeklilik yaşı 65-67 iken, biz 38/43 yaşındaki gençlere bile 1969’dan günümüze kesintisiz emeklilik aylığı veriyoruz. Bu kısa vadeli siyasi çıkarcılık, gelecek kuşakların haklarının gaspı demektir. Sigorta tekniği ve ekonomik açıdan bunun bir izahı olamaz."
Annesi ve babası Can Atalay'ın "suçlarını" anlatıyor |