Bonn'un Bad Godesberg semtinde ofislerin bulunduğu eski bir binanın mültecilerin barınabileceği bir yurda dönüştürülmesi için hazırlıklar harıl harıl sürüyor. Binaya tuvaletler, duşlar takılıyor; gerekli tesisat çalışmaları yapılıyor. Bad Godesberg halkı da düzenlenen bir toplantıda konu hakkında bilgilendirildi. Toplantıya katılan Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin yetkili bölgesel yönetiminden Thomas Sommer, “Mülteci sayısı artıyor. Gelecek aylarda durumun nasıl görüneceğini bilmiyoruz. Fakat kesin olan bir şey var, eğilim artış yönünde” dedi. 300 kişinin önünde konuşma yapan Sommer, zaman baskısı altında. İki haftadan daha kısa bir süre içerisinde ilk mültecilerin burada yaşamaya başlaması bekleniyor. Yeni misafirlerini bekleyen Bad Godesberg sakinlerinden bazıları endişeli, bazıları ise heyecanlı.
Konuştuğumuz bir Bonnlu "İnsan kendisini güvende hissetmiyor. Kitlenin kalabalıklığı yüzünden, yoksa saldırgan oldukları için değil. İnsan kendisini, kendi ülkesinde yabancı hissediyor" diyor. 14 ila 16 yaşlarındaki kıza kardeşler Mira ile Kaja şunları söylüyor: "Benim yaşımdaki gençlere derslerinde yardımcı olmak isterdim, onları şehir hakkında bilgilendirmek isterdim. Bize çok heyecanlı geliyor. Bu kadar çok insanın burada olmasından da büyük mutluluk duyuyorum."
Yetkililer halkın tepkisinden memnun
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin yetkili bölgesel yönetiminden Thomas Sommer ise genel olarak Bad Godersberglilerin tepkisinden memnun: “Buradaki tepki çok olumlu, çok daha farklı tepkilerin geldiği toplantılarda da bulundum. Burada bir hoşgeldin kültürü hâkim, bölge halkı ile birlikte sürecin diğer etaplarını yürütecek olmaktan dolayı mutluyum.”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, kısa bir süre önce Birleşmiş Milletler tarihinde 51 milyona ulaşan mülteci sayısının hiç bugünkü kadar fazla olmadığını açıklamıştı. Ancak Almanya'nın mülteci akınına pek de hazır olmadığı görülüyor. Örneğin Duisburg kentinde kısa bir süre önce, çadırdan bir kent inşa edilmek zorunda kalındı. Köln'de mültecilerin eski bir inşaat malzemeleri satılan alanda kalmasına karar verildi, Bonn'da ise ofislerin bulunduğu eski bir bina mülteci yurduna dönüştürülüyor.
'Barınma imkanlarında sınıra ulaşıldı'
Köln'ün mülteci konseyi yetkilisi Claus-Ulrich Prölss, mültecilere barınma imkânları sunulması konusunda sınıra dayanıldığını, bundan sonra durumun daha da kötüleşeceği uyarısında bulundu. Prössl, Almanya'dan dünyaya kötü barınma koşulları, yetersiz danışmanlık hizmeti, kötü muamele gibi görüntülerin aksettiği, iltica başvuruları çok yavaş bir şekilde değerlendirilen mültecilerin aylarca geçici barınaklarda ikamet ettiği eleştirisinde bulundu. Prössl, “Herhalde yetkililer buradaki koşulların ne denli kötü olduğunun mülteciler arasında yayılmasını ve bu sayede daha az kişinin ülkeye gelmesini umuyor” dedi. Bu görüşleri Alman mültecilere yardım örgütü Pro Asyl de paylaşıyor.
Örgüt için bir Almanya'da mültecilerin ikamet koşullarına dair bir rapor hazırlayan Kay Wandel şunları söylüyor: "Bence şu anda yapılan en büyük hata, eyaletlerin ve bölge idarelerinin büyük mülteci yurtları inşa etmeye çalışarak, sadece mültecilerin kalacağı yerlerin genişletilmesi konusuna ağırlık vermesi. Bu yaklaşım uyum karşıtı olmakla birlikte, daha sonra yerel idarelerin de başa çıkmakta zorlandığı sorunlar oluşmasına neden oluyor. Eksik olan şey, bir barınma konsepti.”
80'den fazla mültecinin barındığı yerlerde şiddet olayları meydana gelmesi ihtimalinin de arttığını ifade eden uzman, bu nedenle mültecilerin evlerde barınması gerektiğini savunuyor. Mültecilerin kötü muameleye maruz kalmaları halinde şikayetlerini iletebileceği bağımsız birimlerin kurulmasının önemine dikkat çeken Wandel, eyalet yönetimlerinin mülteci yurtlarında geçerli olacak asgari standartları kabul etmesi gerektiğini ifade ediyor.