Eski Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Mustafa Çulcu, Galatasaray-Trabzonspor maçının hakemi Deniz Ateş Bitnel'e ve MHK'ye ağır eleştirilerde bulundu. Maçın önemli dakikalarını yorumlayan Çulcu, "Deniz Ateş Bitnel'in ve MHK'nin bittiği bir maç oldu. Futbol Federasyonu'nun bu kadar yatırımına ve desteğine rağmen beceriksiz hakem yöneticileri yüzünden Türk hakemliğinin geldiği nokta gerçekten çok üzücü" dedi.
Maçtaki kritik dakikaları yorumlayan Mustafa Çulcu'nun Hürriyet'te "MHK ve Bitnel bu maçta bitmiştir" başlığıyla yayımlanan (22 Şubat 2016) yazısı şöyle:
Dakika 21: Sabri'nin hareketi penaltıydı
Sabri'nin ceza sahasında Marin'e yapmış olduğu itme hareketinin karşılığı net bir penaltıydı, hakem veremedi.
Dakika 24: Hakem penaltıyı yarattı
Erkan-Koray ceza alanındaki mücadelesinde Galatasaraylı futbolcunun herhangi bir müdahalesi yoktu. Erkan çalım atarken dengesini kaybedip düştü. Hakem penaltıyı yarattı. 21. dakikada Sabri'ye veremediği penaltının etkisinde kaldı.
Dakika 31: Hakan Balta'nın da hareketi penaltı
Sefa Yılmaz'ın ceza sahası içine ortaladığı topu, kayarak gelen Hakan Balta koluyla taşıdı. Pozisyon penaltı idi. 5. hakem Özgüç Türkalp'in de önünde olan bu pozisyona hakemler penaltı veremedi. Kol ilk anda destek kol gibi gözükse de sonrasında Hakan Balta topu yerden süpürerek taşıdı.
Dakika 31: Muhammet Demir'in kolunu göremedi
Trabzonspor hücumunda havadan gelen topu Muhammet Demir koluyla yumuşatarak önüne düşürdü. Hakem önünde olan bu pozisyona yine hatalı bir kararla devam dedi.
Dakika 49: Gereksiz diyoloğun sonucu kart
Özer'in gördüğü ilk sarı kart tamamen hakemin hatası sonucu geldi. Hakem, Özer'e bir şeyler söyledi ve parmakla işaret yapmaması gerektiği yönünde ikazda bulundu. Daha sonra yanından ayrılırken de aniden dönüp Özer'e sarı kart gösterdi. Bu sarı kart hakemin gereksiz yere uzun bir diyaloğa girmesinden kaynaklandı. Yani hakem yarattı.
Dakika 50: Chedjou'ya kırmıza kart nerede?
Taç çizgisi kenarında Chedjou'nun Muhammet'e topun üstünden yaptığı hareketin karşılığı kırmızı kart olmalıydı. Ama hakem veremedi.
Dakika 59: Özer faul bile yapmadı ama atıldı
Carole'un ayağının altındaki topa Özer nizami bir müdahalede bulundu. Hakem hem faul çaldı hem de Özer'i ikinci sarı karttan ihraç etti. Bu karta itiraz eden Aykut da sarı kart gördü. Hakemin vücut dili, "Oradan gelip bana itiraz edemezsin' şeklinde idi. Fakat Aykut'un itiraz sınırlarını zorlamış olduğu ekranda görünmedi.
Dakika 69: Aykut'un ikinci sarısı gereksizdi
Aykut ile Podolski topun oyun dışı olduğu bir anda karşılıklı bir didişme yaşadılar. Hakem bu krizi 'hakem kişiliğini' ortaya koyarak çözmeliydi, ama Aykut'u ikinci sarıdan ihraç etti. Podolski'ye de sarı çıkardı.
Dakika 79: Sneijder'in kartı doğruydu
Sneijder'in gördüğü sarı kart doğruydu, Salih'e çelme taktı.
Dakika 83: Sabri'ye sarı çıkmalıydı
Hakemin Trabzonspor lehine çaldığı faul düdüğü sonrası Sabri topu kucağına alıp abartılı bir tepki gösterdi. Hakem Özer, Aykut ve Podolski'ye çıkardığı sarı kartlardaki standardını devam ettiremedi.
Dakika 86: Penaltı yanlış, kırmızı kartlar doğru
Cavanda-Umut mücadelesinde penaltı yorumu hatalıydı. Penaltı kararı sonrası Cavanda'nın hakeme vücuduyla vurması nedeniyle çıkan kırmızı kart doğru. Sonrasında Salih Dursun'un hakeme, hakemin de Salih Dursun'a çıkardığı kırmızı kartlar doğru!
Dakika 90: Uzatmalar niye oynanmadı?
Hakem uzatma oynatacağını işaret etmesine rağmen oyuncuların saha içindeki tutum ve davranışlarından etkilenerek maçı uzatmadı. Böyle bir şey kabul edilemez.
Sonuç: Hakemlik torpil değil, yürek işidir!
Maçları göğüse torpille takılan kokartlar değil Allah vergisi yetenek ve yürekler yönetir. Hakem Deniz Ateş Bitnel önündeki maçı değil kafasındaki maçı yönetti. Etki altında kaldı. Maç kontrolünü kaybetti. Eğer bu maç hakemsiz oynansaydı daha keyifli olurdu. Bu maç bize ülke hakemliğinin hangi seviyede nasıl yönetildiğini gösterdi. Deniz Ateş Bitnel'in ve MHK'nin bittiği bir maç oldu. Futbol Federasyonu'nun bu kadar yatırımına ve desteğine rağmen beceriksiz hakem yöneticileri yüzünden Türk hakemliğinin geldiği nokta gerçekten çok üzücü.