Gündem

Eski Boğaziçi rektörü Ergüder: Boğaziçi her zaman milli olmaya, Türkiye’nin sorunlarına eğilmeye çalıştı

"Maddi olanaksızlıklara rağmen hem Türkiye hem dünya sıralamasında başarılı"

09 Ocak 2018 13:21

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili “Ülke ve milletin değerlerine yaslanamadığı için uluslarası alanda beklediği yere gelememiştir" açıklamasından sonra eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, okulun tüm maddi olanaksızlıklara rağmen hem Türkiye hem dünya sıralamasında başarılı olduğunu söyledi. Prof. Ergüder, “Boğaziçi her zaman milli olmaya, Türkiye’nin sorunlarına eğilmeye çalıştı’’ dedi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde 1992-2000 arasında sekiz yıl boyunca rektörlük yapan Prof. Ergüder, şunları söyledi:

“Boğaziçi Üniversitesi sadece Türkiye’de değil dünyada bir yer olabilmesi için elinden geleni yaptı. Maddi yetersizlikler içinde çalıştık, çok çabaladık ve sonuçlarını hep gördük. Boğaziçi, uluslararası üniversite sıralamalarında, Türk üniversiteleri arasında hep başlarda olur. Bu kurumun kıymetinin bilinmesi lazım. Askeri darbe dönemlerinde hep öğrencilerimizi koruduk. Zamanı geldi solcu öğrencilerimizi koruduk zamanı geldi başörtülü öğrencilerimizi koruduk. Yasaklamak kolaydı ama biz zoru seçtik, gençlerin eğitim alma haklarını savunduk. Boğaziçi Üniversitesi’ne büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum, çok üzgünüm.”

Yerli ve milli olmaz!

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, üniversitelerin bilimin,özgür düşüncenin üretildiği kurumlar olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın her yerinde, tüm üniversitelerde aslolan evrensel olandır. Yerli ve milli fizik, yerli ve milli sosyoloji adı altında bir bilim dalı yoktur ve olamaz. Üniversitelerin oluştuğu topraklarda, üniversite kelimesinin kavramsal karşılığında dahi evren, evrensellik tanımı varken, yerli ve milli üniversitelerden bahsetmek, bilim dışı ve ideolojik bir tutumdur’’ dedi.

Baskı, kadrolaşma ve 15 Temmuz sonrasında yaşatılan ihraçlarla bilim insanlarının üniversitelerden uzaklaştırıldığını vurgulayan Aydoğan, şöyle devam etti: “Üniversitelerimiz şimdi Nuh Tufanı sırasında cep telefonu kullanıldığını, nükleer enerji ile geminin çalıştırıldığını söyleyen akademisyenlere, kadınlar ile tokalaşmayan, “ateş tutmaktan korkunç, ‘okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” diyen rektörlere teslim edilmiş durumda. Yerli ve milli üniversite çağrısı; Kapıkulu Üniversiteleri çağrısıdır.

Üniversitenin anlamı, evrensel olmakla eşdeğerdir. Kainatın, evrenin karşılığı olan üniversitenin kurulduğu topraklarda ‘yerli ve milli üniversite’ çağrısı yapılması sonrasında yine bilimin en temel ilkesi olan soru sorma, sorgulama, eleştiri ilkesinin kimse tarafından gerçekleşmemiş olması da üniversitelerimiz açısından son derece acıdır ve maalesef üniversitelerin şu anki gerçekliğidir.’’

Üniversitemizin yanındayız

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nden (BÜMED) yapılan açıklamada da şöyle denildi:

“Boğaziçi Üniversitesi kurulduğu günden bu yana evrensel bilimsel ilkeler doğrultusunda yaptığı akademik çalışmaları ve özgürlükçü çoksesli sosyal hayatıyla Türkiye’nin önde gelen ve dünyanın sayılı üniversitelerinden biri olmuştur. BÜMED olarak temsil ettiği tüm değerlerle üniversitemizin yanında duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz.’’