Gündem

Eski AKP milletvekili Özdağ’dan Yıldırım'a tepki: Bunları söylemek doğru değil

“Biz kamplaşmadan ve kutuplaşmadan çok çektik"

09 Haziran 2019 10:07
Hülya Karabağlı

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine dönük çıkışı, parti politikalarına yönelik eleştirileriyle de dikkat çeken, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun parti kurma arayışında yol arkadaşı eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AKP'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. “Kim yaparsa yapsın doğru değil. Türkiye’de kalkıp oy uğruna, siyaset uğruna, iktidarda kalma uğruna bunları söylemek doğru değil. Ne etnik üzerine ne kimlik üzerine siyaset yapmak doğru değil” diyen Özdağ, artık vatandaş eksenli siyaset yapmanın gerektiği görüşünü dile getirdi.

Özdağ’a göre, eğitimde fırsat eşitliği, kalkınma, gelir dağılımında adalet, daha çok zengin olma, daha çok özgür olma, kişi başına düşen geliri yükseltme, kadına yönelik şiddetin azaltılması konusunda kafa yormanın zamanı geldi de geçiyor.

Türkiye’de kamplaşma, kutuplaşmalardan neler çektiğini siyasi tarihte yerini alan askeri darbe muhtıraları hatırlatarak anlatan Özdağ, herkesin Türkiye için siyaset yapması gerektiğini ifade etti.

Özdağ'ın T24'e yaptığı değerlendirmeler şöyle:

"Siyasetçilere yakışmıyor”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurarken o bölgenin bir konuşmasında Kürdistan ve Lazistan kullanmıştır. O günkü şartlarda o bölgede Kürtler yoğunlukta yaşıyorlardı ve bu bölgede de Karadeniz de Lazlar çoğunlukta yaşıyordu ama parlamentoya baktığımızda özellikle inceledim adları Kürdistan mebusu, Lazistan mebusu değildi. Diyarbekir, Elaziz, Sason, Rize ve Trabzon mebusuydu bunların mazbatalarını bakarsanız böyleydi. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmadan önce aşağı kısımda Osmanlı döneminde Kürdistan bölgesi vardı. Şimdiki Kuzey Irak, İran’ın Laristan bölgesi, birazcık da Çölemerik yani Hakkari’nin bir kısmıydı. Osmanlının son döneminde burayı biraz genişlettiler bugünkü Türkiye’den de Misak-ı Milli sınırları içerisinden de buraya toprak dahil ettiler. 17 yıl gibi burası Kürdistan olarak anıldı ve merkezi de Ahlattı. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduktan sonra Türkiye’nin buralar illeri oldu ve bu devletin adına Türkiye Cumhuriyeti devleti denildi. O günden itibaren kim buraya Kürdistan kim buraya Lazistan diyorsa bilsin ki, iyi niyetle söylemiyorlar. Bugün de aynı şekilde bir İstanbul seçimleri için kalkıp Lazistan, Kürdistan gibi Türkiye’yi parçalamak, zafiyete düşürme noktasındaki cümleler doğru değildir, siyasetçilere yakışmıyor, devlet adamlarına yakışmıyor. Türkiye’nin bir tek adı var o da Türkiye Cumhuriyeti devleti.

O nedenle bu şekilde kalkıp konuşmak birilerinin Türkiye’yi bölme noktasındaki heveslerine kirli emellerine destek olmak demektir, doğru değildir. Türkiye’de Türkler de vardır, Lazlar, Kürtler, Çerkezler, Boşnaklar da vardır, Türkmenler de vardır. Türkiye bir imparatorluk bakiyesidir. Yıkılırken buraya herkes geldi. Burası çok etnikli bir yerde burayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le  tek bir millet haline  dönüştürmeye, bir millet olmaya çalıştık. Birbirimizden kız alıp verdik, aynı okullarda okuduk,  askerlik yaptık, kültürel alışveriş yapıldı.

"Irkçılık en büyük suçlardan biri”

Kim yaparsa yapsın doğru değil. Milletvekilliği yaparken bu kurallara çok dikkat ettim ve uydum. Türkiye’de çok etnik vardır etnisite vardır ama bunu gündeme getirmek doğru değildir. Günümüzde ırkçılık dünyanın en büyük günahlarından ve suçlarından biridir evrensel hukuk kurallarına göre suçtur ve bütün dinlerde de kınanmıştır doğru değildir.

Artık bunlar üzerinden siyaset yapmak yerine daha çok eğitimde fırsat eşitliği, kalkınma, gelir dağılımında adalet,  daha çok zengin olma, daha çok özgür olma,  kişi başına düşen geliri artırma bizim kültürel, eğitim seviyesini yükseltme gibi bunların üzerine kafa yormamız lazım. Kadına yönelik şiddetin azaltılması gibi bunların üzerinde konuşmamız gerekiyor.

“Bugün yapacağımız siyaset vatandaş eksenli siyasettir”

Ne etnik üzerine ne kimlik üzerine siyaset yapmak doğru değil bugün yapacağımız siyaset vatandaş eksenli siyasettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşları diye siyaset yapmamız lazım. Türkiye’de kalkıp oy uğruna, siyaset uğruna, iktidarda kalma uğruna bunları söylemek doğru değil. Biz daha çok Türkiye’yi, devletimizi düşünmek zorundayız.

Biz kamplaşmadan ve kutuplaşmadan çok çektik. Siyaset güzel kötü siyasetçiler bu işi kötüleştiriyor. Herkes sözüne ve eylemine dikkat edecek. Kimse kendisi için siyaset yapmayacak kimse partisi için siyaset yapmayacak. Herkes Türkiye içi siyaset yapacak, İstanbul için Diyarbakır için siyaset yapacak. O nedenle Türkiye bir bütündür o nedenle kalkıp etnik site, partiler, mezhep üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor. Almanya nasıl seçim yapıyorsa öle yapalım,  İtalya nasıl seçim yapıyorsa öyle yapalım.