Eski AKP milletvekili Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, "Benim PKK-HDP’ye sorduğum soru şu: Kürtler için ne istiyorsunuz? Bağımsız bir Kürdistan mı, etnik temelli federasyon ve özerklik mi? PKK. Öcalan’ın ilan ettiği yeni kurucu felsefeyi reddettiğini açıklamadı. HDP ise yalnızca demokratik cumhuriyet için mücadele ettiğini söylüyor sözümona. Peki, o zaman silahlar niye hâlâ ölüm kusuyor? İdari özerklik veya kültürel haklar için mi o silahlar? Ha, şimdi bunu dedim diye, o birileri tekrar, 'Bağımsız Kürdistan için silah kullanılabilir yani diyorsun öyle mi?' diye çemkirip duracaklar biliyorum. Ya akılları bu kadar ya da bilerek çarpıtmak işlerine geliyor" görüşünü savundu.
Metiner, yazısında, "CHP Genel Merkezi seçim çalışmalarında kullanılmak üzere bir video hazırlamış. O videoda benim bir sözüm de önü ve arkası kesilerek kullanılmış. Defalarca açıkladığım halde CHP’nin hala o sözümün üstünde tepinmesi, siyasetin içine düşürüldüğü seviyesizliği göstermesi bakımından üzücüdür elbet. Katıldığım televizyon programında sarf ettiğim 'Bağımsız Kürdistan için silah kullanılabilir ama demokratik siyasetin konusu olan idari özerklik ve anadilde eğitim için asla silah kullanılmaz. Şayet bağımsız Kürdistan istemiyorsanız o vakit sizin bu yaptığınız Türkiye’ye ve Kürtlere kötülükten başka bir şey değildir. Siyaset yoluyla elde edilebilecek talepler için silah kullanmak, gayrı meşrudur. Silaha yaslanan siyaset de gayrı meşrudur ve zinhar kabul edilemez' mealindeki sözlerimin sadece baş kısmının alınması, siyasi ahlakla bağdaşır mı hiç?" düşüncesini dile getirdi.
Metiner, şunları kaydetti:
"Ömrü hayatımda silahlı mücadeleyi ve terör yöntemini hiçbir ‘ama’nın arkasına sığınmadan reddeden bendeniz, sanki “Bağımsız Kürdistan için silah kullanmanız meşrudur” demişim gibi bir algı oluşturmak, ahlaksızca bir çarpıtma değil de nedir?
Benim PKK-HDP’ye sorduğum soru şu: Kürtler için ne istiyorsunuz? Bağımsız bir Kürdistan mı, etnik temelli federasyon ve özerklik mi? PKK. Öcalan’ın ilan ettiği yeni kurucu felsefeyi reddettiğini açıklamadı. HDP ise yalnızca demokratik cumhuriyet için mücadele ettiğini söylüyor sözümona. Peki, o zaman silahlar niye hâlâ ölüm kusuyor? İdari özerklik veya kültürel haklar için mi o silahlar? Ha, şimdi bunu dedim diye, o birileri tekrar, 'Bağımsız Kürdistan için silah kullanılabilir yani diyorsun öyle mi?' diye çemkirip duracaklar biliyorum. Ya akılları bu kadar ya da bilerek çarpıtmak işlerine geliyor.
Ben PKK’nın Kürtler için gerçekte mücadele eden bir örgüt olmadığını, Kürtlüğü sadece bir mobilizasyon aracı olarak kullandığını, HDP’nin de PKK terör örgütünün Kürtlere kaybettiren bu anlayışının siyasetini yaptığını, silah üzerinden kendilerine iktidar alanı açmaya çalıştığını anlatıp silah-siyaset denklemi üzerinden HDP’nin ikiyüzlülüğünü göstermeye çalışıyorum, o PKK-HDP muhipleri rahatsızlık duyup sözlerimi çarpıtma yoluna gidiyorlar. İlginçtir, elinde silah olan PKK’ya ve silaha/teröre sırtını dayayan HDP’ye tek laf etmiyorlar ama bize “silahı salık verdiğimiz için” çemkiriyorlar. E pes vallahi!"