Burcu Karakaş - DW Türkçe
Ankara merkezli Kaos GL Derneği ve Kadir Has Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan "Türkiye'de Kamu Çalışanı LGBTİ'lerin Durumu - 2018 Yılı Araştırması" başlıklı rapor, Olağanüstü Hâl (OHAL) döneminde artan baskılar nedeniyle kamu sektöründe çalışan LGBTİ'lerin (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) çalışma koşullarının zorlaştığına ve hedef olma korkusu yaşadıklarına işaret ediyor. Kolluk kuvvetlerinde görev yapan LGBTİ'ler ise siyasi ortamdan bağımsız olarak her zaman diken üstünde yaşıyor. Kanunda yer alan bir madde nedeniyle meslekten ihraç edilmeleri onlar için an meselesi. O anı yaşayan ve eşcinsel ilişki nedeniyle işinden olan polis memuru Metin, onlardan biri.
"Olay duyulduğunda içimden, 'Meslek gitti' dedim"
Güvenlik sebebiyle ismini değiştirdiğimiz Metin, Van'da görev yapan bir polis memuruydu. Tanışıp hoşlandığı bir erkekle iki sene önce işinden izin alarak bir otel odasında beraber zaman geçirdi ve cinsel ilişki yaşadı. Cinsel yönelimi çevresinde bilinmiyordu. Arkadaşıyla polisevine çay içmeye gittikleri bir gün komiseri arayınca yarım saatliğine mekandan ayrılmak durumunda kaldı. Döndüğünde, arkadaşının kimlik sordukları için panikleyerek kendisini polis olarak tanıtması ve doğru söylemediğinin ortaya çıkması üzerine karakola götürülmek üzere olduğunu gördü.
Metin'in "Arkadaşım" demesine rağmen karakola götürülen adam ifadesinde Metin için, "Benimle zorla beraber oldu" diyerek şikâyetçi oldu. Sonrasında korktuğu için bu ifadeyi verdiğini dile getirecek olmasına karşın Metin, "nitelikli cinsel saldırı" suçundan tutuklandı. O günü şöyle hatırlıyor:
"Olay duyulduğunda içimden, 'Meslek gitti' dedim. O an çok üzülüyorsun ama üzüntüden çok düşünüyorsun: Ne yapacağım şimdi? İhraç korkusundan çok, müdürlerime ne diyeceğimi düşünüyordum. Aşağılanmaktan korkmuştum."
Gerekçe: "Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak"
Van'dan ayrılan arkadaşı, Metin'in tutuklandığını yaşadığı şehre döndüğü için henüz bilmiyordu. Bunu öğrendikten sonra şikâyetini geri çekmesi üzerine sekiz gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Metin için o zaman, her şey yeni başlıyordu. Açığa alındı ancak birkaç ay sonra tutuklanmasına neden olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıkmasıyla görevine iade edildi fakat tayini Zonguldak'a çıktı. Van'dan ayrılırken iş arkadaşları kendisiyle konuşmadı.
Zonguldak'ta bir buçuk sene polis memuru olarak görevine devam etti. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla, Kasım 2017'de "Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkındaki Kanun"da meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiilleri düzenleyen maddede yer alan, "Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmak" gerekçe gösterilerek ihraç edildi.
Metin kendisinden istenen yazılı savunmada, ihraç edilmek istemediğini, sicilinin temiz olduğunu söyledi. Başta Danıştay kararları olmak üzere cinsel yönelim hakkında açılan davalarda verilen kararları tek tek incelemişti.
İhraç edilen polis memuru, şu an işsiz. İstanbul'da bir evi var, onu satmayı planlıyor. Çok iş başvurusu yapmasına rağmen hiçbirinden cevap alamamış. İhraç edilme sebebi canını sıkıyor:
"Ben bunu müdürümün yüzüne de söyledim: Bu benim özel hayatım, işimle ilgili bir sıkıntı yoktu ortada. Özel hayatımı da yaşamayacaksam niye yaşıyorum? Başkası özel hayatıma karar verecekse ben neden yaşıyorum?"
"Cinsel yönelim özel hayatın önemli bir unsuru"
Metin, avukatı Fırat Söyle aracılığıyla Zonguldak İdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması ve kararın iptali için dava açtı. Avukat Söyle, müvekkilinin işten çıkarılmasına gerekçe gösterilen maddenin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu söylüyor. Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına dikkat çeken Söyle, "AYM'ye göre, özel hayat kavramı, 'kişinin cinsel yönelimi, cinsel yaşamı' gibi unsurları koruyarak, herhangi bir dış müdahaleye maruz kalmadan kendi hayatını arzuladığı şekilde sürdürmesini güvence altına alıyor. İster heteroseksüel ister homoseksüel olsun cinsel yönelim özel hayatın önemli bir unsurudur" diyor.
Söyle'ye göre, davaya konu olan "bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmak" maddesi Anayasa'nın eşitliği düzenleyen 10. maddesine aykırı. Söz konusu madde ile eşcinsel cinsel yönelime sahip olan kamu personelinin ayrımcı yasal düzenlemeye tabi olmasının izah edilecek bir durum olmadığına dikkat çeken avukat Söyle, "Bu yasal düzenleme farklı bir cinsel yönelime sahip polis memurlarının devlet aygıtından ayıklanacağı anlamına geliyor" diyor.
Karşı cins ile cinsel eylemlere "onay veren" algının, eşcinsel ilişkileri "doğal olmayan ilişki" olarak tanımlamasının ve bu ilişkilerin cezalandırılmasının ayrımcılık olduğunu vurgulayan avukata göre devlet bu kararlarıyla ayrımcılık yapıyor.
"Türkiye'nin sabıkası giderek kötüleşiyor"
İstanbul merkezli Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) Genel Koordinatörü Mustafa Sarıyılmaz da, demokratik ülkelerde kişilerin cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimleri temelinde ayrımcılığın yasak olduğunu hatırlatıyor.
"Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler belgelerinin pek çoğunda bu durum açıkça belirtiliyor" diyen Sarıyılmaz, kişilerin gerek kamu kurumlarında gerekse özel sektörde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığa karşı korunmasının devletin yükümlülüklerinden birisi olduğunu ekliyor.
SPoD Genel Koordinatörü, "Ancak maalesef son dönem uygulamalar ve politikacıların beyanları dikkate alındığında halihazırda Türkiye'nin temiz olmayan sabıkasının giderek kötüleştiğini görmekteyiz" diye konuşuyor.