Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in ölümünün ardından yeniden gündeme gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onuruna 2011 yılında Buckingham Sarayı'nda düzenlenen akşam yemeğine değindi. Özkök, Gül'ün o gün frak giydiğini hatırlatarak, "Yemekte Türk siyaset tarihine geçen bir 'muhafazakâr frak devrimi' yapılmıştı. Ben devrim diyorum ama bazı Jakoben AKP’liler buna '22 Kasım Frak darbesi' diyor." yorumunu yaptı.
Özkök'ün "Kraliçe'nin ardından; 22 Kasım "Yeni Rakılı frak darbesi"ne karışan 5 AKP'li" başlıklı yazısı şöyle:
Soldan sağa: 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kraliçe II. Elizabeth, Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Kraliçe II. Elizabeth'in eşi Prens Philip
Kraliçe'nin ardından; 22 Kasım "Yeni Rakılı frak darbesi"ne karışan 5 AKP'li
Dün bir arkadaşım sordu:
Sen çok güzel “Post mortem' obituary yazıları yazarsın. Kraliçe’nin ardından bir şey yazmayacak mısın?”
Yazılacak her şey yazıldı da bana ne kaldı diye düşündüm.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, kraliyet arabasında Kraliçe II. Elizabeth'in eşi Prens Philip ile birlikte
Kraliçe’nin İstanbul’u ziyareti sırasında tanışmamdan başka şahsi bir hatıram yok.
Ama aklımda kalan çok etkileyici bir sahne var.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere’ye yaptığı resmî ziyaret sırasında 22 Kasım 2011 akşamı sarayda verilen yemek…
O yemeğe katılmayı çok arzu ederdim ama Cumhurbaşkanı Gül beni davet etmemişti.
Çünkü o yemekte Türk siyaset tarihine geçen bir “muhafazakâr frak devrimi” yapılmıştı. (Ben devrim diyorum ama bazı Jakoben AKP’liler buna '22 Kasım Frak darbesi' diyor.)
Allah’tan davetli gazetecilerden biri, Hürriyet’ten Sedat Ergin o geziyi öyle güzel yazdı ki, merakla ve keyifle okudum.…
Kraliçeyi o devrim gecesinden alıntılarla uğurlayacağım.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Kraliçe II. Elizabeth, Buckingham Sarayı'nın konuk alanına at arabasıyla gitti
Masada, o günün AKP'sinden 7, MHP'sinden 1, CHP'sinden 1 kişi
Şurası herkesin bildiği bir gerçek. AKP’nin kurucu babaları smokinden hiç hazzetmez ve özellikle uzak durur.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar hiç smokin giymemiştir. Frak giymek ise, akıllarına bile gelmemiştir.
O ziyaretin “Türk frak tarihi” açısından çok önemli bir özelliği var diye başlamıştım.
Bilebildiğim kadarı ile AKP’li üst düzey bir siyasetçi ilk defa orada frak giymişti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü o siyasetçi.
Ama o gece aynı salonda bugün çok gündemde olan başka Türk siyasetçiler de vardı.
Bunlardan biri bugünün Savunma Bakanı Hulusi Akar’dı. O yemeğe Genelkurmay İkinci Başkanı olarak katılmıştı.
Öteki ise bugün AKP milletvekili olan Tuğrul Türkeş’ti…O gün o da MHP’liydi.
Ayrıca, AKP’den Nursuna Memecan, Münevver Ökten, Seyit Sertçelik, CHP’den Prof. Aytuğ Atıcı da resmî davetliler arasındaydı.
Bugünün altılı masasından 2 muhafazakâr da yemekteydi
Masadaki üst düzey iki öteki siyasetçiye gelince… Bugün artık AKP saflarında değil ama muhalefet kanadının ön saflarındalar.
O ikisi bugün altılı masada oturuyor.
Biri DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan, öteki ise Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu.
Güzel bir detay da vereyim.
O yemekte Dışişleri Bakanı Prof. Davutoğlu’na Kraliçe’nin kızı Prenses Anne eşlik etti.
Hani şu Crown dizisinden çok iyi tanıdığımız Anne…
Mufazakâr AKP'nin frak zincirini kırdığı geceden sahneler
Muhafazakâr AKP’nin reddettiği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlık kürsünden bile indirdiği papyon o gece, hem de frakın üstünde Kraliçe sayesinde AKP protokoluna girmişti.
Beyaz bir tuvalet giymiş olan Kraliçe’nin yanında ilk kez giydiği frakıyla Cumhurbaşkanı Gül duruyordu. Gül, frakın üstüne İkinci Elizabeth’in 2008 yılında Ankara ziyareti sırasında kendisine takdim ettiği Kraliyet Nişanı’nı takmıştı.
Dönemin İngiltere Başbakanı Cameron, dönemin Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can'a, Türk basınıyla ilgili“Sıkıntı var mı?" diye sordu
Frakı en iyi taşıyan gazeteci kimdi ve başbakan ona ne sordu?
Türk muhafazakâr tarihinin bu frak devrimi gecesinin tanığı olarak 6 gazeteci de o salondaydı. Bu gazeteci ve yazarlar Sedat Ergin, Murat Belge, Eyüp Can, Erdal Şafak, Hakan Çelik ve Derya Sazak’dı.
Frakı en iyi taşıyan Türk gazeteci galiba Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can’dı.
Bence Güneri Cıvaoğlu, Hasan Abi (Cemal) ve ben de o geceye yakışırdık.
Ama bu takdirde frakı en iyi taşıyan gazeteci ödülü değişebilirdi.
İngiltere Başbakanı Cameron’ın, Eyüp Can’a, Türk basınıyla ilgili gelişmeleri yakından izlediklerini belirtip, şunu sordu:
“Sıkıntı var mı?"
Belli ki İngiliz Başbakan Ankara ufkunda doğmakta olan tehlikeyi iyi farketmişti.
Davete katılan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu
Gül'ün ve Kraliçe'nin davetlisi Türk iş insanları içinde frakı en iyi taşıyanı
Saraydaki yemeğe Türk iş dünyasını temsilen Gül’ün davetli kontenjanından Rifat Hisarcıklıoğlu, Mehmet Ali Yalçındağ, Remzi Gür, Ferit Şahenk, Hamdi Akın, Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve Ali Kibar katıldı.
Bu arada, Rahmi Koç ve Suzan Sabancı Dinçer, yemeğe Kraliyet ailesinin “özel davetliler” listesinden katıldılar.
Bence onlar arasında da frakı en iyi taşıyan iş insanı Mehmet Ali Yalçındağ’dı…
Rahmi Koç’un fraklı fotoğrafını bulamadığım için onu yarışma dışı bıraktım.
Görseydim eminim ödülü o alırdı.
Akşam yemeğin takip eden Hürriyet yazarı davet menüsü ayrıntılı şekilde aktarmıştı
John Dory ile başlayıp hurma ile biten bir menü
Sedat Ergin o tarihi frak yemeğinin menüsünü de bütün ayrıntıları ile yazmış:
Yemekte;
(*) Başlangıç olarak Avrupa ve Avustralya sahillerinde çıkan John Dory balığı filetosu,
(*)Ana yemek olarak da sebze garnitürü eşliğinde kuzu sırtı madalyonları ve salata,
(*) Tatlı olarak, mandalinalı çikolata tart ve en son olarak meyve faslında hurma, üzüm, elma ve ananas ikram edilmiş.
Tarihi bir muhafazakâr frak yemeği elbette hurmasız bitmezdi…
Eminem hurmalar Harrods’dan gelmiştir…
Covid enflasyonundan önce 100 gramı 9 Pounddu.
Geliyorum başlıktaki soruya: Yeni Rakı o masaya nasıl sızdı?
Yemeğin davetlilerinden biri de, dünyanın en büyük içki grubu Diageo’nun İcra Kurulu Başkanı Franz Humer’di…
Peki Kraliçe, bir alkollü içki devinin yöneticisini, muhafazakâr bir Cumhurbaşkanı'nın yemeğine neden davet eder?
Çok basit, çünkü Diageio, 9 ay önce, tam tarihi ile 22 Şubat 2011 günü, Türkiye’nin tarihi içki kuruluşu Tekel’i satın aldığını açıklamıştı.
Tekel demek Yeni Rakı demekti.
Anlayacağınız menüde Yeni Rakı yoktu, ama Yeni Rakı’nın sa
İngiliz şampanyası, Fransız şarabı ve Portekiz Portosu
Peki bir içki devinin de oturduğu masada hangi içkiler içilir?
Sedat Ergin Hürriyet’te bunu da ayrıntılı yazmıştı.
İkram edilen içkilerin listesi:
(*) Şampanya: Denbies Cubitt Reserve 2006 (İngiliz),
(*) Beyaz şarap: Meursault-Charmes 1er Cru 2006 (Fransız-Burgundy), (*) Kırmızı şarap: Chateau Cos d’Estournel 1989, St Estephe (Fransız-Bordeux),
(*) Tatlı şarap: Chateau Lafaurie-Peyraguey 1997 (Fransız-Bordeux), Porto şarabı: Royal Vintage Port 1963 (Portekiz)
Değerlendirmesini içki uzmanı Mehmet Yalçın’a bırakıyorum.
Kraliçe o gece en çok kimle sohbet etti?
Yemekten sonra kahve içmek üzere yan salona geçildi. Burada yapılan sohbetlerde Cumhurbaşkanı Gül Türk konukların bir bölümünü Kraliçe Elizabeth’e daha yakından tanıttı. Kraliçe’nin Londra’da yaşayan ünlü yazar Elif Şafak’la olan sohbeti özellikle dikkat çekiciydi. Gül, Şafak’ın kitapları çok satan başarılı bir edebiyatçı olduğunu anlattıktan sonra Elif Şafak, okurları arasında kadınların geniş bir yer tuttuğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, o tarihi frak gecesinde Kraliçe'ye ne dedi?
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Cumhurbaşkanı Gül’e yemekte Kraliçe ile neler konuştuklarını sormuş. Gül, “Ben kendisine geleneklerin ne kadar önemli olduğunu, geleneklerin aset (zenginlik) olduğunu söyledim, ‘bunları koruyun’ dedim” karşılığını vermiş. Evet büyük bir Kraliçe’nin ardından yazabileceğim en güzel orbituary yazısı böyle bir şey olabilirdi.
Teşekkürler Sedat…
God save the King…
Ve tabii Allah da bizi korusun…