Gündem

Ertuğrul Özkök: Büyükada yalancıları size kötü bir haberim var

"Herhalde bunlar dünyanın en geri zekâlı darbe planlayıcılarıydılar"

07 Kasım 2017 05:30

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "Anayasayı ihlal" ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla tutuklanan iş adamı Osman Kavala'nın 15-16 Temmuz 2016 tarihinde Büyükada'da düzenlenen bir seminere katılmasıyla ilgili yalan haber yapan iktidara yakın olan basına tepki gösterdi. “15 Temmuz darbesini planlamak için toplandılar” diye çıkan haberler hakkında "Bakın bu iddianın arkasından ne devamından ne yalanlar çıktı" diyen Özkök, "İkinci dalgada tutuklanan Osman Kavala’yı daha savcılar açıklama bile yapmamışken anında linç etmeye başlayan gazetelere ve bu davanın savcılarına kötü bir haberim var. Onu da yarına anlatacağım" dedi.

Ertuğrul Özkök'ün "Kabataş kadar feci bir yalanlar zinciri" başlığıyla yayımlanan (7 Kasım 2017) yazısının ilgili kısmı şöyle:

Meksika’da bir sabah uyanıyorum...

Önümde gözlerimi faltaşı gibi açan bir yazı...

Her satırını hayretler içinde, biraz da ürkerek okuyorum.

Şimdi sıkı durun...

Bilmeyenlere özetleyeyim.

15 Temmuz gecesi Büyükada’daki Splendid Oteli’nde bir toplantı için bir araya gelen insanlar için yazılanları hatırlayın.

O günlerde iktidar yanlısı basında şöyle yazılmıştı:

Haklarındaki iddia “15 Temmuz darbesini planlamak için toplandılar”

Bakın bu iddianın arkasından ne devamından ne yalanlar çıktı.

Yalan 1

Hapisteki azılı katili orada diye yazdılar

- Cezaevindeki katili orada diye ilan ettiler. Toplantıya katılanlardan birinin Amerika’dan 15 Temmuz darbesinde kullanılmak üzere getirtilen Scott Lee Peterson adlı bir katil olduğunu günlerce yazdılar.

Adamın Amerika’da San Quentin Hapishanesi’nde yattığı ortaya çıktı.

Yalan 2

‘Graham Fuller helikopterle Dedeağaç'a kaçırıldı dediler

- Darbe gecesi CIA görevlisi Graham Fuller’in de o toplantıda olduğunu yazdılar.

Güya adam oradan gizlice helikopterle kaçırılıp Yunanistan’da Dedeağaç’a indirilmişti.

Oysa o günden bu yana 100’e yakın darbe iddianamesi hazırlandı.

Hiçbirinde böyle bir bilgi yoktu.

Yalan 3

‘Pensilvanya çanı bıraktılar' dediler

- “Toplantıya katılanlar 19 Temmuz’da otelden ayrılırken resepsiyoniste üzerinde Pensilvanya yazılı bir çan bıraktılar” diye yazdılar.

Bir CIA ajanı düşünün, darbe için Türkiye’ye geliyor. Otele pasaportunu verip kaydını yaptırıyor. Sonra darbe başarısız olduktan sonra üç gün bekliyor, otelinden ayrılırken de arkasında delil olarak üzerinde Pensilvanya yazan bir çan bırakıyor.

Herhalde bunlar dünyanın en geri zekâlı darbe planlayıcılarıydılar.

Yalan 4

‘Splendid oteli İngiliz karargâhıydı' yalanı

- Senaryolarını kuvvetlendirmek için şunu da yazdılar.

“Splendid Palas Oteli’nin sahipleri Yahudi kökenli Türk aileler” ve  otel “Çanakkale Savaşı’nda yabancı kuvvetlere komuta eden İngilizler tarafından karargâh olarak kullanıldı.”

Oysa 1908’de açılan otelin sahibi Gazi Osman Paşa ile Plevne’de omuz omuza savaşan Sakızlı Müşir Kazım Paşa idi. Ayrıca Atatürk Samsun’a geçmeden önce bu otele gelmişti ve orada dans ederken çekilmiş fotoğrafları vardı.

Yalan 5

Gizlice topandılar' yalanı böyle çöktü

- “Gizlice toplandılar” diye yazdılar

Oysa Türkiye’nin de yakından tanıdığı iki ciddi araştırma kuruluşunun düzenlediği bir toplantıydı.

Programı aylar önceden belli olmuş, tarihi bir kez ertelenmiş programın amacı, kuruluşun internet sitesinden aylarca önce açıklanmıştı.

Konusu “2015 Temmuz ayında İran ile varılan nükleer anlaşmanın birinci yıldönümünde İran ve bölgedeki gelişmeleri konuşmak”tı.

Gizlice toplandılar dedikleri insanların bir bölümü eşleri ve nişanlıları ile gelmişti.

Yalan 6

‘Kaçtı' dedikleri insanlar 2 gün boyunca oteldeydi

- DARBENİN ertesi günü, GPOT’un (Global Political Trends Center) başkanı Mensur Akgün, darbeyi kınayan bir konuşma yapmış, sonra da iki gün boyunca planlanan altı oturum yapılmıştı. Katılımcılardan yurtdışından gelenler de toplantıların ardından sorunsuz olarak ülkelerine dönmüşlerdi.

Günlerce bu manşetler atıldı. İnsanlar karalandı, ama o toplantı ile ilgili hiçbir dava açılmadı.

Yıldıray Oğur bu yalanlar zincirinin çok etkileyici bir listesini çıkarmış.

Ama yaptığı bir iş daha var. Aynı gazeteler o olaydan tam bir yıl sonra ikinci bir Büyükada toplantısı senaryosu daha ortaya attılar.

Güya darbenin birinci yılında Büyükada’da yine bir toplantı yapılmıştı.

Yarın da size Büyükada masalının ikinci bölümünü anlatacağım. Ona da çok şaşıracaksınız.

Büyükada yalancıları size kötü bir haberim var

- GÖRECEKSİNİZ ki yöntemler hiç değişmiyor...

Ayrıca bu ikinci dalgada tutuklanan Osman Kavala’yı daha savcılar açıklama bile yapmamışken anında linç etmeye başlayan gazetelere ve bu davanın savcılarına kötü bir haberim var.

Onu da yarına anlatacağım.