20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet'in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını "newsletter" olarak geniş bir gruba gönderen Özkök, son yazısında, maskelerin etkili olması için yüze iyi oturması gerektiğini, bunun önündeki en büyük engelin sakal olduğunu belirterek, "Bu basit açıklamadan sonra diyeceğim şu… Sakallar pandemi süresince kesilse hem kendileri hem de ilişkide bulundukları insanlar için yararlı olacaktır. Tabi sakalsız bir Diyanet İşleri bakanının elinde kılıç nasıl durur onu bilemem. Şahsi ve kamusal sağlık mı… Yoksa fetih ruhunu kesintisiz yaşatmak mı, bu onun karar vereceği bir şey…" diye yazdı.
Özkök'ün "Tansu'ya Mektuplar" dizisinde "Ali Erbaş sakalını keserse Covid'e karşı daha mı iyi korunur" başlıklı yazısı şöyle:
ALİ ERBAŞ SAKALINI KESERSE
COVİD’E KARŞI DAHA MI İYİ KORUNUR
Yanlış okumadınız.
Soru şu:
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş sakalını keserse Covid. Virüsünden daha mı iyi korunur?
Cevabı da şu:
Evet daha iyi korunur.
Diriliş Ertuğrul da..
Yani onu oynayan Engin Altan Düzyatan da…
Covid’e karşı daha iyi korunurlar.
***
Tabii olayı sadece muhafazakar sakalla sınırlı tutmamalıyız.
Biraz. Daha genelleştirirsek, ne bileyim liberal ve solcu sakala da girersek…
Mesela Muhteşem Süleyman’ı oynayan Halit Ergenç te…
Mesela Kurt Seyit…Kıvanç Tatlıtuğ da…
Mesela Diriliş Ertuğrul gibi sakal bırakıp keserse Çöküş Ertuğrul da, yani bendeniz de Covid’e karşı daha iyi korunuruz.
***
Nereden çıktı bu derseniz…
New York Times gazetesi bugün “Maskeler iyi koruyor bakın neden” başlıklı çok güzel ve kolay anlaşılan bir şematik haber yayınladı.
Hepimizin işine yarayacağı için özetliyorum:
***
(*) Maskeler çeşitli malzemeden yapılır ama çoğu aynı sistemle çalışır. Sistem de şudur: Maskenin yapıldığı maddedeki fiber havadan gelen zerrecikleri tutar. Bu sisteme filitrasyon denir.
***
(*) Pamuklu dokumadan yapılan maskeler etkilidir. Ancak dokuma olmayan sentetik maddeden yapılan N95 maskeler daha etkilidir.
***
(*) Yüzümüze hava yoluyla gelen zerrecikler 3 ayrı boydadır. Küçük, orta ve büyük zerreler. Covid virüsü küçük zerreciklerdedir. Ancak bu küçük zerrecikler çoğunlukla büyük zerreler içinde seyahat eder.
(*) Maskenin yapıldığı maddedeki fiber doku sık bir orman oluşturur. Büyük zerreler en kolay yakalananlardır. Ormanın içindeki ağaçlara takılıp kalırlar.
***
(*) Küçük zerreler ise orman içinde genellikle zigzag çizerek dolaşırlar bu da yolu uzatır, onlara zaman kaybettirir. Tabi kaybedilen o zaman, küçük zerrecikleri yakalamak için maskeye zaman kazandırır.
***
(*) Yakalanması en zor zerrecikler orta boy olanlardır. Onların yakalanması daha zordur çünkü hava akımını izlerler. Yani havanın geçtiği her yerden geçebilirler. İşte bu noktada N95 maske devreye girer. Çünkü N95 maske sentetik malzemeden yapılmıştır ve ekstra bir avantajı vardır. Bu madde elektrostatik yüklüdür ve her boy zerreciği yakalar. Rakam da vereyim, N95’deki sentetik madde yakalanması en güç zerre olan orta boy zerrelerin yüzde 95’ini tutar.
***
(*) Buraya kadar olay maskede kullanılan malzeme ile ilgiydi. Şimdi maskenin kullanılış biçimine geliyoruz ki, işte orada Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın sakalı çok önem kazanıyor.
***
***
(*) İşte tam bu noktada sakalın önemi ortaya çıkıyor. Çünkü maskenin yüze tam oturmasının önündeki en büyük engellerdenr biri “Yüzdeki tüylerdir.” Açıkça yazayım, maske sakallı bir yüze tam oturmaz ve dışardan gelen içinde virüs bulunan “Hava zerreciklerinin” sakalın maske ile yüz arasında bıraktığı küçük boşluğa kolayca sızmasına imkan verir.
***
Bu basit açıklamadan sonra diyeceğim şu…
Sakallar pandemi süresince kesilse hem kendileri hem de ilişkide bulundukları insanlar için yararlı olacaktır.
Tabi sakalsız bir Diyanet İşleri Başkanı'nın elinde kılıç nasıl durur onu bilemem.
Şahsi ve kamusal sağlık mı…
Yoksa fetih ruhunu kesintisiz yaşatmak mı, bu onun karar vereceği bir şey…
***
Sakalsız bir Ertuğrul gerçek anlamda “Diriliş” olur mu…
Ya Çöküş Ertuğrul?
Kendi payıma şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Aynadaki sakalsız bir Ertuğrul bana çöküş değil, canlanış hissi veriyor.
O yüzden kendi meselemi kolaylıkla hallettim. Fetih falan gibi bir meselem olmadığı için, en az iki günde bir tıraş oluyorum…
Kendi sağlığım ve kamu sağlığı için böylesi daha iyi.
TIKLAYIN | Ertuğrul Özkök: Ahmet Kaya'nın mezarına gittim, daha ne yapayım?