Özgün Keleşoğlu
Ligin ilk yarısının genel bir özeti gibi olan karşılaşmayı Fenerbahçe 5-1 kazandı. Oyuna tutuk başlayan sarı lacivertliler, geçen haftaların ve takım kimyasının temellendirdiği güvenle Kayserispor karşısında rahat kazanmayı bildi.
90 dakikayı irdeleyecek olursak ilk 45 dakikada Fenerbahçe’nin tutuk olmasının tek sebebi kaleye gitme çeşitliliğini yakalayamamış olması. Webo ile sezona başlayan Kanarya, bu sebeple uzun topları bol bol kullanarak Kuyt ve Sow ile ikinci toplarla pozisyon buluyordu. Asıl kaleye gidiş yoluysa beklerdi. Özellikle Kadlec’in yerine gelen Caner ve sakatlıktan çıkan Gökhan Gönül sonrasında tamamen oturan bu şablon, hemen hemen her hafta sonuç verdi.
34 haftalık maratonun sonunda gülmek istiyorsanız bunlar yetmez. Hele ki 6+0+4 gibi bir saçmalıkla uğraşıyorsanız yerli oyuncularınızın skora direk katkı koyması şart. Yerli forveti bulunmayan Fenerbahçe’de bu yük ilk olarak Alper Potuk’un üzerine biniyor. İlk yarı itibariyle Alper’in bu yükü taşıdığını söylemek imkansız. Yük dediğim şey 15 gol falan değil. 5 gol 5 gol pası şekilde gösterişsiz ama önemli bir istatistiğe imza atmalı.
Bugün bunu yerine getiren Mehmet Topal oldu. Selçuk Şahin’den alıştığımız ön direğe koşu sonrası gelen kafa golü gerçekten Topal’a çok yakıştı. Bence sezonun ilk yarısının en iyi futbolcusu olan Mehmet Topal’ın bu performansını son hafta golle süslemesi önemliydi. Yerli rotasyonu açısından ligin en üst düzey takımı olan Fenerbahçe’de ligin ikincisi yarısında Caner Erkin ve Mehmet Topal’ın harika performanslarına Salih Uçan’ın da katılması bence şampiyonluğun anahtar noktalarından biri. Kişisel görüşüm olarak Alper Potuk’un şampiyonluk kovalayan bir takımda sorumluluk alarak oynayacağına inancım yok. Salih mental olarak Alper’den daha güçlü ve deneyimli bir futbolcu olarak devre arası kampını iyi geçirip fiziksel kuvveti kazanırsa Fenerbahçe’nin ikinci yarıdaki en büyük kozlarından biri olacaktır.
Orta sahadan konuşmaya başlamışken de söylemeden geçmeyelim. Cristian her sezon olduğu gibi bir şekilde kendine takımda yer bulacaktır fakat Meireles’in durumu pek iç açıcı değil. İlk yarıdaki tutukluğun asıl sebebi olan Portekizli yıldız, kariyerinde hiç olmadığı kadar kendisini olumsuz futbol oynuyor. Hamle özelliği ve devamında yaptıklarıyla dünya futbolunda ün yapan Meireles’in gördüğü kırmızı kartlar taraftarın sabrını yeteri kadar taşırmışken bu kulübün kıymetini daha fazla bilmeli
Güzel final oldu
17 maçlık ilk devrede birçok farklı istatistik dalında ve saha içi somut performansta bütün rakiplerini geride bırakan Fenerbahçe’nin yapacağı final de Caner Erkin’in atacağı gol olmalıydı ve öyle de oldu. Adeta sezon boyunca oynanmak istenen ve birçok zaman da oynanan futbolun ete kemiğe bürünmüş hali oldu Caner Erkin’in müthiş vuruşu…
Hocaya kulak verilmeli
Şimdi futbolcular ve taraftarlar için kısa da olsa bir ara var ama özellikle taraftarların beklenti içinde olduğu bir konu var. O da transfer…
Sow, Webo, Emenike ve Kuyt gibi golcülere sahip olan Fenerbahçe, şampiyonluk şansını bir tık daha arttırmak istiyorsa orta sahasına yaratıcılık katacak ve topu rakip kaleye dik olarak daha garanti ve kısa sürede taşıyacak bir orta saha takviyesi yapmalı. Dediğim gibi bu takviye Salih Uçan olabilir fakat Fenerbahçe’nin böyle bir riski alacak durumu var mı bilemiyorum.
Mayıs’ın ikinci haftasında Kadıköy’ün karışmaması için Ocak ayından iyi bir planlama yapmak şart…
Kayseri’nin işi zor
Kayserispor için de bir şeyler söylemek isterim. Ne olup bittiğini tam bilemesek de devre arasında çok oyuncu gidip gelecek gibi gözüküyor. Bulundukları durumdan çıkmanın da tek yolu bu ve yabancı oyuncu transferinde bu kez başaralı olacaklarını düşünüyorum. Adı geçen futbolcuların Kayseri’ye gelmesi fark yaratır ancak yine Sarı Kırmızılıların kaderini yerli oyuncular belirleyecek.
İstikrarsızlığı istikrar haline getiren Sefa Yılmaz, Ömer Bayram, Taner Yalçın ve Abdullah Durak gibi futbolcuların biraz daha sorumluluk alarak oynamaları gerek.