Dünya

Ermenistan'da hızlı ve kansız iktidar değişimi

Ermenistan'da sokaklara dökülen halkın doğrudan Başbakan Serj Sarkisyan'ı hedef alan protestolar başbakanı istifaya zorladı. Böylece ülkede olası kanlı bir gerginliğin de önüne geçilmiş oldu.

24 Nisan 2018 21:26

Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan devletlerde yaşanan devrimlere bir yenisi eklenmiş gibi görünüyor.

2003'te Gürcistan, 2004 ve 2014'te Ukrayna ve 2005'te Kırgızistan'dan sonra şimdi de Ermenistan'daki sokak protestoları iktidar değişikliği beraberinde getirdi.

Başbakan Serj Sarkisyan Pazartesi günü süpriz bir biçimde istifa ettiğini açıkladı. Bu açıklamadan kısa bir süre önce askerlerin de protestoculara katıldığı haberleri yayılmıştı. Geçici başbakanlık görevini ise başbakan yardımcısı Karen Karapetyan devraldı.

Sarkisyan'ın düşüşünü hazırlayan sebepler

Başbakanlığı bir haftadan az süren 63 yaşındaki Sarkisyan bu görevde iktidarını uzatmak istiyordu. 2008'den 2018'e kadar iki dönem Ermenistan'ın cumhurbaşkanı olan Sarkisyan, başbakan olarak koltuğunda kalmasının temelini ise 2015'te düzenlediği bir referandumla ülkesini parlamenter cumhuriyete dönüştürerek hazırladı.

He ne kadar bir daha aday olmayacağı vaadinde bulunsa da bu sözünü tutmadı ve parlamento 17 Nisan'da Sarkisyan'ı başbakan seçti. Ancak işler planladığı gibi gitmedi.

Alman Yeşiller Partisi'ne yakınlığı ile tanınan Heinrich-Böll Vakfı'nın Erivan bürosunun yöneticisi Nino Leyava, Sarkisyan'ın istifasına ilişkin olarak DW'ye yaptığı açıklamada, "Bu kuşkusuz Ermenistan halkının iradesini oldukça net bir biçimde ortaya koymasıyla yakından ilgili" ifadesini kullandı. "Protestolar sadece başkent Erivan'dan değil, tüm ülke çapında günlerdir devam ediyordu."

Leyava, bu noktaya gelişin, halkın Sarkisyan'in tesis ettiği sistemin ve Cumhuriyetçi Parti ile igili hoşnutsuzluğunun yıllardan bu yana derinleşmesiyle de bağlantısı olduğuna dikkat çekti.

Heinrich-Böll Vakfı temsilcisi, Cumhurbaşkanı Sarkisyan ve partisi anayasada reform yapmak suretiyle, "Ülkenin siyasi sistemini Sarkisyan'ın iktidar süresini uzatma doğrultusunda değiştirmek" istediler şeklinde konuştu. Nino Leyava'ya göre protestolara nihai olarak bu girişimler yol açtı.

Kamuflaj giysili muhalefet lideri

Yaklaşık üç milyon nüfuslu Ermenistan'da hoşnutsuzluklar aslında uzun bir süredir devam ediyor. Sarkisyan'ın ilk kez cumhurbaşkanlığına seçildiği 2008 yılında da huzursuzluklar çıkmış, protestolara şiddet karışmış ve 10 kişi hayatını kaybetmişti.

2015'te ise halk elektriğe zam yapılmasına karşı topluca sokaklara dökülmüş ve neticede Cumhurbaşkanı zam kararını geri çekmek zorunda kalmıştı.

11 gündür devam eden ve iktidar değişimi ile sonuçlanan şimdiki protesto dalgası ise öncelikle Ermenistan'ın bitmeyen sorunlarından sayılan yoksulluk ve yolsuzluklara karşı başlatıldı. Sakrisyan'ın başbakan seçilmesi ise bardağı taşıran son damla oldu. Çoğunu gençlerin oluşturduğu on binlerce protestocu haftasonunda başkentte yaşamı adeta durdurdu.

Muhalefet lideri milletvekili ve eski gazeteci Nikol Paşinyan önce gözaltına alındı sonra serbest bırakıldı. Hafta sonunda Sarkisyan ile üç dakika süren buluşması, iktidar değişikliğinin ilk habercisi olarak değerlendirildi.

Televizyondan yapılan canlı yayın şaşırtıcı görüntülere sahne oldu. Başbakan bir otelde küçük bir masanın yanında siyasi hasmının karşısında otururken, 42 yaşındaki Paşinyan ise ak düşmüş sakalı, yeşil renkli kamuflaj desenli tişörtü ve siyah beyzbol şapkası ile bir sokak eylemcisi görünümündeydi.

Paşinyan, Sarkisyan'ın istifasını görüşmek üzere geldiğini söylerken, Başbakan ise "Bu bir şantajdır" diyerek mekânı terk etti. Sarkisyan bir gün sonra istifa etti.

Rusya için kâbus senaryosu

Rusya yıllardır bir yandan komşu ülkelerdeki sokak protestolarını endişe ile izliyor ve Batı'yı müdahalede bulunmakla suçluyor. Diğer yandan bu senaryo tam da Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan devletler arasında olan ve Rusya'nın en yakın müttefiki konumundaki Ermenistan'da bir kez daha tekrarlanmış oluyor.

DW'ye konuşan Rus gazeteci Konstantin von Eggert, "Daha yıllarca iktidarda kalmayı planlayan bir politikacının barışçıl bir biçimde iktidardan düşürülmüş olması, Moskova'nın dış politikasına indirilmiş bir şamardır" diyor.

Eggert, Ermenistan'ın Rusya'nın sıkı müttefiki, belki de en önemlilerinden biri olduğunu ve Ermenistan halkının Rusya'ya karşı son derece dostane duygular içinde olduğunu belirterek, Moskova'nın halktaki Sarkisyan karşıtı havayı büyük olasılıkla gözardı etmiş olabileceğine işaret ediyor.

Rusya'dan gelen ilk tepkiler son derece temkinli. Öncelikle kimse bir darbeden söz etmedi, zira çok sayıda Rus siyasetçi örneğin Ukrayna'daki gelişmeleri böyle adlandırmaktan yana.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Başkanı Vlaçeslav Volodin tarafından yapılan ilk resmî açıklamada, Sarkisyan'ın istifasının Ermenistan'ın içişleri ile ilgili olduğu vurgulandı.

Duma'nın Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutsky de Rusya ile Ermenistan'ın stratejik müttefikler olarak kalmaya devam edeceklerini belirtti.

Ufukta yeni seçim mi görünüyor?

Ermenistan'da bundan sonra neler olacağı henüz belirsiz. Heinrich-Böll Vakfı'ndan Nino Leyava, Cumhuriyetçi Parti ile uzun süreli görüşmeler olacağını öngörüyor ve protestocuların talep ettiği erken seçimlerin de olasılık dışı olmadığını söylüyor. Leyava, her halükarda bu son gelişmeyi ülkenin demokratikleşmesi sürecinde yeni bir adım olarak görüyor.

Roman Goncharenko, Olga Kapustina, Ilya Koval

© Deutsche Welle Türkçe