Gündem

Ergenekon'un tutuklu sanığı Ersöz yoğun bakımda

Ergenekon'un tutuklu sanığı eski Jandarma İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, GATA'da yoğun bakıma alındı

04 Nisan 2009 03:00
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin tutuklu sanıklarından olan ve halen GATA Haydarpaşa Hastanesi'nde tedavi altında tutulan eski Jandarma İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün yoğun bakıma alındığı öğrenildi.

Kalp yetmezliği ve prostat şikâyetiyle hastaneye kaldırılan Ersöz'ün son üç gün içinde durumunun kötüleştiği ve hastalığa da bir bakterinin yol açtığı öne sürülüyor. Soruşturma kapsamında aranırken Ankara'da özel bir hastanede tedavi olmak isterken yakalanan ardından da tutuklanan Ersöz, Metris Cezaevi'ne konulmuştu. Ersöz, 18 Ocak akşamı koğuşunda geçirdiği kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı.

Avukatı doğruladı

Burada yapılan yoğun bakım tedavisinin ardından yeniden cezaevine götürülen Ersöz, aynı gece rahatsızlanmış, ancak 10 Şubat 2009 tarihinde GATA Haydarpaşa Hastanesi'ne sevk edilmişti. Halen burada tedavisi süren Ersöz'ün 30 Mart günü yapılan rutin kontroller sırasında kasığında morarma dikkat çekti. Tahliller sonucunda morarmaya Nekrotizan Fasiit bakterisinin yolaçtığı saptandı. Buradaki kitlenin operasyonla alındığı ancak bakterinin vücuda yayılmasının durdurulamadığı öğrenildi.

Son üç gün içinde de Ersöz'ün durumu ağırlaştı ve yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar'da müvekkilinin GATA Haydarpaşa Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım servisinde olduğunu doğruladı. Dizdar, müvekkili Ersöz'ün durumuyla ilgili raporun dün savcılığa iletildiğini söyledi. Uzmanlara göre Nekrotizan Fasiit son derece ağır ve ciddi bir enfeksiyon. Toplum arasında "Et yiyen bakteri" olarak biliniyor ve bulaşıcı özelliğinden dolayı tedavi süreci oldukça titiz yürütülüyor. Sağlık Bakanlığı Ersöz'ün GATA'ya sevkini usulsüz bulmuştu. Yapılan soruşturmada Ersöz'ün götürüldüğü devlet hastanelerinde teşhis ve tedavisi için gereken doktor, tıbbi cihaz ve yatak gibi bütün imkânlar bulunmasına rağmen bunların kullanılmadığı ileri sürülmüştü.