Eski genelkurmay başkanı, başbakan, meclis başkanı, eski kuvvet komutanları ve orgeneraller, bakanlar, politikacılar ve emekli büyükelçilerden oluşan Encümen-i Danış, İstanbul Moda Deniz Kulübü'nde 15 günde bir toplanıp ve ülke sorunlarını tartışıyor. Eski MGK Genel Sekreteri E. Org. Tuncer Kılınç'ın Ergenekon operasyonu çerçevesinde gözaltına alınması ve ifadelerinin basına yansımasının ardından Encümen-i Danış yeniden gündeme geldi. Topluluğun lideri konumundaki Necmettin Karaduman CNN Türk'ün canlı yayınına çıktı ve soruları yanıtladı:
'Encümen-i Daniş, BÇG'nin devamı'
Toplantılarınız da Ergenekon gündeme geldi mi?
Hiç gündeme gelmedi. Yalnız bundan bir önceki toplantıda bunun üzerinde duruldu. Bilhassa ben bir açıklama yaptım. Özellikle silahlar üzerinde durdum ve bugün söylediklerimi şimdi de söyledim. Bu davayla ilgilendirilerek kamuoyunda bazı kesim ve kişilere gözdağı verilmek istendiği biçiminde bir izlenim olmuştur. Bu fevkalade tehlikelidir. Ben şahsen yargı organlarımızın bu duyarlılığı göstereceğini tahmin ediyorum.
Gözdağı verilme istenen kesimler?
Bilirsiniz bir toplumda hele hele demokratik toplumlarda siyasi tartışmalar olur. Bunların başında basın bir tarafında partilere mensup insanlar vardır, partilere mensup olmayanlar vardır. Bu insanlar düşüncelerini özgürce söyleyebilmelidir. Ama eğer bu düşünce içinde ortaya konuyorsa, bu sözler iktidar odaklarını rahatsız ediyorsa, o insanlar hakkında bir işleme girişilmesi çok tehlikelidir. Oysa bizim bugün en çok bütünleşmeye ve birlikteliğe ihtiyacımız var. Şahsen bundan çok endişe ederim.
“Ergenekon’u bilmiyorduk”
İktidar odaklarını rahatsız eden bir takım kesimler gözaltına alınabiliyor, tutuklanabilir mi?
Kesin bir yargıda bulunmak değil. Ben size toplumda doğan izlenimi anlatmaya çalışıyorum. İlla böyledir demiyorum. Bunu vurgulamak istiyorum ben.
Ergenekon operasyonu gündeme gelmeden önce sizler daha önceden böyle bir örgütten haberdar mısınız?
Hayır, operasyon başladıktan sonra haberimiz oldu.
Sizce Ergenekon nedir?
Gördüğünüz gibi silahlar var. Bir takım faaliyetlere girişileceği açık. Ama hangi faaliyetler. Bunu ortaya çıkaracak olan yargıdır.
Derin devletle ilişki kurulabilir mi Ergenekon ile?
Hiç alakası yok. Nedir derin devlet diye sorduğunuzda ben size şunu söyleyeceğim. Derin devlete yüklemek istediğiniz mana nedir? Eğer şöyle ise, derin devlet bütün dünya devletlerinde vardır. Bugün de vardır yarın da olacaktır. Devletler asırlar boyunca hep savaş alanında birbirleriyle çekişmişlerdir. Hep bundan şikayet ederiz ama bunların maalesef bunların önünü almaya insanlar Muaffak olamadı. Devlete dıştan gelecek tehlikelere karşı, tedbirler almaya her devlet mecburdur. Bunları almakla yükümlüdür.
Encümen-i Daniş’e dönecek olursak, Tuncer Kılınç’ın ifadesinden sonra gözler size döndü. Gizem bir yapı gibi görünüyor dışarıdan. Hükümete yön vermeye çalışan bir yapılanma mısınız? Fikir alışverişi mi yapıyorsunuz?
Bir düşünce topluluğudur. Yoksa devlete akıl fikir tavsiye edecek bir kuruluş asla akla gelmemelidir. Biz gerçeklerden kopuk insanlar değiliz. Bu topluluk çok eski tarihten beni Encümen-i Daniş adı altında faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu topluluğun gizemli hiçbir yönü yoktur. Olması için bir neden de mevcut değildir. Devlette yüksek görevlerde bulunmuş insanların zaman zaman bir araya gelerek sohpet toplantıları yaptığı ve meselelerin değerlendirildiği bir düşünce kuruludur Encümen-i Daniş. Bunun ötesinde hiçbir amacı yoktur. Ancak bu toplantılarda çok önemli olaylar cereyan ederse ozaman bir katkımız olabilir düşüncesiyle, durumu görüşlerimizi Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı’na bir yazıyla bildiririz ve bu da çok nadir olur.
Ergenekon operasyonları yeterince önemli bir olay mıdır sizin için?
Şüphesiz. Ama unutmayın bunu gelişigüzel her insanın tartışma gündemine koyması yanlıştır. Çünkü işin üzerinde yargı organları var. Onların işine müdahale etmemek lazımdır. Bu sakıncalıdır.
“Yargıyı kendi haline bırakalım”
Yargının tarafsızlığı da tartışma konusu?
Dilerim ki yargının tarafsızlığı gündeme gelmesin. Bürokrasi de tarafsızlığını yitirmiş kimselere rastlarsınız. Bu bizim yakın tarihimiz içinde görülmüştür. Ben bu konuyu çok önemli sayıyorum Türkiye için. Bürokrat tarafsız olmalıdır. Herkesi kucaklamak için yan tutmamalıdır. Elbette bu hakim ve savcılarımız için hayli hayli geçerlidir. Buna çok özen göstermeleri lazım. Ben Türk yargısının buna büyük bir özen gösterdiği kanaatindeyim. Ama tarafsızlığını kaybetmiş insanlar da olabilir. Ama yargıda bu oran öteki alanlara göre çok daha azdır.
“En son Gül’e mektup gönderdik”
Cumhurbaşkanı Gül’e, Başbakan Erdoğan’a, Meclis Başkanı Toptan’a mektubunuz oldu mu?
Bana bunu sık sık soruyorlar. Sayın Abdullah Gül’e gönderildi mi gönderilmedi mi hatırlayamıyorum demiştim. Fakat sonra bu sorulardan hareketle genel sekreterimiz de notlar vardır. 2003 yılının başında bir rapor göndermişiz. Ondan sonra Recep Tayyip Erdoğan’a, Gül’e, Toptan’a göndermedik. Bunun sebebi de, çok önemli nitelikte bir olay cereyan etmediği kanaatini getirdik ve buna gerek duymadık.
Ne konuda tavsiye de bulundunuz?
Şu an hatırlayamıyorum. Şu olabilir. Irak hareketi gündemdeydi. Belki onunla ilgili bir rapor olabilir.
Kimi kaynaklar 40 kişilik bir üye var diyorlar. Mesela ben gelsem üye olabiliyor muyum?
Şu anda 25-30 kişi arsında değişen bir grup. Biz çünkü toplantıları yaptığımız mekânlar sınırlıdır. Bu sayıyı büyütmek istersek bu bir sohbet toplantısı olmanın çok ötesine geçer.
“Osmanlı’dan beri varız”
Encümen-i Daniş adı nereden geliyor?
Osmanlı döneminde bunun resmi bir sıfatı vardır. O topluluk o tarihlerde bir görev ifa etmiş. Osmanlı’dan sonra bu kurum ortadan kalkmış. Fakat 1947 yılında önemli insanlar bir araya gelerek, toplantılar yapma ihtiyacı hissetmişler ve ozaman da gelin bir benzetme yaparak bu topluluğun adına da Encümen-i Daniş olsun demişler.
“Tavsiyelerimizi dinleyen olmadı”
Nasıl bir yönetim şemanız var?
Bir sınır da yok bizde. Öneriliyor ayrılan arkadaşlar, yaşlanan arkadaşlar yerine yeni isimler öneriliyor. Topluluk tarafından tasvip ediliyor aramıza katılıyorlar. Bir sekreterya var. Notları o tutuyor ve toplantılarda da gereken bilgileri o veriyor. Onun dışında konular gündeme geliyor.
Toplantılarınız kayda alıyor mu?
Hayır hayır. Ne video kaydına alırız. Ne de basına açıklarız.
Yalnızca bir başkan ve bir sekreterya var?
Evet öyle.
Grubun en yaşlı üyesi mi başkan oluyor?
Hayır. Şu anda ben başkanım ama benden yaşlı arkadaşlar da var.
Gruba üyelikten çıkarılma söz konusu mu?
Hayır, böyle bir şey yok. Kendi isteğiyle ayrılanlar oluyor yaşlılık nedeniyle.
Size zarar vereceğini düşündüğünüz bir şey var mı?
Hayır, böyle bir şey olamaz. Kıymetli insanlardır. Biz biraz bu şekilde kendimizi de anlatmak istemiyoruz.
Mali yapınız nasıl?
Bizim masrafımız olmaz. Herhangi bir masrafımız yok. Bu da deniz kulübünde yöneticiler bize küçük bir salon tahsis etmişlerdir. 15 günde bir toplantı yaparız. Çay pasta ikramı yapılır. Bunun da masraflarını sırayla bir arkadaşımız üstlenir.
Verilen tavsiyeler içinde, uyarınız doğrultusunda atılan adımlar oldu mu?
Evet oldu. Mesela, zamanın cumhurbaşkanlarından teşekkür mektubu da aldık.
Tavsiyenizin hayata geçirilmesi var mı?
Teşekkür mektubu aldığımıza göre demek ki öyle olmuş.
Tavsiyelerinize kulak asılmadığı oldu mu?
Hayır, buna şahit olmadık. Biz sadece tavsiye ediyoruz. Tavsiyelerimizin faydalı olduğu kanaatindeyiz.