Gündem

Ergenekon savcısına 'rest' çekti

Ergenekon'da savunma yapan gazeteci Kömürcü, savcının özel hayatıyla ilgili sorusu üzerine 'Bu konuda beni ancak eşim sorgulayabilir' dedi

11 Mayıs 2009 03:00
Ergenekon davasında savurma yapan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in ‘Yalnız yaşadığınızı biliyoruz. Gece 11’de gelip polis olduğunu söyleyen herkese kapı açar mısın?" sorusuna, “Bunu hiç kimse sorgulayamaz. Bunu en fazla eşim Mehmet Zekeriya Öztürk sorgulayabilir" yanıtı verdi.


Ergenekon davasında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile yargılanan Gazeteci-Yazar Güler Kömürcü Öztürk savunma yaptı.

İfadesini yazılı olarak verdiğini belirten Öztürk, ‘Savunma demek istemiyorum çünkü bir suç varsa savunma olur. İddiaları yanıtlamaya hazırım" dedi.
Emniyet, savcılık ve nöbetçi hakimlikteki ifadelerini kabul ettiğini belirten Güler Kömürcü Öztürk,“Bekir Öztürk’ün başkanlığındaki Kuvayi Milliye Derneği’ne maddi olarak hiçbir yardımım olmadı. Benden her kim yardım isterse gazeteci kimliğimle yardım ederim. Güler Kömürcü gazeteci olarak bugün de bundan sonra da kanuni ölçülerde kim yardım isterse yardım eder. Ama maddi olarak değil. Deniz Feneri’ne de bugün bir sürü insan yardım ediyor. Suçlumudur bu insanlar? Sizin tahmin ettiğiniz gibi yasadışı bir yardım yapmam mümkün değil" diye konuştu

Hiç kimse yazıma müdahale edemez

Yasadışı yapılanmaları tanımadığını ve yasadışı yapılanmaların aleyhine çok sayıda yazı yazdığını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti: “İnsanlar tepkilerini dile getirmek için sivil toplum örgütlerine gidiyor. Bunların hangisi doğru hangisi yanlış olduğu konusunda kamuoyunu bilgilendirmek bir gazeteci olarak görevim. 2000’de Akşam Gazetesi’nde köşe yazıyordum. Dolar üzerinden çok iyi bir maaş alıyordum. Şoförüm vardı. Sekreterim vardı. Bir gün bir yazımı çekmemi istediler. Kabul etmedim. Sırf talimat almamak için bütün bunlardan vazgeçerek istifamı verdim. Bu yapıda bir insan gelip birinden talimat alacak. Hiçbir şekilde hiç kimse yazıma müdahale edemez." 

Veli Küçük vitrindeki bir insandı

Sedat Peker’e telefon görüşmesinde yeni bir oluşumdan bahseden kişinin kendisi olmadığını,yasadışı bir oluşumdan bahsetmediğini savunan Öztürk,Veli Küçük ile Endy şirketler grubunda çalışırken 2003’de gittiği Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın düzenlediği toplantıda tanıştığını belirtti. Öztürk, “Vitrindeki bir insandı. İşim gereği oraya onunla tanışmak için gittim. Amerika’daki Türk derneklerinin davetlisi olarak sayın Tayyip Erdoğan ile Uluslar arası bir toplantı için Amerika’ya geldi. Kalabalık ve resmi bir heyetti. Sayın başbakanın heyetiydi. Eşini ve kendini yemeğe götürdüm" dedi. 

Komutanları uyardım

Öztürk savunmasına şöyle devam etti: “Patalya Otel’deki bir toplantıda siyasallaşmaktan bahsedilince söz alarak, ‘Daha ilk toplantıda kendi partinizin reklamını yapıyorsunuz’ dedim. Daha sonra da Sayın Tuncer Kılınç ve Hurşit Tolon’u ‘Siyasallaşıyorsunuz. Siz sivil bir hareketsiniz. Lütfen isminizin kullanılmasına izin vermeyin’ diye uyardım. Bir gece yarısı kapım çaldı. Emniyetten geldiklerini ve okuyucum olduklarını söyleyen iki kişi gelip konuşmak istediklerini söylediler. İçeri davet ettim. Telefonun, faksın kablolarını çıkarttılar. Laptopumu kapattılar. Evini içini biliyor gibiydiler. Evimin dinlendiğini söylediler. Böcek dinlemesi olamayacağını ortam dinlemesi olacağını söylediler. Bu duruma çok üzüldüm. Evin içi dinlenemez. Tecavüze girer"

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in ‘Yalnız yaşadığınız biliyoruz. Gece 11’de gelip polis olduğunu söyleyen her kese kapı açar mısın?" diye sorması üzerine Güler Kömürcü, “Bunu hiç kimse sorgulayamaz. Bunu en fazla eşim Mehmet Zekeriya Öztürk, sorgulayabilir" diye yanıtladı. (aa)