Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında “3486 teröristin etkisiz hale getirildiğini” söyledi.
YPG’yi desteklemesi nedeniyle eleştirdiği ABD’ye “Kürtlerin temsilcisiyim diyorsun, geliyorsun Kürt kardeşimin okuyacağı okulu yakıyorsun. Ey Amerika bak bunlar PKK'nın ta kendisidir” sözleriyle seslenen Erdoğan, “Suriye'de 20 üs kuruldu. Niye kuruldu bunlar? Bu üsler burada niye var? Ya Türkiye ya İran. Herhalde Rusya değil. O 3. Dünya savaşı anlamına gelir. Bizim buraya sınırımız var. ABD'nin sınırı mı var? Koalisyon güçlerinin sınırı mı var? Rusya, rejimle hareket ediyor, koalisyon güçleri kiminle hareket ediyor?Sayın Tillerson'a da özellikle anlattım. Bunları buraya neden getiriyorsunuz? İnanır mısınız ses yok” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının emeklilik ve yıpranma payıyla ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım ile görüştüğünü belirterek, tüm sağlık çalışanlarının yıpranma payı ve emeklilik konusunun hükümet programı içerisinde olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 14 Mart Tıp Bayramı programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bizim medeniyetimizde tıp ilmiyle meşgul olmak Allah'ın mucizelerine de şahit olmak demektir. Lokman Hekim hikayeleri bunun örneği. Devasa dünyaya bakmaya gerek yok insanın yaradılışındaki bir damla herşeyi anlatıyor. İnsan hayatına doğdan dokunan hayatın kalitesini yükselten bir konumda bulunuyorsunuz. Size kalkan elleri affetmek mümkün değil. Bunların teröristten hiçbir farkı yoktur. Bizim için teröristlerin konumu neyse bunlarında odur.
Millet olarak biz bu ülkeyi kahramanlıklar üzerinde kurduk. Hala da aynı şekilde yaşatıyoruz. Hekimlerimizin kahramanlıkları bu tablonun bir parçasını oluşturuyor. Şuanda onlar cephedeler. Bir taraftan Mehmedimiz savaşırken onlarda arka planda tedavileri için hazır kıta bekliyorlar. Balkan savaşında, 1. dünya savaşında hekimlerimizin yaptığı hizmetler varki insanın gözleri yaşarıyor. Mehmedimiz bir başka düşmanla mücadele ediyordu o zaman. O da hastalıklardı. Çanakkale Savaşı'nda cephe gerisinde hastalıktan hayatlarını kaybetmişler. Aynı şekilde Sarıkamış'ta da soğuk ve hastalık vardı. Benim dedemde orada donarak öldü. Sarıkamış'ta çıkarılan askerlerin üstlerinin çıplak olduğu görülür. Ayaklarında çarıkları yoktu. Tüfekleri ona sarılmış donarak şehit olmuşlardı.
Şimdi askerlerimiz cephede her türlü şartlarda koşullarda donanımlara haiz giysileriyle. Ne gerekiyorsa yapacağız. Tifüs başta olmak üzere bu hastalıklarla mücadele eden sağlık personellerimizde o zamanlar büyük tehdit yaşıyordu. Balkan Savaşı'nda cephede görevli doktorumuzun icat ettiği basit ama etkili serumun hikayesi bunun bir örneği. Serum sonra tüm askere uygulanmıştır. Irak Cephesi'nde güvenmedikleri için bunu kullanmayan Alman askerleri hayatını kaybetmiştir. Kazım Karabekir başta olmak üzere kendi askerlerimiz görevlerine devam etmişlerdir.
“Ey Amerika bak bunlar PKK'nın ta kendisidir”
''Güneydoğu'da bu teröristler okullarımızı bombalamadı mı? Yakmadı mı? Sen tedavi olacaksın ya, senin yakınların tedavi olacak. Kürtlerin temsilcisiyim diyorsun, geliyorsun Kürt kardeşimin okuyacağı okulu yakıyorsun. Ey Amerika bak bunlar PKK'nın ta kendisidir''
Zeytin Dalı'nda tüm sorumluluğu üstlenerek cephe hattına koşan Yelda hemşiremiz gibi. Çığ altında kalan askerlerimize yardım için gittiği dağda mahsur kalan Samet Akar gibi kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz. Görev yaptığı hastaneyi terk etmeyen Ömer Faruk Bilen gibi nice kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz. Görevleri başında şehit edilen sağlık personelimize rahmet niyaz ediyorum.
Sağlık personeline yönelik şiddet
Hiçbir acı hiçbir mazeret sağlık personele fiziki saldırı yapılmasını normal gösteremez. Sağlık çalışanlarımızın daima yanlarında olduğumuzun, onlara yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 486'ya çıktı. Afrin'e girdik giriyoruz iyice yaklaşmış vaziyetteyiz. Bizim derdimiz işgal değil, terör koridorunu teröristlerden temizlemek. Onların silah getirdiği yere biz Kızılay’ımızla AFAD'ımızla Diyanet Vakfı'mızla insani yardım götürüyoruz farkımız bu.
''Amerika'nın burada sınırı mı var? Ne işi var onların burada? Koalisyon güçleri kimle hareket ediyor? Söyleyeyim YPG ile. Onların bu kadar silah mühimmat getirdikleri yere biz Kızılay’ımız, AFAD ile insani yardım taşıyoruz, aramızdaki fark bu. Sayın Tillerson'a da özellikle anlattım. Bunları buraya neden getiriyorsunuz? İnanır mısınız ses yok.
Suriye'de 20 üs kuruldu. Niye kuruldu bunlar? Bu üsler burada niye var? Ya Türkiye ya İran. Herhalde Rusya değil. O 3. Dünya savaşı anlamına gelir. Bizim buraya sınırımız var. ABD'nin sınırı mı var? Koalisyon güçlerinin sınırı mı var? Rusya, rejimle hareket ediyor, koalisyon güçleri kiminle hareket ediyor?
Bunları hep konuşuyoruz. Her şeye hazır olacağız. Türkiye'nin dünya çapında iddialı olduğu alanlardan biri sağlık hizmetleridir.
“Nüfusumuz en büyük gücümüzdür”
"Nüfusumuz millet olarak en büyük gücümüzdür. Bunu unutmayın ve bunu korumak zorundayız."
Sağlık çalışanlarına müjde
''Şehir hastaneleri benim geleceğe yönelik projelerim içindeydi. 30 büyük şehrimizde bunların olması şart. Ondan sonra sıra sıra bunları küçülterek diğer şehirlerimizde devam etmek. Bugün Türkiye dünyanın en önemli uluslararası sağlık merkezlerinden biri haline geldi. Türkiye'nin önünü kesmek isteyenleri bugüne kadar hüsrana uğrattık, bundan sonra da devam edeceğiz.''
''Sağlıkçılarımızın yıpranma payı konusu hükümetimizin programı içinde, emeklilik sorunları da bu paketin içinde olacak.''