Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Güneydoğu'da yaşanan sokağa çıkma yasakları ve çatışma ortamı neticesinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin imza kampanyası düzenleyerek, “Bu suça ortak olmayacağız” diyen Barış İçin Akademisyenler inisiyatifiyle bir araya gelen 1128 akademisyene ağır eleştirilerde bulundu. Erdoğan, "Çoğu maaşını devletten alan sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız" dediği akademisyenler için "Ey aydın müsveddeleri, sizler karanlık ve cahilsiniz" ifadelerini kullandı.
Aralarında Noam Chomsky'nin de olduğu bildiriye imza atan yabancı akademisyenlere çağrıda bulunan Erdoğan, "Kendilerini Türkiye'ye davet ediyorum, ne oluyor kendilerine anlatmaya hazırız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD Büyükelçiliği, Chomsky’yi davet etsin, misafir edelim. Bölgeyi, bu akademisyen sıfatlı 5. kol elamanlarıyla değil, kendi gözleriyle görsün" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 8. Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
"Kendilerine güya akademisyen diyen bir güruh çıkıyor. Terör örgütünün eylemlerine karşı topraklarını savunan devletine dil uzatıyor. Hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş. Evet, terör örgütnün eylemleri yüzünden böglede yaşayan milyonlarca vatandaşımızın hak ve özgürlükleri ihlal ediliyor. Bu ihlali yapan terör örgütnün ta kendisidir. Sokakları kazıp, hendeklerle kapatan terör örgütüdür.
"Bombalar döşeyerek insanın seyahat özgürlüğünü engelleyen terör örgütüdür. Camileri, evleri, işyerlerini yakarak ambulansları kurşunlayarak vatandaşımıza hayatını zehir eden terör örgütüdür.
"Tüm bu gerçeklere rağmen kendilerine akademisyen diyen güruh, devleti suçluyor. Bu zihniyetin ihanetiyle yüz yıl önce de karşılaştık. O zaman da bu ülkeyi ancak yabancıların düzeltebileceğine inanan ve kendilerine aydın diyen mandacı bir güruh vardı. Milletimiz Kurtuluş Savaşı'nı zaferler sonuçlandırıp bunlara hak ettikleri cevabı vermişti. Cumhuriyetimizi kurduktan sonra gelip yine köşe başlarını tuttuklarını gördük. Bugün de üstelik maaşını devletten alan, ülke ortalamasının oldukça üstünde refah seviyesinin üstünde sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız. Kürt vatandaşların hiçbir sorunu yoktur. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Herkes gibi Kürt kardeşlerimzin kendilerine has sorunları olabilir. Bunu çözebiliriz. Güneydoğu ve Doğu’ya Batı’dakileri taşımış bir iktidarız. Türkiye’nin sorunu terördür, Kürt değildir.
"Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Ama bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, karanlık! Sizler ne Güneydoğu’yu, ne Doğu’yu, buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız. Bizler oraları kendi evimizin yolu gibi biliriz. Eğer bugün, Güneydoğu’nun her yanına havalimanları gitmişse, üniversiteler gitmişse, camileriyle okullarıyla bütün bölge zengin hale gelmişse, bu bizim oradaki Kürt kardeşlerime ne denli değer verdiğimizn ifadesidir."
"ABD Büyükelçiliği Chomsky’yi davet etsin"
"Hiçbirisi Yasin Börü’ü konuşmuyor. Üçüncü kattan aşağı atmak suretiyle, arabayla geçmek suretiyle onu maalesef şehit ettiler. 6-7-8 Ekim olaylarının failleri kim? Orada 50 kişinin ölümüne sebep olan kim? Neredeydiniz sözde aydınlar?
"Sorunun bir tarafında millet ve devlet vardı, diğer tarafında elinde silahıyla teröristler vardır. Sözde akademisyenler bildirisine imza atan, isimleri bizden ama zihinleri yabancı tipleri bir kenara bırakıyorum. Sizden bir gayret istiyorum, yabancı akademisyenlere bir teklifim var. Buyursunlar Türkiye’ye gelsinler. A’dan Z’ye bütün bölgelerde ne oluyor, ne bitiyor, biz kendilerine anlatmaya hazırız. Türkyie’deki sorunun devlet tarafından, hukukun çiğnenmesi mi yoksa terör örgtünün vatandaşların hak ve özgürlüklerini gasp etmesi mi görsünler. Mesela, ABD Büyükelçiliği, daha önce de Türkiye’nin ooperasyonlarıyla ilgili açıklama yapan Chomsky’i davet etsin, misafir edelim. Bu akademisyen sıfatlı 5. kol elamanlarıyla değil, kendi gözleriyle görsün. Gönlü ve zihni açık akademisyenleri de çağıralım. Dünya kamuoyuna gerçekleri bu şekilde doğru ve ciddi şekilde aktarabileceğimize işnanıyorum. Türkiye açısından terör meselesi ortadan konuşulakcak bir mesele değildir.
"Ya devletin yanında olursunuz ya da teröristin ve terör örgtünün yanında olursunuz. Bölgede yürütlen operasyonlar Kürt kardeşlerimizin hayatlarını güvence altına almaya yöneliktir."