Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Avrasya Tüneli'nin açılışında "Meclis'te köpekleri istemiyoruz, idam istiyoruz" diyerek tempo tutan vatandaşlara yönelik "Haklısınız, talebinde haklısın" dedi. Erdoğan, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un çevik kuvvet polisi Mevlüt Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin "O namussuzlar uçakla, helikopterle vurmaya kalktılar, ellerindeki silahlarla vurmaya kalktılar. İşte dün akşamki kalleş de, geldi ülkemizdeki bir yerde Rusya'nın temsilcisini, bize emanet olan bir insanı, düşünün sırtından vurdu. Sırtından vurmak kalleşlerin adetidir, alçakların adetidir, işte bunu yaptılar" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, suikastı gerçekleştiren polis memuru hakkında incelemelerin başlatıldığını da belirterek "Bunların hepsi şimdi ayrı ayrı inceleniyor, bunları da çıkaracağız. Bağlantılar zaten çıkmaya başladı." ifadesini kullandı.
Suriye'deki iç savaşa da değinen Erdoğan, "Halep'teki mazlumları biz çıkarıyoruz" şeklinde konuştu. Erdoğan, tünelin geçişlerinden elde edilecek gelirin yılbaşına kadar şehit ailelerine gideceğini de söyledi.
Avrasya Tüneli'nin açılışında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan, halef-selef olduğumuz sayın Gül ve bugüne kadar ülkemize hizmette kusur etmeyen değerli Başbakanlarımız, bakanlarımız, sizleri bu anlamlı günde en kalbi duygularla selamlıyorum. Allah'ın selamı hepimizin üzerinde olsun. (İdam isteriz sloganları. Meclis'te köpek istemiyoruz sesleri) Haklısın. Talebinde haklısın. Bu dediğinizde haklısınız.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Gerisi teferruattır. Millet ne diyorsa o olur, sağ olun. Kardeşlerim, açılışını yaptığımız ve ismini Avrasya Tüneli olarak belirlediğimiz projenin ülkemize, milletimize, Avrupa ve Asya kıtalarına hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Bu şehir gerçekten uğruna birçok şeyler feda edilecek bir şeydir.
Onun için biz bu şehre aşığız. Kardeşlerim, bu projenin hayata geçmesinini sağlayan tüm kurumlarımızı, bakanlığımızı, yüklenici ve işletmeci şirketleri, mimar, mühendis, işçisine kadar inşasında çalışan herkesi tebrik ediyorum.
"Alçakça saldırı"
Temelini Asya kıtasında yaptık, hamd olsun açılışını Avrupa'da yapıyoruz. Sözlerimin hemen başında dün Ankara'da alçakça bir saldırıda hayatını kaybeden Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un ölümünden duyduğum üzüntüyü tekrarlamak istiyorum.
Gerçekten bir diplomat olarak takdir ettiğim bir arkadaştı, bir hafta önce Tataristan Cumhurbaşkanı'nı getirdi, birlikte değerlendirmeler yaptık ve sıcak, sempatik bir insandı. Dün akşam uğradığı o suikast girişimi ve neticesi gerçekten üzüntü vericiydi. Şahsım, milletim adına şiddetle lanetliyorum. Devlet Başkanı Sayın Putin'in şahsında dün dost Rus halkına ve Karlov'un ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
"Putin'e bizzat ilettim"
Dün akşam sayın Putin'i arayarak olaydan duyduğumuz derin elemi bizzat ilettim. Bu kalleş saldırının Türk-Rus ilişkisine yönelik provokasyon olduğuna hem fikiriz. Güvenlik güçlerimiz ve yargımız olayı tüm yönleriyle araştıracak.
Rusya ile ortak bir soruşturma komisyonu kurarak çalışmalara başladık ve heyetimiz çalışıyor. İşbirliği alanlarımızın bu saldırıdan etkilenmeyeceği konusunda anlayış içindeyiz. Rusya ile ilişkilerimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Terör saldırılarında büyük kayıplar vermiş bir ülke olarak, topraklarımızın içinde böyle elim bir hadisenin meydana gelmiş olması bizi, vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar kadar üzmüştür.
"Edeceğiniz tasarrufu
sizin takdirinize bırakıyorum"
Bir kez daha dost Rus halkına baş sağlığı diliyorum. Terörün bizi kendi gündemine esir etmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Onun için bugün burada, bu eserin açılışının yapılmasını ertelemeyip yapacağız dedik. Bunun teröre karşı en etkili tutum olduğuna inanıyoruz. Avrasya Tüneli, yaklaşık 4 yılda inşa edilmiştir. Henüz proje ve inşa safhasında birçok ödül alan bu eserin hizmete girdikten sonra daha büyük ilgi göreceğine inanıyorum.
Kardeşlerim, hem hizmete hem yola devam. Bir milyar 245 milyon dolar, TL olarak yaklaşık 4.5 trilyon TL'ye ulaştı. Yatırım bedeli bugün de yüz bin araç, dışarıdaki hava şartlarından etkilenmeden kullanacaklar. Artık fırtına çıktı, vapurlar iptal oldu, köprüde trafik durdu gibi haberleri geride bırakıyoruz. Bir taraftan Marmaray, diğer yandan Avrasya Tüneli. İki yaka arasında dışarıdaki iklim şartlarından etkilenmeden kesintisiz araç ulaşımı mümkün hale geldi. Muhteşem eserimiz için devletin parasından bir kuruş para çıkmadı.
Yaklaşık 25 sene boyunca kamu payı ve vergilerle hazineye 180 milyon lira getirecek tünelin işletmesi bu sürenin sonunda tamamen devlete geçecektir. Geliştirilen yollar sayesinde Kazlıçeşme-Göztepe 15 dakikaya iniyor.
Bu sayede zamandan ve yakıttan yapılacak tasarrufu sizlerin takdirine bırakıyorum. Ocak sonuna kadar sabah 7 ile akşam 9 arasında hizmet verecek olan bu tünel, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra inşallah 30 Ocak itibariyle 7/24 işletmeye geçecektir. Avrasya Tüneli ile ülkemiz Marmaray, Yavuz Sultan Köprüsü, Osmangazi Köprüsü gibi dünyadaki ilklerimize bir yeni halka daha eklemiştir. Bundan sonra sıra Kanal İstanbul'da. İnşallah Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacağız.
"Kanal İstanbul'da önümüzdeki yıl içinde temel atma noktasında olacağız"
Bu da ilklerden bir tanesi olacak. Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsü projelerimizi inşallah hayata geçirme hazırlıkları içindeyiz. 18 Mart'ta evet Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz.
Önümüzdeki yıl içinde de Kanal İstanbul'da temel atma noktasına gelmiş olacağız. Bir diğer projemiz yeni havalimanımızı, önümüzdeki yılın şubat ayında, evet dünyanın bir numaralı havalimanının açılışını yapıyoruz. Bu da bir numara. İstediğiniz kadar terör estirin, istediğiniz kadar alçakları bir araya getirin, bu milleti bölemeyeceksiniz. Bu milleti parçalayamayacaksınız.
Onun için milletimize sesleniyorum; Türküyle, Kürdüyle, Romanıyla, Lazıyla, Arnavutuyla velhasıl 80 milyon, Alevi-Sünni 80 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Burada bir sıkıntı var mı? Biz birbirimizi niye seviyoruz? Niçin seviyoruz? O kadar. Biz yaradanı yaradandan ötürü sevdik ya, bu yolda böyle varız. Bundan sonra da böyle olacak.
Sizin şu birliğiniz var ya, bu beraberliğiniz var ya, onları çıldırtan bu. 80 milyon biz tek milletiz. Tamam? İki, tek bayrak. Bayrağımızın rengi belli, şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Her yıldız, bir şehit işareti. Onun için tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifa diliyorum.
"Namussuzlar, alçaklar..."
Sizler bu inançta olduğunuz sürece, bu inancınızla Allah'ın izniyle bu millet o terörist alçaklara karşı boyun eğmedi, eğmeyecektir. Bunu Çanakkale'de gösterdi, Kurtuluş Savaşı'nda gösterdi, en son bunu 15 Temmuz'da gösterdi. Sizler tankların üzerinde imanınızla yürüdünüz, elinizde bayraktan başka, imanınızdan başka bir şeyiniz yoktu. İşte dün akşamki alçak gibi alçaklar, tanklarla, toplarla savunmasız insanlara saldırdılar.
O namussuzlar uçakla, helikopterle vurmaya kalktılar, ellerindeki silahlarla vurmaya kalktılar. İşte dün akşamki kalleş de, geldi ülkemizdeki bir yerde Rusya'nın temsilcisini, bize emanet olan bir insanı, düşünün sırtından vurdu. Sırtından vurmak kalleşlerin adetidir, alçakların adetidir, işte bunu yaptılar. Kardeşlerim, dün akşamki bedelini anında ödedi, bunların hepsi şimdi ayrı ayrı inceleniyor, bunları da çıkaracağız. Bağlantılar zaten çıkmaya başladı.
Ülkemize yönelik giderek yoğunlaşan saldırıların en büyük amaçlarından biri, bizim hedeflerimizi 2023 hedeflerinden uzaklaştırmak olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin en büyük 10 ekonomiden biri olması halinde dünya üzerinde nasıl etki yaratacağını biz gündeme getirmesek de herkes farkında.
Terör örgütleri üzerinden bizim ayağımıza pranga vurmaya çalışanlara mesajım şu; terör örgütleriyle mücadele edecek, hem de hedeflerine yürüyecek imkanlara sahip. Yaşanan ölümler, acılar elbette canımızı yakıyor. Dikkat ederseniz eskiden dağda eylem yapan teröristler şimdi şehirlere indi. Hatta Rusya büyükelçisinde olduğu gibi, misafirlerimizi de hedef almaya başladılar. Güvenlik güçlerimiz teröristlere dağlarda nefes aldırmayınca, sokaklarda, caddelerde bombalar, suikastlar devreye sokuldu.
"Bu üniformaları askerim niçin giyiyor?"
Darbe girişiminde de sokaklardaki, meydanlardaki insanlarımız hedef alınmıştı. Güya belli hedeflere yönelik gözüken, aslında vatandaşlarımızın hayatına kast eden eylemler yapılıyor. Çünkü sokaklarda, caddelerde herkes var. Nitekim İstanbul ve Kayseri'deki saldırılar da askerimiz ve polisimiz kadar sivil vatandaşlarımız da zarar görmüştür. Kayseri'de 22 sivil, İstanbul'da 5 sivil şehit vardı. Esasen çarşı iznine çıkmış her bir asker, görevini bitirip evine dönmeye hazırlanan her polisimiz sivildir.
Bırakalım hepsini, polis de olsa, asker de olsa hepsi candır. Bu üniformaları benim askerim niçin giyiyor? Vatanı ve insanı korumak için giyiyor. Bu vatan, bu millet onların güvencesinde. Öyleyse bu ayrım bile bana garip geliyor. Terör örgütlerinin hedefinin polis, asker, korucu olması bu saldırıları meşrulaştırmaz. Maalesef bu yönde bir algı çalışması var, bizim anlayışımıza göre katil katildir, terörist teröristtir. Nereyi hedef aldığının, kimi kullandığının, hangi sloganı attığının ne önemi var.
"2,7 milyon Suriyeli var, varsın 3 milyon olsun"
Türkiye'nin canını terör eylemleriyle yakarak bu ülkeyi ve bu milleti dize getirebileceklerini sanıyorlar, bu saldırılar bizim inancımızı ve azmimizi daha da artıyor. Türk milletini bir asır sonra "Ya istiklal, ya ölüm" noktasına getirenler yaptıkları yanlışı çok yakında anlayacaklar. Unutmayın, zalime merhamet, mazluma ihanettir. Biz bu yolda, bu inançla yürüyeceğiz. Dünya mazlumlarının çığlıklarına sessiz kalmadık, kalmayacağız. Halep'ten mazlumları biz çıkarıyoruz, gerekirse topraklarımıza taşıyacağız. 2 milyon 700 bin var, varsın 3 milyon olsun. Çünkü biz her zaman mazlumların yanında olacağız.
"Elbet bu karanlık gecenin bir sabahı var"
Ecdadımız böyleydi, biz de böyle olacağız. Elbet bu karanlık gecenin bir sabahı var, inşallah o da yakındır. İşte bu sebeple biz, terör örgütlerinin üzerine giderken kalkınma ve büyüme gündemimizi de asla unutmayız. Osmangazi Köprüsü'nün, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, Avrasya Tüneli'nin açılışında aynı heyecanı duyuyoruz. Bazıları ısrarla bunları küçümsemeye çalışıyor, ancak bu tip yatırımlar bir ülkenin kalkınması için bu projeler taşıyıcıdır.
"Dünyayı doyuran bir Türkiye var"
Yüz yıl önce Anadolu topraklarının büyük bir bölümü ekilemiyordu. Çünkü ürünleri taşıyacak yollar yoktu. İstanbul'da patates kıtlığı çekilirken Sapanca'da patatesler tarlada çürüyordu. Sebebi de alternatif yol olmaması. Daha da vahimi, Sapanca'dan İstanbul'a gönderilemeyen patates ihtiyacı, Fransa'dan gemiyle getirilerek karşılanıyordu. Nereden nereye. Bu durum hemen hemen her ürün için geçerliydi. Şimdi dünyayı doyuran bir Türkiye var. Halkımız sadece kendi ihtiyacını görecek bir alanı ekiyor, kalan toprağı boş bırakıyordu.
Bunlar artık geride kaldı. 19 bin kilometre yol yapıldı bu ülkede, 79 senede 6 bn kilometre yapılmıştı. Teferruata girmeyeceğim, havaalanlarından falan sayın Başbakanımız bahsetti. Hastanelerimiz çoğalıyor, inşallah Mersin'de ilk şehir hastanesini açıyoruz. Artık vatandaşım benim hastaneye girdiği zaman sedyeler üzerinden bir bloktan bir bloğa dolaşmayacak. Ve 30 büyükşehirin hepsinde de bu dev şehir hastanelerimiz yapılacak. İstanbulumuzda hem Asya hem Avrupa yakasında olacak. Bunların adımı atıldı. Artık ambulans uçaklarımız, ambulans helikopterlerimizde hastalarımız bir yerden bir yere yetiştiriliyor. Sizleri daha fazla burada soğukta bekletmeyeceğim. Kardeşlerim, eğitimde de aynısını yaptık. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı, şimdi içerikle uğraşıyoruz, daha iyisi olacak. Toplu konutlar, sporda, enerjide aynısını yaptık. Adalette aynısı, daha iyisi olacak.
"Ocağa kadar 15 TL"
Kardeşlerim, şimdi yılbaşına kadar diyoruz ki; buranın ücreti 15 TL olsun. Sayın Başbakan yanlış yapmıyoruz değil mi, 15 TL. Ama bu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndaki şehitlerimize yönelik o hesaba gidecek. Onların aynı zamanda buranın geliri, yılbaşına kadar 15 TL'den, resmi hesaptan o akşamdan ilan edilecek. TL olarak 15 liradan bu geçişler yapılacak ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na gidecek.
Kardeşlerim bu arada Suriye ve Irak'taki mücadelemizi de aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz. Oraları kendi kaderlerine bırakmayacağız. Tüm ihtiyaçlarımızı oraya götürmek suretiyle, oradaki mücadeleye yönelik Dışişleri Bakanımız bugün Moskova'daki görüşmeleri yürütüyor. Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Hazır mıyız? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Allah'a emanet olun."